• 26.11.2011 tarihinde hürriyet'e verdiği röportajda ciddi sıkıntılar olan sanatçı. batmanlı bir ailenin 7 cocuğundan biri demek ki çok varlık içinde büyümemiş. önce küçümseyen bir şekilde abisinin yeni ev aldığını ve tablolarından istediğini söylüyor tabi şunu da ekliyor yollayacagı tabloların toplam fiyatının abisin evinden daha fazla fiyatta .hadi buna tamam dedik diyelim. ardından bir bomba daha patlatıp "evinde gerçek bir sanat eseri yoksa olay bitmiş demektir" diyor bu da yetmezmiş gibi tüm alçak gönüllüyle gazeteciye "bütün eserler milyon dolar değil onbine de gayet güzel eserler var"diye eklemeyi de ihmal etmiyor. umuyorum ki bu röportaj gazetelerin kırpıp kesip oluşturduğu haberlerden biri olsun ve dünya üzerinde bi insan bu kadar da saçmalamasın.
  • sitesinden gördüğüm kadarı ile yıllar içinde resimleri dekoratiflikten bir miktar uzaklaşmış olsa da, halen dekorasyon öğesi olmaktan öte değillerdir.
  • ressamlık serüveni öncesi bir dönem tahtakale civarında iş yapan hısım hemşeri ziyaretine gidip para kazanmam lazım ne yapayım diyor.
    sevgililer günü yaklaşıyor hediyelik bişeyler bulursan satarız diyorlar.
    ne gibi şeyler satar diyor.
    kırmızılı, kalpli şeyler satar diyorlar.
    kalp şeklinde yastık tasarlayıp üretiyor.
    ürün o kadar çok tutuyor ki her yerde kalp yastıklar türüyor.
    sonra ressam olmayı kafaya koyuyor.
    araştırıyor en iyi galeri neresi, nerede sergi açarsa iyi isim yapar.
    akm sonucuna varıyor.
    gidiyor akm sergi salonu yönetimine, fakat sergiler yıllık programlandığı için boş zaman hiç yok.
    akm'nin kapsında yatıp kalkıyor ve şansa, ya iptal ya benzer bir durumdan boş bir zaman yakalıyor.
    sergiyi açıyor.
    sonra açış o açış.
    sonra da işte, uluslararası kürt lobisi kaynaklı olduğu iddia edilen marlborough gallery sergisi ve yaşar kemal'le olan süreç ile birlikte patlıyor.

    bir röportajını okudum 2 yıl kadar evvel.
    diyor ki, bu sıra en çok kırmızılı olanlar satıyor.
    ben de kırmızılı resim yapıp yapıp satıyorum.
    bu kafadan sanatçı olur mu?
    e olmaz tabii...
  • yaşar kemal'in cenazesinde, zincirlikuyu'da, range'ini burnumuzun dibine kadar sokan biri.
    iki adım yürümekle kimse ölmüyor şoföre biraz daha ilerde beklemesini beklemesini söylemek, bu kadar zor olmamalıydı. kalabalığı yara yara yolu tıkayarak mezarın dibine kadar gelmek niye?

    edit: yaşar kemal'in manevi oğlu olduğu ve eşini taşıdığı için böyle yaptı diyenler olmuş.
    tam da buyüzden.
  • batmanlı kürt ressam.
    selim temo o çok eleştirilen son yazısında kendisini sanayi ressamı diye tanımlamış. açıkçası ilginç ama bir o kadar da orijinal bir tabir.
    yazı şu :
    https://www.gazeteduvar.com.tr/…19/xerodan-hayriye/

    selim temo da batmanlı. bu sert ifadeyi neden kullandı diye merak ederken serhat temel'in şu tweetine denk geldim. serhat temel de siya şevê grubunun gitaristi ve bir dönem batman'a vekaleten belediye başkanlığı yapmış biri.

    tweeti şu:
    https://twitter.com/…tatus/1230134332523675653?s=19

    --- spoiler ---
    güneştekin bu coğrafyanın yüzakı değil. kayyum tarafından bizim yaptığımız kültür merkezine adı verilmiş, yedi sülale batman’ın tüm rantını akp sayesinde yiyen bir ailenin mensubudur.
    --- spoiler ---

    şimdi bütün bu iddiaları neden isminin altına ekledim, kendisini merak edip araştıran olursa, bu bilgiler onlar için bir şeyler ifade edebilir diye düşündüm.

    edit:
    ahmet güneştekin'in bu iddialara yanıtı:
    (bkz: #112480972)
  • iddia ettiğinin aksine, ancak akrabalarını ziyaret edince anadolu'dan beslenebilecek zorla sanatçı yapılmış iş adamı.

    birincilikle girip öğrenecek birşey bulamadığı mimar sinan üniversitesi'nden yarısında çıktığı için perspektif ve üçüncü boyut bilgisinden yoksun kalmıştır. bu yüzden, üçüncü boyuta ancak tuvale ya da plakaya üç boyutlu obje monte ederek çıkabilir. yine bu yüzden eserleri (!) desen düzeyinde kalmış ve birbirini tekrar eden şekiller üzerine kuruludur.

    bir sanatçının işlerini söyledikleriyle değil; yaratım süreciyle değerlendirebilirsiniz. herhangi bir tablosuna son şekli verirken aldığı notlara ve yaptığı eskizlere bakmak gerekir. böylece yansıtmak istediğine ulaşmak için kat ettiği yolu izleyebiliriz. bu haliyle yaptığı işler, halk eğitim kursuna gitmiş ev hanımının birkaç haftalık işine sonradan anlam bindirilmiş gibi görünüyor.

    kendisi kuruyemis işine de girse, çevresi sayesinde aynı başarıyı elde edebilirdi diye düşünüyorum. böylece biz de anadolu'dan beslenmiş olurduk.
  • kendini ressam ve giderek sanatçı zannediyor. kolunun altına aldığı tahta parçalarını ara güler'e getirmiş ve fotoğraflarının çekilmesini istemişti. ara güler'in yanıtı çok netti: ben sanatçıları çekerim.

    yaptığı işlere baktım inceledim, açıkçası sanatla uzaktan yakından alakası olmayan mana yoksunu saçma sapan çöplükler. ciddiye almayınız.
  • tayyip dönemine çok yakışan sanatçı. ınstagramda solmaz aluminyum reklamından doğru profiline denk geldim. ınstagram profil fotoğrafına bakıp "böyle ciddi bakmaya kasacak kadar egosu şişik kimse sanatsal sorundur" diye tahmin ettim.

    sonra bir instagram drone shot gönderisinde yazdığı

    "yüzbinler eseri görmeye geldi, hergün kitap imzaladım... bütün sermayesi ve aklı bir akıllı telefona bağlı sanat trollerinin linç girişimiyle hiç mi hiç ilgilenmedim :) :) :) " demet akalın tarzı nispetini gördüm.

    üzüldüm.
  • 1960 yılında doğmuş türk ressamlarla aynı probleme sahip ressam. kendini çok büyük sanır ama çok da şey değildir.

    baştan büdüt: evet kendisi milyorlar kazanıyor olabilir ama bu sadece bu neslin en şanslısı yada en zekisi yapar. güncelleşmemiş fikir dünyası ve sanat teknikleriyle ancak pr ile biryere gelebilirsiniz.
  • bu adam bile sanatçı olabiliyorsa herkes sanatçı olabilir, umudunuzu kaybetmeyin.
hesabın var mı? giriş yap