• jose saramago' ya yeni başlamak isteyenler için ilk tercih edilen kitap olmamalı. kendimden örnek verecek olursam caim (kabil) ve o evangelho segundo jesus cristo (isa' ya göre incil) kitabından sonra bu kitabını okudum. o evangelho segundo jesus cristo kitabında dalga geçtiği dini konuların birkaçına bu kitapta da değinmiş. isa temalı kitabını önceden okuduğum için dini göndermeler yaptığı zaman kafamda canlandığından dönüp bir yerlere bakmama, araştırmama gerek kalmadı. yazım kurallarının kendine has olduğunu biliyoruz jose abinin. ilk kitabını okumadan önce zorlanacağımı düşünmüştüm ama rahat rahat okunuyor, hiç öyle kim ne dedi, öteki ne cevap verdi karmaşası yaşamadım.

    konusu fil süleyman ve bakıcısı subhro' nun lizbon' dan viyana' ya yolculuğu olsa da, asıl olayın dönemin sosyal hayatı üzerinden günümüze yapılan göndermeler, yolculuk sırasında insanların düşünceleri, sosyal ilişkileri, menfaat odaklı davranışları ve iç hesaplaşmaları olduğunu fark ediyoruz. jose okuduğunuz kitapla asla sizi baş başa bırakmaz. yanınızdadır, hikayenin ortasında çıkıp açıklamalar yapar. iki jose vardır. kitabı yazan jose, yazdığı kitabı sizin yanınıza oturup beraber okuduğunuz jose.

    çevirmen: pınar savaş.

    jose saramago' nun kırmızı kedi yayınları tarafından dilimize çevrilen kitaplarında " bu kitapta, yazarın kendine özgü yazım şekline sadık kalınmıştır. " yazısı vardır.

    kırmızı kedi yayınları, 9. basımda çevirmenin notu kısmında pınar savaş şöyle der: " metinde yarım bırakılmış ya da virgüllerle birbirine eklenmiş uzun cümleler, bazen aynı cümle içinde bile değişen yüklem zamanları yine yazarın tercihidir. " yazarın üslubuna elinden geldiğince sadık kalmaya çalıştığını da belirtir.

    --- spoiler ---

    " bizi biz yapan hep kusurlarımız, iyi niteliklerimiz değil. " der mübarek.
    --- spoiler ---

    https://olayufku.net/
  • saramago külliyatını tamamlamaya ant içmiş okurlar dışında kimseye önermeyeceğim bir kitap.
    merak edenler için;
    https://www.instagram.com/…ag0h/?taken-by=bookogina
  • jose saramago’nun en neşeli eseri. sıkılmadan okunan, kara mizah kıvamında bir yolculuk hikayesidir. politik bir hediye olan fil süleyman için düzenlenen yolculuktan öte, filin çevresindeki dünyayı nasıl etkilediğini ve filin felsefesini mizahla anlatır. “fil, bir filden çok daha fazlasıdır” der. özellikle fil terbiyecisi subhro ile komutanın diyalogları altı çizilesidir.

    “konuşmakla susmak arasında bir fil her zaman sessizliği tercih eder, hortumu bu nedenle o kadar uzundur”

    “bizi biz yapan hep kusurlarımız, iyi niteliklerimiz değil.”
  • son zamanlarda okuduğum en sürükleyici kitap. kitaba bu sabah başlayıp bu akşam bitirdim. betimlemeler ve kurgu yer yer cılız olsa da totalde başarılı bir kitap. özellikle dört ayaklı ve iki ayaklı birer hayvan olan fil ve insanın etkileleşimi dahası birleşimi, bütünleşimi fil-fil terbiyecisi üzerinden gayet iyi şekilde anlatılmış.
    jose saramago'nun hasta yatagından yazdığı ve ölümünden hemen önce tamamladığı kitabı.
  • ''bir filin her gün iki yüz litre civarında su içmesi ve yüz elli ila üç yüz kilo arasında bitki yemesi gerekir, onu boynuna bir peçete bağlamış, masa başına geçmiş günde üç öğün yerken hayal edemeyiz, fil nasıl, ne zaman ve nerede besin bulabilirse o şekilde beslenir ve yegâne ilkesi, sonradan ihtiyacını duyabileceği yiyeceği midesine indirmeden bırakmamaktır.'' *
  • “ çok yazık, bizi biz yapan hep kusurlarımız, iyi niteliklerimiz değil.”

    çeviri yapılırken orijinal uslüp kullanılımına sadık kalınmış. saramago'dan yapılacak ilk okumada buna alışmak gerekiyor.

    saramago'nun en neşeli sayabileceğimiz bu yol hikayesini hasta yatağında yazmasını da sorgulamışımdır.
  • jose bey’in karakterlere isim verdiği romanı.

    görmek de körlük de ölüm bir varmış bir yokmuş da isimsiz karakterlere öyle alışmışım ki kitapta beni en çok şaşırtan şey karakterlerin isimleri olması oldu.

    ‘elveda dünya, giderek berbatlaşıyorsun.’ diye yazarak dünyayı bi cümleye sığdıran jose reise gittiği yerde mutluluklar diliyorum.

    seni seviyorum jose reis.
  • jose saramogo'nun okugum sekizinci kitabı yine akıp gitti iki günde bitti filimizin yolculugu onca zorlugun içinde birde beni beklemesinler diye hızlıca okudum şahsına münhasır bir tarzı var her okuduğumda sanki eski bir dost ile karşılaşmış gibi hissediyorum sanmayin her kitabi birbirine benziyor üslubu benzer olsada konular hikayeler farklı farklı evrenlerden alınmış gibi nedense saramago okurken aklıma gasper noe geliyor gasper noe izlerken de saramago tabi
  • 've ne yazık ki, bizi tekrar tekrar biz yapan, niteliklerimizden çok kusurlarımızdır.'

    ‘ve filin felsefesinin dediği gibi, bir şeyin olacağı yoksa olmaz.’

    ‘insanın kendi hayallerine para ödemesi umutsuzlukların en beteri olmalıydı.’

    ‘bir yolculuğun sonu, sadece bir diğerinin başlangıcıdır. yolculuğa yeniden başlamak gerekir. daima.’
hesabın var mı? giriş yap