• endüstri mühendisliği derslerinden biridir.
  • (bkz: primavera)
    (bkz: ms project)
  • proje yönetimi karışık bir mevzudur, bunun üzerine yazılmış n tane kitap da vardır.

    böyle akademik ve deneyimsel çalışmalar görmek, onları okumak çok zevklidir. fakat kendimce hissettiğim, benim şu çömez halim ile nail olduğumu sandığım bir gerçek var ki, acizane, mevzu proje yönetimi olduğunda herkesin uygulayabileceği bir mükemmel algoritmanın peşine gitmek, işleri kaosa çevirmenin en hızlı yoludur..

    felsefe gibi. felsefe kitapları okuyup hayatını zindana çeviren insanları izlemek dışardan çok büyük bir heyecanla ve alkışlarla takip edilebilen bir serüvendir. çünkü her hayatın kendi dinamikleri vardır, her hayatın kendi koşulları vardır, her hayat kendi başına yaşanmalı, bir çok deneyim başa gelmeden önce elde edilmiş önseziler ile sabitlenmiş olmalıdır..

    aynen bir projede olması gerektiği gibi. her projenin hissiyatına göre yeniden şekilleyebileceği kural setlerini oluşturabilecek, onlara sahiplenebilecek proje yöneticileri başarılı olacaklardır bence. kağıt üzerindeki her yöntem kendi içerisinde tutarlıdır, fakat bir projenin kendi dinamikleri ile barışık olması için proje yöneticisinin son derece oportunist ve -belki zaman zaman hiç sevmediğime karar versem de- pragmatist davranmayı bilmesi, daha önceki deneyimlerini ve inançlarını yeni koşullara göre kenara bırakabilecek cesarete sahip olması gereklidir. projenin her bir bileşeninin proje üzerindeki etkisi (hem insan hem de kaynak babında) sigara dumanının öngörülemez hareketi gibidir, burda teorilerden gelen öngörüyü bir kenara bırakmak, sezgilere güvenmek daha yerinde olacaktır belkide…

    akademik kitaplarda proje yönetimi üzerine verilen süper proje yönetimi telkinleri gibi herhangi bir konuyu çepeçevre saran, mutlak sonuca giden mükemmel çözüm muhakkak muhtemel çözümler uzayındaki çözümler arasında en vasat ve kaba olanıdır, herkes için doğru olan şey kimse için yeterli değildir. yeterli bir kişinin bir projeyi başarı ile yönetmesi için daha önceden yönetilen bir proje görmüş olması, okuma yazma bile biliyor olması nasıl gerekmezse, yetersiz bir kişinin bin projeyi uçuruma yuvarlamasına, daha önce yüz projede yer alıp on kitap devirmiş olması olsa olsa katkıda bulunur diyerek resesif nietzsche kimliğimi açığa çıkartayım.
  • herşeye proje adı verilen günlerde halkla ilişkiler şirketlerinden özel hayata kadar herkesin üzerinde uzman olduğunu savunduğu idare etme biçimi.
    (bkz: bir projem var)
  • bazi idarecilerin okudugu tek bir kitapla, bu proje icin 6 ay cok bile seklinde ahkam kesmesine neden olmaktadir.
    e kitap okumakla oluyorsa buyrun siz bitirin projeyi, biz de idarecilik kitabi okuyalim sizin gibi olmak icin demek gelir insanin icinden..
  • (bkz: #9836659)
  • herkes yapilacak isin sorumlulugunu baskasina atar, kendi yapacagi is icin surekli birilerinden "girdi" veya "veri" beklerken, projenin tamamlanabilmesi icin bir sekilde yapilmasi gereken islerin yapildigindan emin olup proje tarihlerine asagi yukari bagli kalmaya calisma surecinin afili adi. proje yonetiminin icyuzunu scott adams, dilbert serisinin cesitli kitaplarinda ortaya sermistir.

    bu kadar cok dogru barindiran kitaplarin "mizah" kitabi olarak adlandirilmasi ise baslibasina mizahtir.
  • camasir yikamak gibi bir sey. hemen anlatiyorum:

    bugun ofiste bi projenin "formulacion"ununu erken bitirdim. genel koordinatorden onay bekliyorum ki projeyi sunayim. ki eminim bu onay yerine bir kac degisiklik olacak, projenin son teslim gunune kadar biz bir seyler degistirecegiz ve her zamanki gibi her seyi 10 gun onceden hazirlasan bile, son anda sunuluacak bu proje...

    ha bu benim yaklasik 7 yillik farkli deneyimlerimdeki tek ortak nokta. cunku proje yonetimi konusunda bin tane de kurs yapsan aslinda herkes ayni seyi soyleyip, farkli sekilde yapiyor. simdi olaya geliyorum, "proje yapmayi" camasir yikamaya benzetiyorum.

    ha elle yikarsin ama artik kimse elde yikamiyor, yani gidip benim bi fikrim var diye ayak ustu konusmak, iki citelemek yetmiyor. her kurum "sen bunu bi makinada yika, kurut, utule" oyle getir diyor.. eee sen de makinayi degistirdikce (yani projeyi yaptigin kurumu, ve sundugun organizasyonu degistirdikce) yani yeni makina almis 60 yasindaki anneanne gibi, elinde bi kitap (kullanma klavuzu) obur elinde bi telefon yahuu kirmizi isik yandi.. vijj diye bi ses cikti dondu dondu sustu.. simdi napcam bi deterjani alamadi icine diye yana yana bir elinde proje, bir elinde telefon, is 100 dersindeki dandik excel sinifinin anasini aglatacak sekildeki formullerle bi yandan butce yapip, bir yandan fatura sayarken "ohh bir baska dunya mumkun" diye ugrasip duracaksin her ne kadar deneyimli olsan da bunlar olacak.
  • spesifik bir amacın elde edilmesi için, sınırlı bir zaman aralığı içinde tanımlanmış faaliyetler bütünüdür.
    doğuşu proje tanımının yapılarak ön olurluk çalışmasının tamamlanmasına ve taslak planların hazırlanmasına kadar sürer.
hesabın var mı? giriş yap