teşviş
-
(bkz: teşevvüş)
-
vesvese.
bir manaya göre; gönüllerde hasıl olan gizli sestir "vesvese".
ismet garibullah (k.s.) risale-i kudsiyye'sinde demiş ya,
"bu teşvişden geçüp hakk'a gidelim,
cemâl-i bâ-kemâle seyr idelim."
yani; "bu vesveselerden geçelim, kemâl üzre olan, kemâlin tâ kendisi olan mevlâ'nın cemâlini görmeye seyr edelim."
varılan nokta hep aynı aslında "kalpler, ayna gibidir."
dile getirmiş hep büyükler "nur ile dolu bir kalbe çevirirsen kalbini, orda ki nur senin kalbine akseder. o nur parlayınca gönülde, kargaşalıklar yok olur gider. insan bunu bidâyette beceremese de nihayette muvaffak olur."
ve dahi eklemekten beri olmayalım.
"hakk'ın olucak işler / olan işlerin hepsi hakk'ındır.
boştur gam-u teşvişler / öyle ise gamlanmak ve vesveselenmek boştur.
ol hikmetini işler / o mevlâ hikmetini işler.
mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler."
erzurumlu ibrahim hakkı hz. (k.s.) -
bunaltma, sıkma, bıkkınlık.
"sık yapılan ziyâretler sıkıcı olur. insana bıkkınlık verir, sonraları nefrete dönüştürür.
şâir geçinen biri, ibnü-l emîn'e vakitli vakitsiz gelir ve onu rahatsız ettikten sonra da özür dilermiş.
ibnü-i emîn bir gün dayanamayarak kendisine şu kıtayı yazmış:
bir takım lâf ile teşvîş-i huzûr
etme ey şâir-i bî-şiir-i şuûr.
böyle her gün bana gelmektense
yılda bir, kendine gelsen ne olur."
kaynak için;
(bkz: dostlar meclisinden hikmetli sohbetler) -
teşvîş. (ar.) karıştırma, bulandırma. karışıklık, bulanıklık.
"kaygı eli ermez idi
tasa gözü görmez idi
endişe ilinden taşra
bir ulu mekânda idim
bu işlerde olan kişi
terketsin cümle teşvişi
içeriden içeri bir
ben bir hoş nihanda idim." * -
-
ey figani viran çekme teşvişi
henüz işlemişim bir güzel işi
dosta pervaz etti gönlümün huşu
muhabbet bahrinde yüzdü yüzüyor
ali haki edna (figani) -
karıştırma, bulandırma.
["o bizim vuslat incimizi elde edemedi, yok yoksul bir halde kaldı; daima sakalıyla meşgul olup durdu."
musa bunu söyleyince, adamcağız hem sakalını yolar, hem ağlardı.
cebrail derhal gelip musa'ya dedi ki: "şimdi de yine sakalıyla meşgul!
sakalını süsler, bezerse, teşvişlere düşer; yolmaya kalkışırsa, yine sakalıyla meşgul oluyor demektir."] feridüddin attar - mantıku't-tayr -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap