*

  • (bkz: trombüs)
  • turkcedeki en acayip kelimelerden birisi. pıhhhtı..ne lan bu? kedimiyiz biz!
  • kelle-paçadan yapılan bir yemek, kazan yada büyük bir tencere ile yapılır. kaselere yada tabaklara konulur, buzdolabında bekletilir, soğuk yenir, nedendir bilmem kıvamı jöle gibidir, üzerinde kalın bir yağ tabakası birikir, o sıyrıldıktan sonra kaşığı daldırınca jöle yiyormuş hissine kapılabilirsiniz.
  • diz arkası gibi çok da önemli olmayan bir yerde olduğu söylense de 10 gündür beni hayattan soğutan kan parçacığı.
  • semiz anlamını halk ağzında kazanmış sözcük. zaten "semiz", eski türkçede "etine dolgun, besili, yağlı" olarak geçer. özellikle hayvanlar için kullanılsa da güncel türkçe sözlük buna "şişman" karşılığını verir. sonuç olarak "pıhtı" sözcüğüne "semiz" karşılığını ancak dolaylı yoldan verebiliriz.
  • doktor suserlare selamlar. biraz önce dedemin başına gelen olay. sabah 9 civarı kalktı ve sağ elin parmak uçlarını hissetmediğini söyledi ve konuşması bozuktu. sağ dudağını kaldıramıyor. sol tarafta hiçbir şey yok, yürümede de bir bozukluk yok. göztepe ssk’ya getirdik ve direk mr, tomografi çekildi. nörolog baktı ve ufak bir pıhtı gördüğünü söyledi. beyinde tıkalı damarlar varmış ve anjiyo yapacak kadar geniş değilmiş, oldukça küçükmüş. şuan yatıya aldılar ve 3 gün boyunca yatacak, durumu takip edilecek. şuan sadece serum veriliyor. ekstra bir şey yapmak gerekir mi? konuşması düzelecek mi? tedavisi nasıl olacak? doktor suserlar yardımcı olabilirse sevinirim. yaşı 75 ve 50 senedir sigara içiyor, tansiyonu var. nörolog doktor buna bağlı olarak pıhtı atmış olabileceğini söyledi
  • atmasıyla meşhurdur.
  • çok korkunç bi şey ya.

    böyle işinde gücünde bi adamsın oturuyosun falan. eşin çocuğun var vesaire iş güç uğraşıyosun.

    tıkkk bi pıhtı atıyor ömrünün sonuna kadar felçsin.

    böyle hayatı sikiyim.
  • internetten araştırma ile, tomris uyar'ın pıhtı öyküsünde anlattığı sinemacı-tiyatrocunun cahide sonku olduğu düşüncesine yaklaştım. umarım geçerli yorumdur.

    "çok iyi bir oyuncu olduğunu da söyleyemem. burada garip bir tümce kuracağım: sanki o, rolüne değil, rolü ona bürünüyordu." tomris uyar - aramızdaki şey (pıhtı)

    "birçok önemli rolün üstesinden kültürüyle değil, sezgisiyle gelen bu karizmatik kişiliğin, taşıdığı onca yükü bir kaçamak, bir içki molasıyla attığını, atamayınca da o molayı uzattıkça uzattığını anlayamıyorlardı bir türlü." tomris uyar - aramızdaki şey (pıhtı)
hesabın var mı? giriş yap