• emre kınay ve ahu türkpençe tarafından kadıköy duru tiyatro'da 6 mart 2010 tarihinden itibaren sahnelenecek olan oyun. bilet fiyatları yine uçuyor tabii ki... tam 40, öğrenci 30 tl.
  • (bkz: sonbir)
  • erteleme sendromu sonu olabilir
    (bkz: procrastinate)
  • emre kınay ve ahu türkpençe nin çok iyi performans çıkardıkları bir oyun olmuş sondan sonra. biletlerini güzel fiyatlara satan güzelim duru tiyatro, keşke izleyiciler için artık şu oturma düzenini bir düzeltse de her şey daha bir güzel olsa.
  • --- spoiler ---
    ahu türkpençenin muhteşem performans çıkardığı oldukça sıkı sergilenmiş seyredilesi oyun. emre kınayla sanırım canlandığı ve gittikçe kendi sınırlarını keşfeden karakterin ilk baştaki sakin hali ile ilgili olarak farklı düşüncelere sahibiz. ben biraz da wirdo olan ve bunu sinyallerini veren karakter beklerken emre kınay bir daha iyiyi yok edildiği için kötüleşen karakterin olması gerektiğine inanmış ve başta oldukça sevimli, heyecanlı bir tipi canlandırmıştır. emre kınayın performans bu nedenle zamanla açılmıştır. kötüleştikçe daha iyi oyun çıkarmıştır kendileri

    sonunu baştan tahmin ettiren, nerden çıkıp nereye gideceğini hissettirmesine rağmen sizi gerginliğe sokmasını beceren bir oyun olmuş.

    buradan bir serzenişimi de dile getirmek istiyorum; ey dot tiyatrosu çoğu zaman muhteşem ötesi şeyler yapıp da standartlarımı öyle bir yükseğe taşıdınız ki her oyunu onlar oynasalardı nasıl olurdu diye düşündürüp emeğe kimi zaman haksızlık yapmama neden oluyorsunuz !!!!

    seyredilesi bir oyun, verdiğiniz parayı dert edinmeyin öyle ıvır şeylere para veriyoruz ki, bu güzel seyredilesi performans için değerdi.
    --- spoiler ---
  • emre kınay'ın güzel tiyatrosunda oynanan şahane oyundur! sahnede sadece emre kınay ve ahu türkpençe'yi görüyorsunuz, oyun ise öyle bir şey ki sizi içine cuk diye çekiyor, tiyatroda gerilim seyretmek ise işte budur dedirtiyor! bence oyunculukları tartışmak okadar yersiz ki... emra kınay'a yedi tepe istanbul'da sinir olan ben; (uğur polat'ın hisli bünyesini zuhal olcay'ın reddetmesine neden olduğundandı bu sinir hali, çocuktum ama ozaman) katıldığı bir programda konuşmalarını dinleyip sempatik bulmaya başlayıp, iki aile'deki mimklerini komik bulmuş olan ben evet evet ben, bu oyunda hayran kaldım. ayrıca ahu türkpençe'nin üstündeki o eğreti oyunculuktan eser kalmamış; sahneyi dolduruyor, rolünde ise mükemmeldi.
    oyunun konusu zaten sitelerinde yer alıyor. (http://www.durutiyatro.com/oyunlar.html) okuyanlar bilir fowles'ın the collector'ını ziyadesiyle hatırlatmıştır bana. gidilsin, izlensin, ayakta da alkışlansın derim.
  • oyunla ilgili radikal iki ekinde yayınlanmış bir yazı için:

    http://www.radikal.com.tr/…06.05.2011&categoryid=42
  • cok beğenmekle birlikte ikinci bir defa izlemeyi düşünmeyeceğim kadar beni germiş, rahatsız etmiş, düşündürmüş oyundur.
    oyundaki hikayenin gizemini çözmek hiç de zor değil ama süreç çok çok başarıyla yansıtılmış.
    bu nedenle verilen arada bile (oyun 2 saat 20 dakika kadar sürüyor ara ile birlikte), seyirci oyundaki gerilim uzerine konusmaktan kendini alamıyor.
  • müzikleri, oyunculukları, kurgusu ile tiyatroda gerilim için başarılı bir örnek (oyun) olmuş.
    ben olsam sonunu barda filmi gibi bitirir, seyirciye veya set ekibine mark'ı eyicene bir dövdürürdüm. şakadan tabii.

    cuma, cumartesi akşamları oyuna gitme alışkanlığı nedeniyle salı sabahı saat 09:20'de işe gelmemin yegane sebebi ayrıca. tatil olmadığını anlayana kadar piuuu geç kalmışız.
hesabın var mı? giriş yap