portbagaj

• bisikletin arka tekerleğinin üzerinde bulunan bagaj $eysi.
  
  2 tiptir. bir tanesinin ucundaki delik sele borusuna geçirilir ve yolculuk sırasında havada durur, tekerleğe temas etmez, çoğunlukla plastiktir, fazla yük ta$ımaz, montajı kolaydır ve ucuzdur.
  
  diğer tip portbagajın da bir ucu arka fren pabuçlarını tutan yatay telin oralara, diğer ucu arka lastiği çıkarmak için gev$ettiğimiz somunların iç kısmına konur, tekerleğe (varsa çamurluğa) temas eder. daha çok yük ta$ır, çoğu zaman metaldir, fiyatı makuldür.
  
  ancak zurnanın zırt dediği nokta $udur ki, orta amortisörlü dağ bisikletlerinde 1. tip, diğer bisikletlerde ise 2. tip kullanılır. kadrosu 2. tip portbagaja izin vermeyen bir dağ bisikletiniz varsa ve ağır yükler ta$ımak istiyorsanız, canınız sıkılabilir.
• yan çıtalar yardımıyla otomobillerin tavanına takılan ekstra bagaj sistemlerinin genel adıdır.
• (bkz: pletscher)
• (bkz: thule)
• (bkz: handiworld)
• (bkz: hapro)
• aerodinamik açıdan birçok önemli detay içeren taşıma zımbırtısı.
  
  bu zımbırtı genellikle taşıtın üstüne konumlandırılır. çok pahalıları olduğu gibi makul fiyata da bulabilecekleriniz vardır.
  
  işin fiyat kısmına bir şey diyemem ama not düşmek istediğim bir şey var ki o da belli hızlarda ortaya çıkması muhtemel rüzgar sesidir.
  
  rüzgar sesi eğer tavan çıtasının olukları plastikle kapatılmazsa 40 km hızla giderken bile ses yapabilir. ses de ıslık sesi gibi bir şey.
  
  tavan çıtasının köşeleri, üst ve alt olukları çok önemli. kimi insanlar internetten sipariş ediyorlar ve o plastikleri takmasak da olur diye düşünüyor olabilirler. aman diyim. ben oto aksesuarcıdan taktırdım fakat herif alt oluk plastiğini takmayı unuttuğu için araba durduğu yerde bile esen rüzgardan ses çıkarıyordu.
  
  aracın kendi servisine başka bir sebeple gittiğimizde adamların dikkatini çekmiş, tavan bagajı ara atkı dedikleri çıtaların alt oluklarının boş olduğunu görmüşler. sırf denemek maksadıyla orayı bantla kapattık, evet berbat bir görüntüydü ama denedik işte ve ses neredeyse yok oldu diyebilirim. oto aksesuarcıya tekrardan gidip o plastikleri taktıracağım netice itibariyle.
• (bkz: almancı)
• an gelip de araba bagajınızın artık yeterli gelmediğini anladığınız anda, arabayı büyütmekten daha ekonomik olarak gördüğüm çözüm.
  
  yaz başında orta sınıf hatchback aracımın 350 litrelik bagajı artık aile gezilerine yetmediği için çözüm bakmaya başladım. sonuçta bir ihtimal de arabayı değiştirip eski bir station wagon veya genişçe bir suv filan almaktı, ki o fikir pahalı gelince 400 litrelik bir portbagaj aldım ve taktım mevcut aracıma.
  
  gurbetçi gibi gezme pahasına 34 plakamla bir karadeniz, bir ege, bir de antalya seyahati ile yaklaşık 6000 km yol yaptım.
  
  son dönem yaptığım en akıllı harcamalardan biri olduğunu söyleyebilirim. yakıt tüketimi çok az da olsa artıyor elbette, sonuçta hız düşürüp ekonomik kullanmak sizin elinizde. 100 km/s hızın üstünde de bir süre sonra artık alıştığınız bir uğultusu oluyor ama kesinlikle koltuklarda tıkıştırılmış çantalardan, ağzına kadar dolu bagajdan çok daha iyi bir seçenek. 3 valiz ve bebek arabasını içine atınca şunu da yanımıza alsak mı, seyahate bunu da götürsek mi derdi ortadan kalkıyor.
  
  thule, hapro gibi iyi ve bilinen bir marka almakta da fayda var güvenlik açısından, açıkcası büyük bir mağazada neredeyse internette gördüğüm fiyatların yarı fiyatına görmesem thule düşünmezdim belki, ama araştırınca diğer çoğu çin menşeli markanın çok sıkıntılar yaşatabileceğini, hatta kazalara bile sebep olabileceğini, güvensiz olduğunu okudum, iyi ki de iyi bir marka almışım dedim hatta bir iki kaza haberini görünce. altına da mümkünse atkı (ayak) olarak aracın orijinal parçasını kullanmak lazım. ilk başta aman ne olacak diye sanayide üçte bir fiyatına taktırdığım port bagaj atkısının vidaları bir ay geçmeden paslanınca sahibinden.com'dan denk geldiğim uygun fiyatlı, ikinci el orijinalini aldım. 3 senelik ayak sapasağlam duruyor ve tüm yaz da kullandığım halde en ufak sıkıntı çıkarmadı. ayrıca orijinal anahtarı olmadan da sökülemiyor. sanayiden aldığım ve satılırken "kapı içinden sökülmezse kimse çıkaramaz" denen ayağı hiç kapıları açmadan tornavida ile beş dakikada kendim söktüm.
  
  bir de nerede saklayacağınız sorunu var tabii, kışın devamlı seyahat etmeyecek ve üzerinde bırakmayacaksanız evde balkonda, depoda, varsa garajda veya apartmana ait ortak bir depo gibi bir yerde saklamanız gerekiyor.
  
  4 yıl sonra gelen edit: hala daha aynı portbagajı kullanıyorum. aracı değiştirsem de artık o kadar alıştım ki, muhtemelen bununla devam ederim ve kışın bile çıkarmadığım seneler oldu aracın üzerinden.
  
  ve sanırım yazmadım, gürültü sorunu var, evet. şikayet edebileceğim tek şey bu. bir süre sonra alışsanız da sağlam gürültü oluyor araç içinde yaklaşık 90 km/saat üzerine çıktığınız anda ve ayrıca emniyet için hız sınırı uyarıları da var, sanırım 130 km/saat hızı aşmayın vesaire şeklinde kitapçığında da yazıyordu, hatta bazı ülkelerde yasa bile varmış portbagajlı araçlar için. ben eskiden 132'ye sabitliyordum otobanda, ama arada kaptırıp sollarken 150-160'ı gördüğüm anlar da oldu nasıl olsa emniyet payı vardır deyip, zaten azami 90 mil/saat diye geçiyormuş mesela abd'de, o da yaklaşık 144 km/saat yapıyor ama yine de siz siz olun şansınızı zorlamayın, risk almayın ve her yolculuk öncesi mutlaka kontrol edin. mesela ben her uzun yol öncesi rutine bağladım, lastik basıncı kontrol eder gibi portbagajın da tüm kilitleri, kıskaçları ve atkıların (ayakların) sıkılıklarını kendi tork anahtarıyla kontrol ediyorum, hatta bazen söküp tekrar takıyorum emin olmak için.
• her sene tatile çıkmadan göz atıp, doğru düzgün markaların, misal hapro, pahalılığından bakmakla yetindiğim ürün, port bagaj. hapro markası yurt dışında geri dönüştürülmüş plastikten üretilmekte olduğu için deli gibi ucuzken, ülkemizin şaha kalkmasından nasibini alıp, üreticisinin bile dudağını uçuklatacak fiyatlara satılmakta.
  
  2021 editi: bunun tavan çantası modellerini gördüm bugün. bir iki marka var ama amazon us'de hem ürünü öven hem de koptu gitti, tukaka diyen var. bu tip tavan çantası alıp kullanan suser varsa deneyimlerini paylaşmasını rica ederim.