• birden chok dili hatta dil gurubunu kullanarak konushmak .. fakat bilmiyorum ki tarzanla ilgisi nedir
  • turkce yetersiz kaldiginda ozellikle bilgisayar kullanirken cok sik ba$vurulan yol..
  • ülkemizde özellikle türkçe ve ingilizce kelimeleri aynı cümle içerisinde kullanmak ile oluşan olgu. insanın aklına düşündüğü sıfatın, ismin ya da fiilin türkçesi gelmeyince sık sık uygulamaya koyabileceği durum.
  • tarzanca genellikle gerekli gereksiz ecnebi terimlerin turkce karsiliginin olup olmadiginda bakilmadan kullanilmasi hallerinde aktive oldugu iddia edilen bir dil. her ne kadar tarzancadan kastedilen belliyse de, kokenene inme ekolu uyarinca biraz kurcaladigimizda pek adil bir benzetme olmadigi goruluyor. zira tarzan anadili orangutan veya gorilce olan bir gariban, kicinda don olmayan insandir. araya karistirdigi kendine yabanci terimler mrrrgh rrrgh sekline onomotopelerle varolan goril dilinden her anlamda ustundur. bu durumda tarzanca konusma gayreti karsisindakine dusuncelerini aktarmak icun kendi aciz diline yabanci kelimeler katabilen birisini temsil edecek alkislanasi, takdir edilesi olacaktir. elbette tarzanca hitabindan aslen bu kastedilmemektedir.

    yine de terimin boyle trivial factlerden separete dusunuldugunde extremely efficient oldugunu dusunuyorum. if you know what i mean? right
  • tarzanya'da konuşulan dil.* * *
  • araştırdım, inceledim tarzan kadar popüler bir sima olmasa da, gülün adı isimli kitapta geçen salvatore isimli karakterin tarzanca'dan kastedilen manayı daha iyi verdiğine kani oldum.

    hatırlayalım: salvatore hiç bir dilin gramer ve lügatına bağlı kalmadan konuşan, kah latince, kah italyanca, kah fransızca, kah ispanyolca kelimelerden kolaj yapan bir insandı. kendisi kanımca yaradılışı ve yetiştirilmesi gereği böyle konuşuyordu, hamdolsun dedikleri de anlaşılıyordu amma arı ve duru bir türkçesi ya da anadili olduğu söylenemezdi. kendisi de çirkindir zaten.
  • bilim evrensel olmalidir.. herkes kendi terminolojisini olu$turursa insanlara 15 dilde tip ogretmekten doktorlar yeti$tiremezsiniz. onlari birbiriyle anla$tiramazsiniz. (bkz: latince).. tarzanca bu yuzden aslinda varilmasi gereken bir hedefin ara basamagidir.. bilim'i yerelle$tirmeye cali$mak ancak dunyaya hakim olan tek guc odagi gibi bir utopyaya ergi cabasi olarak algilanabilir..

    otoriteler teknik konulardaki terimleri yaygin kabul gormu$ olanlar di$inda orijinal (bkz: orijin) (bkz: kaynak) (bkz: ciki$ noktasi) halleriyle kullanmalidirlar, aksi halde her ulkenin kendine ozel bir terimler kainati olur "bilgi"yi "takas edilebilir" veya "yeniden degerlendirilebilir" olmaktan uzakla$tirir.. bir doktorun kafasinda te$his ve tedavi bilgisi yerine latince turkce sozluk barindirmak zorunda kalirsiniz. kisitli olan o alani sacma bir milliyetci anlayi$la harcarsiniz.

    bu obsesyonla ilerlenirse problem, optimizasyon gibi kelimelerin de turkce olmadigini ve "guzergah eniyilemesi", "gezgin satici sorunu" $eklinde yazildigini da hatirlatmak gerekir. nedir bu beyaz mermerden dil saplantisi? hangi dil

    kavram havuzlarinda anlam arayi$i ise ancak bo$ vakti olan akademisyenlerin ugra$i olabilir.. yoksa ha bilgisayar demi$im ha komputer demi$im.. onemli olan o konuda saglanan ilerlemedir.. du$unun ben $u anda sozluk yazmak yerine ingilizce bilgisayar terimlerinin turkcelerini ogrenmekle ugra$iyor olabilirdim. terim bulanindir arkada$im.. nasil elalem "behcet's disease" diyor.. sen kalkip onlarin her hastaligini turkcele$tiren insanlar uretiyorsun.. bravo..

    "devingen aygit sihirbazi" gibi denyo mesleklerimiz olmasaydi (bkz: windows meslek gruplari) bugun belki ingiliz somurgesi hindistan'dan it sektorunde daha ileride olabilirdik. ama degiliz.. halbuki terminolojiyi benimseten dile olan yakinligi degildir.. bilakis kavramlarin dilden bagimsiz olmasi kolay cozulmelerini saglar.. zira amerikali adam "socket, port" gibi kavramlarin anlamini du$unup "bu ne ya $imdi takiyor muyuz bir yere, liman mi nasil yani" $eklinde algi karma$asi ya$arken biz onu oldugu gibi kabullenebilme avantajina sahibiz.. "socket bir handle'dan ibarettir.. port da bir numaradir".. gerisi onemsiz..

    neymi$. cpu, degil "merkezi i$lem birimi"ymi$.. ram degil "rastgele eri$imli bellek"mi$.. bellek my ass afedersin..

    (bkz: kureselle$me)
  • en ba$ta bilim dili'nin evrensel olmasiyla ingilizce olmasi arasinda bir bag yoktur.. bugun dilimizde kabul goren ingilizce terimlerin hic biri uganda'da ortaya cikmami$tir.. "orijin" kelimesinin yanina verdigim diger bkz'larla daha anla$ilabilir olan "odak"/"kaynak"/"bulan adini koyar" kurali bilim'de en gecerli kuraldir.. "behcet's disease" yazdik ama turkce/farsca gorundu herhalde..

    dolayisiyla bilim dallarinda ideal terminoloji her zaman ciki$ noktasindan temelli olmalidir.. maksimum ilerlemenin latince'yi standart bellemi$ tipta gorulmesi bundan dolayidir.. kimse abdominal aorta'ya kalkip "ustten yandan kakmali super damar ba$i" demiyor.. ama elin gavuru behcet's disease demesini de biliyor.. ara$tirip "haa behcet'in kelime anlami nur yuzluymu$ o zaman "pale to face disease" koyalim bunun adini" tarzi du$uncelere gark olmuyor..

    kavramlarin anadilde ve anla$ilir olmasinin ogrenmeyi hizlandirdigi goru$u ise amerika'da it sektorunde kalifiye eleman (yani koddan programdan anlayan) bulunmamasiyla bir kenara atilabilir.. isteyen computerjobs.com 'da acik pozisyon sayisini irdeleyebilir bundan mucize cikarimi yapabilir..

    it sektorunde en yetkin elemanlarin iskandinav ulkelerinden ve rusya/hindistan/pakistan'dan ciktigini da eklemek gerekir.. hatta (bkz: israil).. bunlarin hic birinnin de oturup nedense "hindu pascal", "russian computing terminologies" geli$tirme kaygisi yoktur.. ilk bilgisayar virusu kabul edilen brain'in pakistan kokenli oldugu ve icindeki yazilarin ingilizce oldugunu da ekleyelim.

    bir grup milliyetci idealist, teknolojide ilerlemek yerine "dilde ilerleyelim sonra teknolojide ilerleriz" deyip kisa olan insan omrunun en verimli safhalarini lugat okutarak gecirtirse boyle ne it sektorunda ne de ba$ka bir bilim dalinda ilerleme katedilmesi mumkun degildir.. genlerle oynayip mucize cocuklar yeti$tirilirse belki olabilir..

    hayir biraz matematik bilen (ki matematik turkce degildir aslen sayibilimi falan demek lazim) herhangi biri aradaki farki kabaca da olsa hesaplayabilir.. bir yanda "bir teknolojiye adapte olup uzerine geli$me kaydetmek", diger yanda "once teknolojiyi yerel orf adetlere uygun hale getirip (ki ibrahim mutefferika bunu ba$aramadi zavalli) sonra ona yerel cok super kolay ogrenilebilir haliyle ali$maya cali$mak (sembolize olmak yerine anlam karma$asiyla cekilen ogrenme zorlugunu isteyene ayrintili da anlatmak mumkun), hadi ogrendik diyelim sonra bunu ogrenenler olarak "gelecek nesillere anlatmaya vakit harcayacaklar" ve "ustunde geli$me kaydetmeye cali$acaklar" olarak bolmek sonra bundan medet ummak.. arada mesafe farkini hesaplayin sureniz 45 dakika..

    "siz port'a liman mi denir read write memory mi denir karar verin, handle'a tutamak deyince dunya daha ileri mi gidiyor her $ey daha bir net mi oluyor dimagimiz mi geni$liyor ustunde du$unun, cali$in.. ben kod yaziyor olacagim" --michael jackson
  • bir oss sorusu daha vereyim:

    "ali her yabanci terimi turkce'ye cevirmek istemektedir. ali'yi bu beyhude ugra$idan vazgecirmek icin bir hayat boyunca cevrilebilir olmasi pratikte mumkun olmayan sayida terimin kac adet olmasi gerekir? ali'nin "of yeter dayanamiyorum cevir cevir bitmiyor" demesi icin bir ulkeye du$en birim zamanda terim uretme sayisi kactir?"

    a) abi biz kac terim olursa olsun bir gece hep beraber oturduk mu ceviririz.

    b) kullandikca cevirelim kullanmadigimiz kalsin $imdilik.

    c) herkes 10 terim cevirse, 70 milyon ki$iyle olur bu.

    d) neden?
hesabın var mı? giriş yap