sandık odası

• bir murathan mungan siiri;
  " gün ışığıyla yıkanmış küskün bir yıldız
  gibi akıp geçtin
  sessizliğimizin üstünden
  oyalanacak bir şey bile bırakmadın
  tozlanmış,dalgın bakışlarımıza
  ne zaman,nerede bir şey yitirsek
  burada bulacağımızı sanırdık
  bu sandık odasında
  mümkünmüş gibi
  balkonda unuttuğumuz nice yazlardan sonra..."
• daha çok eski evlerde bulunan süper odadır. süpürge, alet takımı, toz bezi, ayakkabı kutuları, merdiven gibi şeylerin konduğu, kendine has kokusu olan odadır. yeni evlerde bunun işlevini görsün diye halkımız ya daha küçük olan tuvaleti, yahut balkonun birini kapatırlar.
• (bkz: pusat odası)
• bazen de olduklarından farklı olduğu sanılanların saklandığı odalardır.
  (bkz: yaşadıklarını kabus sanmak)
  (bkz: hayatını oyun sanmak)
  (bkz: seni farklı sanmıştım)
  (bkz: gormüş fakat karşı koyabileceğimi sanmıştım)
  (bkz: hep sanmışım)
  (bkz: sadece sanmışım)
  
  (bkz: bir rüzgardır gelir geçer sanmıştım)
• mersin'de ikinci el veya spot esya satan dükkanlara verilen isimdir. ne alaka ile bu isimi aldıklarını bilmiyorum.
• genelde içinde sandık bulunmayan ıvır zıvır deposu.
• kimi sadist emlakçılar tarafından bebek odası olarak adlandırıldıkları da olur... ama genellikle planlanarak tasarlanmazlar...
  
  başka amaçlarla başlayıp elde patlayan, çuvallamış bir tasarımın ortasındaki anlamsız boşluğa kapı takılırak sandık odası adı verilir... çünkü sandık odası marifeti görmesi için özellikle tasarlanan bölmelere genellikle yatak odasından geçilir ve bir tür gömme dolaptır bunlar...
• sezgin kaymazin temmuz 2005'de iletişim yayınevi'nden çıkan hikayeler kitabı. tanıtım yazısı ise şu şekilde:
  
  "sezgin kaymaz’ın yeni romanlarını hasretle bekleyen okurları, bu kez- ve ilk kez!- onun hikayeleriyle buluşacaklar sandık odası’nda... bir sırrı ifşa edelim: bu kitaptaki hikayelerin ortaya çıkmasında zaten biraz da okur parmağı var!”hafta başlarında, mesire yerlerinden dönüp de dairelerimizin iç karatıcı mesai atmosferimize girdiğimizde, önümüzde içimizi açacak bir adet hikaye bulsak fena mı olur?” gibisinden istek parçaları yollayan okurlar gaz verdi bu derlemeye! sezgin kaymaz’ın romanlarında karakterlerin, uzun sohbetlerin, sürprizli kurgunun, neşe ve hüznün oluşturduğu çalgı çengi havasını, hikayelerinde de ‘ oda müziği’ ölçeğinde tadabilirsiniz. onun has motifleri: fizik ötesinin ürpertisi... zalim kaderlerle, ince kederlerle sınanan ruhlar... ‘iyi insan’ cevherini ve yaşam muhabbetini illa bulup çıkartan romantizm... ve tabi ‘kara’ olmaya meylettiğinde bile şen bir mizah... bu motifleri, zaman zaman iç içe geçirerek, zaman zaman ayrı bezeyerek işlenen hikayeler var sandık odası’nda. türkçe’nin, gündelik dili edebiyata taşımaktaki en usta yazarı, tutkulu anlatışını, kısa mesafelerde de sürdürüyor!"
• sezgin kaymaz hakkında kesin kararımı vermeme neden olan kitap. evet, ben bu adamı - roman, öykü ayırmadan - çoook seviyorum... eline, beynine sağlık sezgin abi!
• sezgin kaymazın yalnızca bir romanın uzun kurgusunu kullanarak, küçük detay oltalarıyla okuyucusunu avlayan bir dil cambazı değil, kısacık öykülerle de insanı şaşırtabilen, kendine hayran edebilen "harbi" bir yazar olduğunu ispatlayan eser.