*

  • evinizde bir exchange öğrencisi yaşıyorsa yapmak zorunda kalacağınız eylem. elbette ki eylemi sadece bu örnekle sınırlayamayız, yakınınızda yardımınıza ihtiyaç duyan ve türkiye'de ikamet etmesi ya da dilimize ilgi duyması nedeniyle dili kullanma yetisi kazanmak isteyen bir insana dilimizi öğreterek yardım etmek, daha geniş bir tanımıdır.
    bazı konsoloslukların, kültür organizasyonlarının ve dersanelerin türkçe öğretmek amaçlı dersleri mevcuttur.
  • bazan başka birşey öğretmek için öncelikle yapılması gereken şey olabilir. örneğin etken/ edilgen çatıyı bilmeyen bir kişiye ingilizce active/ passive voice(leri) öğretmeye çalışırken önce türkçe öğretmeniz gerektiğini üzüntüyle farkedebilirsiniz. konu sadece ingilizce olmayabilir; herhangi bir konuda yazılmış karmaşık bir cümlenin içinden çıkmak için de okuyucunun türkçe bilgisine sahip olması gerekir. okuduğu haberleri doğru vurgulamayarak insanı çileden çıkaran spikerlerin de türkçe öğrenmesi gerekir. bunun önemi şurada yatar; türkçe bizim dilimizdir; başka bir deyişle aracılığında dünyayı anlamlandırdığımız, sembolleri, simgeleri, kavramları ifade ettiğimiz ; kişilerarası etkileşimi mümkün kılan yegane araçtır. bu yüzden ilkokuldan üniversiteye kadar her aşamada tekrar tekrar öğretilir, çünkü dili doğru kullanmadığımız / kullanamadığımız zaman zeka da emek de boşa gidebilir; hiç anlaşılmayabilir veya (daha kötüsü) yanlış anlaşılabiliriz. türkçe'nin genel olarak iyi öğrenilmediği ve etkin bir şekilde kullanılmadığı bir toplumda yaşadığımız gözönüne alınırsa, türkçe öğretmek, aslında herhangi birşey öğretmeden önce (maalesef) yapmamız gereken şeydir.
  • nasıl yapıldığını acilen öğrenmem gereken mevzu.

    anybody there?
  • kendi kendime geliştirdiğim bir yöntemle başarı sağladığım aktivite. eğitimci değilim, pedagojik eğitim almadım ama aldığım sonuç şaşırticiydi, o yüzden başarılı olmak isteyenler için paylaşmak istedim.

    türkçe öğretmek istediğiniz kişiyle her gün türkçe konuşun. konuşurken yavaş konuşmalısınız, basit kelimeler seçmelisiniz ve tekrar etmelisiniz. konu olarak o gün ne yaptığı, o anda ne yaptığınız, hangi yemekleri sevdiği gibi konular seçebilirsiniz.

    bu aktiviteyi sıkmadan günde yarım saat uygulayın. kelimeleri giderek zorlaştırın. daha önce öğrettiğiniz kelimeleri tekrar edin.

    bu şekilde konuşmayı kolayca öğretebilirsiniz. okuma ve yazma öğretmek içinse kitap kullanmalı ve pratik yaptırmalısınız. o konuda tecrübem yok.

    dikkat edin, çocuklar da bir dili bu şekilde öğreniyorlar. anne babalarından aynı kelimeleri defalarca duyuyorlar, basit kelimelerle başlıyorlar, giderek zorlaşıyor. önce isim tamlaması kuruyorlar, sonra cümle derken gidiyor. aksanına kadar anne babalarını kopyalıyorlar. konuşmayı o şekilde hallediyorlar ama okuma-yazma öğrenme işi okulda başlıyor. kitaplar, ödevler derken onu da bir sene içinde hallediyorlar.
  • gerçekten zorlu bir süreç. türkçe imla kurallarına hakim olmak dışında herhangi bir formasyonum yok. yazdığım içerikle bu işin formasyonunu almış ve senelerdir icra edenlere saygısızlık yapmak istemem, lütfen sürçülisan edersem affetsinler.

    benim türkçe öğretme maceram şöyle başladı:
    italya'da kaldığım yurdun 59 yaşındaki müdür yardımcısı yurda ilk giriş yaptığım gün bana türkçe kelimeler söylemeye çalışıyor. sonra öğreniyorum ki, can yaman italya'da gerçekten tanınıyormuş ve hatta bizim izlediğimiz o izdiham görüntüleri gerçekmiş. bunun şokunu atlattıktan sonra kadına çeşitli basit kelimeler yazıyorum. bir süre sonra sayfalar sayfaları, kelimeler cümleleri, cümleler dil bilgisi kurallarını takip ediyor. yurdun müdür yardımcısı "öğrenci"m noktasına evriliyor.

    bakıyorum, hem kadın gerçekten hevesli ve devam etmek istiyor hem de benim italyancam günbegün gelişiyor; ben de bu işi daha sistematik yapayım diye yabancılar için türkçe dil bilgisi kitapları araştırıyorum. şimdi yaklaşık 1.5 aydır whatsapp ve skype üzerinden derslere devam ediyoruz.

    ders işleme yöntemim aslında çok basit, çok ama çok fazla pratik içerecek şekilde ödev veriyorum. türkçe dil bilgisi o kadar zormuş ki, latin dillerini bilen birisi için gerçekten çok zorlayıcı bir süreç. benim konuşurken fark etmediğim tonla kuralı var ve hepsinin otomatik şekilde ağzımızdan çıkıyor olması şu an bana çok daha ilginç geliyor. mesela türkçe kelimelerinin son hecesindeki sesli harf tüm yapıyı belirliyormuş, süreç içerisinde fark ettim.

    sonuç olarak, öğrencimle a1 seviyesinin ortasına yaklaşıyoruz ve bayağı basit cümleler kurmaya başladı. insanın emeğinin karşılığını görmesi de çok güzel bir duyguymuş. benim de italyancam bayağı gelişti, özel ders alsam bu kadar olmazdı.

    son olarak da kullandığım kitapları söyleyeyim:
    istanbul: yabancılar için türkçe ders kitabı
    istanbul: yabancılar için türkçe çalışma kitabı
    yabancılar için türkçe dilbilgisi: a1 - a2 kurallar ve alıştırmalar (dedam)
  • döküman sıkıntısı yaşadığım aktivite. gerçekten türkçe kitapları çok yetersiz. özellikle egzersiz ve konuşma bakımından. yardımcı olabilecek varsa bir yeşil kadar uzağım.
hesabın var mı? giriş yap