6070 entry daha
  • malcolm x filmini seyredin ve amerika'nın asıl yüzünün bir kısmını görün
  • tiktok konusu ve çinin bazı abd firmalarını engeli hakkında bilgi kirliliği barındıran başlıktır.

    1)ister abd ister çin her ülke kendi kanunlarını çıkarabilir.
    2)ancak, uluslararası ticaret hukuğunda yabancı ülke firmalarına kendi ülke firmalarından istemediği şeyleri isteyemez.

    bugün çinde örneğin google kapalı ama kapalı olmasının sebebi google'in çin yasalarına uymama isteği. hem 1 milyar küsür insandan kar edeyim hem de ne vergi ne de bir çine karşı sorumluluk almayayım istiyorlar.

    buna karşın çin'de yasalara uyan abd'li bing ve rus yandex kullanıma açık. yani çin kendi şirketi baidu'yu googledan ayrı tutmuyor ikisine de aynı yasaları uyguluyor.

    ancak tiktok konusunda ben tiktokun abd yasalarına uymayız gibi bir isteğini görmedim. örneğin facebookun abdde uydugu yasalardan hangisine tiktok uymam dedi de şimdi kapatılması isteniyor?

    neyse geçen seçimde facebook datamızı ingiliz şirketine sattı ondan seçimi kaybettik diye hüngür hüngür ağlayanlar şimdi tiktokun data mining yapmasına kafayı takmış durumda.

    ayrıca tiktok'un pasteboard takibi bir api hatası bile olabilir. çünkü tiktok gibi pasteboardı takip eden 32 adet diğer yazılım bulunmuş. bunların birçoğu da abdli şirketlerin appları.
    kaynak
    ayrıca tiktok güncelleme ile bunu kapatmış durumda. kaynakta üstü çizilenler bunu düzeltmiş olanlar.
  • bu ay eğitim amaçlı gideceğim ülke. covid-19 ile ilgili endişelerim var elbette. ancak araştırdıkça rahatladım.

    okulda 50 kişinin üstündeki dersler online'a çevrildi. in-person derslerde maske ve sosyal mesafe kuralları uygulanacak. üstelik yatakhanelerdeki tüm öğrenciler 2 haftada 1 teste tabi tutulacak. gönüllülük esasına dayalı olarak rastgele seçilen bir grup öğrenci yine aynı şekilde testlere tabi tutulacak. ayrıca isteyen herkese test ücretsiz olacak.

    bunun yanında gideceğim county, vaka-hastaneye yatış-ölüm sayılarını yaşlara göre detaylı ve şeffaf şekilde paylaşıyor. anlık olarak kaç adet yoğun bakım hastasını bulunduğunu, county'de toplamda kaç adet yoğun bakım yatağı olduğunu görebiliyorsunuz.

    39 yatak mevcut ve mayıs ayından beri bunların en fazla 10 tanesi kullanılmış durumda. yani yoğun bakım yataklarının kapasitesi %25'i geçmemiş. ayrıca şu ana kadar 50 yaş altı sadece 1 ölüm gerçekleşmiş.

    gideceğim yer kışın çok soğuk oluyor. bu nedenle türkiye'den giderken bol bol vitamin, çinko, ağrı kesici ve soğuk algınlığı ilacı götüreceğim. kışın düşen bağışıklığı meyve, sebze, düzenli uyku ve spor ile toparlamaya çalışacağım. bunun yanında eyalette, county'de ve üniversitede ayrı ayrı maske takma zorunluluğu var. nüfus da 500 bin dolaylarında.

    umarım aşı bir an önce çıkar da daha fazla endişelenmeden atlatırız şu süreci.
  • en başta şu blackberry olayına girelim. uygulama olayları bir sonraki paragrafta başlayacak. bb dünyanın en önde gelen mobil telefon şirketlerinden biriydi. kendisine abd çökmedi. bb battı, sonra satılır gibi oldu, alacak firma da kanadalıydı, sonra satıştan vazgeçildi falan. rim, bildiğin türkiye'den, şişli'den kanada'ya göçen türkiye cumhuriyeti vatandaşı mike lazaridis isimli rum asıllı ve şaka gibi ama, asker kaçağı olduğu için uzunca süre türkiye'ye dönemeyen biri(sonra 2010 mu 11 mi ne hallettiler de adam seneler sonra geldi) tarafından kurulmuş bir şirket. niş markete hitap ederken, sadece iş insanları kullanırken, klavyeli telefonken, kar için iyice alt gelirli halka da çıkaralım, bir de full dokunmatik ekran yapalım dediler, dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olup battılar. senin özelliğin fiziksel klavye iken, rakibini taklit edip dokunmatiğe geçersen olmaz. çökme yok yani. bb'yi abd batırıp çökmedi. çökme yok, şirket kimseye satılmadı. ki zaten en son bb üretim hakları bir süreliğine çinli tcl'e geçti sanırım. abd bb'ye çökmedi, abd şirketlerinin bb ile ilgili hiç bir satın alma olayı olmadı benim bildiğim. güvenlik falan denmiş edit yapılıp, yok öyle bir şey, bb de aynıydı, detayı aşağıdaki editte.

    tiktok facebook apple google fark etmez. sizi her uygulama dinler. çağın altını veri ve ücretsiz kullandığınız her uygulamaya aslında inanılmaz bir para kaynağı olarak giriş yapıyorsunuz. yani instagram parasız, ama sizin sırtınızdan binlerce dolar kazanıyor. siz izin verirseniz, sizi herkes dinler. bu nedenle telefonunuza kurduğunuz her uygulamada next next demeden önce iki kere düşünün, sonra burada ağlamayın.

    lakin bu izinleri aldıktan sonra ne yaptığı önemli. örneğin sizin dondan bahsetmenizden sonra don reklamı çıkarması ile, her dokunuşunuzu kaydedip bir yerlere yollaması aynı şey değildir. birinde banka/mail hesabınız çalınır, ötekinde en fazla reklam görürsünüz. oğlum nöro pazarlama diye bir alan var, kafayı yersin. senin x reklamında nereye baktığını, beyninde hangi alanları neyin tetiklediğini kontrol edip, o noktaya göre reklam falan kurguluyorlar, siktir et ne konuştuğunla ilgili instagram'da reklam çıkmasını. tiktok/instagram falan özelinde değil. verdiğiniz izinleri kontrol edin diyorum. verileriniz konusunda bu kadar titizseniz kurduğunuz uygulamaların kullanıcı sözleşmelerini okuyun. ne diyor bakın.

    çin'li uygulamaların bu denli göze batmasının sebebi, çin'de bulunan rejimin baskıcılığı. bu bir önyargı ve çin hükümeti bunu kırmanın yerine, otoritesini sertleştirdikçe bu devam edecek. yani bir fin app'i "gerekirse götünüzdeki donu alırız" dediğinde kabul edecek %90 varsa, çin appi "kameraya erişim isteği" dediğinde yine bunu "her bi şeyimizi izleyecekler" diye düşünecek %60 var.

    amerikan vs çin olayında, insanlar çin'in milleti obsesif şekilde takip etmesi ve baskıcı tutumu nedeniyle çin'e şüphe ile yaklaşıyor. çin, ülke genelinde kurduğu kameralarla eşgali bilinen bir suçluyu en fazla 7 dakika içinde mi ne bulabiliyor gibi bir şey okumuştum seneler önce. şimdi belki 20 saniyedir. ya da belki tamamen zırvadır. suçlunun tespiti için müthiş bir sistem. ama işte bunun götürüsü de insanların rahat hissetmemesi. bunu çin'de yaşayan birine söylerseniz, rutin olduğu için çok umursamayabilir, ama bu dışarıdan bakan için problem.

    örneğin black lives matter gibi bir hareket çin'de olsa, abd kadar insan sokağa çıkabilir miydi? çıksa bu kadar rahat hareket edebilir miydi? yoksa covid'de milleti eve zorla kitleyen (bence abd ve bizim gibi eğitimsiz ya da şımarık mal sürüsü dolu ülkelerde bu sistem daha önleyici olurdu ama işte özgürlük falan) çin, o adamların üzerinden tank mı geçirirdi, ortadan mı kaldırırdı bilinmez.

    abd vs çin savaşı, çin insanlara rahat nefes alacağı bir ortam sunmadan bitmez. bugün trump gitse, yerine gelen eski abd'yi yerine getirebilir. çünkü abd dna'sı sonuçta bir noktada kendini eski özgürlükçü günler için hızlıca onarabilir. ama çin, bu konuda çok daha zor bir ülke. sürekli baskıcı rejimlerle devam etti. ve bu ön yargıyı kırmak için yaptığı hiç bir şey yok maalesef.

    çin veya amerika benim sikimde değil. benim sikimde olan, insan ırkının başkasının özgür alanına müdahil olmadan, devletlerin mümkün olduğunca large olduğu, güvenlik, eğitim, sağlık ve istihdam oluşturulması konusundan başka bir sikime müdahil olmadığı bir düzen(komünizm/sosyalizm değil ama, ben komünizmin rekabet ve dolayısıyla hızlı gelişimi yok edeceğine inanıyorum). ya da siktir ettim, sağlık ve eğitime de karışmasın varsın. ama buna erişimin kolay olduğu bir şey geliştirsin.

    mesela abd'de sağlık gerçekten sikik bir yapı. evet iyi işlerde çalışanların güvencesi oluyor. ama bunu dışarıdan yaptırmak isteyen epey paraya kıymalı, üstelik kullandıkça da prim yükseliyor. acilen federal bir yasa ile, talep edilebilecek maksimum ücret belirlenmeli her işlem için. sikik bir alçı için röntgen makinesinin parası kadar bir ücret talep edilmemeli. tamam pazarlık falan iner evet de, niye uğraşsın abi millet? bu çözüme kavuşmalı.

    ama eğitim konusuna katılmıyorum. iyi üniversitelerde bile vasat bir abd öğrencisi uygun fiyata okuyabilir. kendi state'inde olduğu müddetçe, aşağı yukarı her statete de iyi üniversite var. ciddi burslar var. hatta siktir edin üniversiteyi, zaten abd öğrencisinin çoğu üniversiteyi zul görür, web tasarımı için computer science okumaz, community college dediğin şeyin in-state tuition fee'si 5-6 bin dolar olabiliyor. 2 yıl 10bin dolar. 20 yaşına gelene kadar öğrenci, aile her ay kenara 50 dolar atsa, öğrenci okuyabilir. ayda 50 dolar lan. abd'de kimse işe alırken harvard mezunu aramıyor. ve inanın abd'deki community collegeların çoğu, bizim buradaki bir çok üniversiteden dahi iyi eğitim veriyordur.

    neyse appten girip nerelere geldik, özetle, abd vs çin. hepsi sizi dinler. dinleyecek. sen malsın çünkü. mal derken, ürün anlamında. seni satıyor hepsi şirketlere. bilgi. çağın altını bilgi. o nedenle, her app'in kullanıcı sözleşmesini okuyun, izinlerinizi gözden geçirin. ben siklemiyorum mesela. çünkü abuk subuk uygulama kurmuyorum, kurduklarımın da benim konuştuğumdan bana reklam çıkarmasını siklemiyorum. ben kimim ki amk? benim adımı soyadımı, ne dediğimi işlese nolur, işlemese ne olur? muhittin topalak from kazlıçeşme yani. ama siz benim gibi mal olmayın.

    edit: bu edit şahsi cevap içerir, okumasanız da olur. bozo1 nickli şahıs mesaj alımına kendini kapatıp bana bb'nn güvenlik konusunda apple ve android gibi veri çalma yoluna gitmediğini bu nedenle piyasadan zorla el çektirildiğini söylemiş(gerçi sonra girdisine de eklemiş). bu tamamen yanlış bilgi. aksine bb belki de en güvenilmezdi, çünkü her yere bilgileri veriyordu, sadece us değil. kendisi kaynak olarak da açılmayan bir medium.com linki vermiş. why bb failed tarzı. buna da cevap aşağıda. okuyup mesaj atarsa silerim editi.

    bb android cihazlar üretti bir süre. el çektirilme falan yok ortada.

    bu why bilmem neler kişisel görüş. nokia ms'te diretti battı mesela. o da mı gizliliğin ihlaline uymaması nedeniyle battı? hayır. şirketler yanlış adımlar atıyor, batıyor.

    bakın şurada da ne diyor, bahsettiğiniz gibi bir data güvenliği yok. bb servislerine erişim, sms/e-mail okuma falan hepsi var. 2013'te bb'lerde android yok. 2015'te geliyor.
    https://en.wikipedia.org/…#security_agencies_access

    hatta obama'nın güvenlik konusunda uyarılmasına rağmen bb kullanmaya devam ettiğini söylüyorlar. obama 2016'da başkanlığı bıraktığında bb android'e yeni geçmişti(ilk bb android cihaz kasım 2015'te çıktı).

    yani iddia ettiğiniz gibi bir durum yok ortada. bb os'de cayır cayır güvenlik konusunda ödün veriyordu.

    çapraz okuma önemli, gidip tamamen şahsi görüş içeren bir tane blog haberine güvenip aa bunun aslı astarı var mı, yok mu öğrenelim demeden inanmayın.
  • kuzey amerika kıtasında bir ülke.

    abd topraklarında bulunan en eski insan izi 14.000-30.000 yıl öncesine dayanmaktadır. bu insanların son buzul çağı sırasında bering boğazı'nın sularının donarak bir köprü oluşturması sonucu doğu sibirya'dan alaska'ya yürüyerek geçtikleri sanılmaktadır. bu insanlar abd'nin yerlileri (kızılderililer) olarak bildiğimiz insanların atalarıdır. göçebe olan bu yerliler apaçi, mohawk, cheyenne, navaho, cherokee gibi birçok kabile oluşturdular.

    günümüzdeki abd topraklarına ilk ayak basan avrupalı kristof kolomb'dur. amerika'ya yaptığı ikinci yolculuğunda 19 kasım 1493 günü günümüzde abd'nin bir parçası olan porto riko'ya ayak basmıştır. 16. yüzyıl boyunca ispanya, hollanda, ingiltere, fransa, isveç ve portekiz ülkelerine ait kaşifler abd topraklarına girerek koloniler kurdular. ispanyol kaşif juan ponce de león 1513 yılında abd'nin güneydoğu sahillerine ulaşarak bölgeye florida adını verdi. fransız kaşif jacques cartier sadece kanada değil hudson körfezi'nden kayalık dağlar'a kadar uzanan ve günümüzde abd'ye ait olan louisiana dahil birçok bölgeyi fransa'nın kolonisi haline getirmiştir.

    ingiltere'nin abd topraklarındaki varlığı ispanya ve fransa'ya göre çok daha yenidir. 14 mayıs 1607 tarihinde ingilizlerin jamestown, virjinya'da kurduğu koloni ingiltere'nin amerika'daki en eski kolonisi olarak kabul edilmektedir. bu koloni kısa zamanda dağılmış ve yok olmuştur. ancak 1620 yılında mayflower adlı bir gemiyle ingiltere'nin plymouth limanından yola çıkan bir grup ingiliz yurttaşı günümüzdeki abd'nin massachusetts eyaleti sınırları içinde yer alan bir sahile ulaşmış ve burada plymouth bay colony adı verilen koloniyi kurmuştur. 17. yüzyıl boyunca abd'nin doğu kıyısında ingilizler başka koloniler de kurdular. 1733 yılına gelindiğinde bu koloniler on üç koloni adı altında britanya imparatorluğuna bağlı bir sömürge haline geldiler.

    avrupa'nın büyük güçleri arasında 1756-1763 yılları arasında süren yedi yıl savaşları birleşik krallık'ın zaferiyle sonuçlandı. ancak savaşın borçlarını ödeyebilmek için birleşik krallık kuzey amerika'daki kolonilerine ağır vergiler yüklemeye karar verdi. bu vergiler kolonilerde büyük bir sıkıntı yarattı. çaya yüklenen vergileri protesto etmek amacıyla boston kentinin halkı 1773 yılında boston çay partisi adı verilen olayda ingiliz gemilerine yüklü çay balyalarını denize attılar. önceleri dar amaçlı olan bu eylemler kısa zamanda bağımsızlık taleplerine dönüştü.

    19 nisan 1775'te boston'a 20 km uzaklıktaki lexington ve concord kasabalarında çarpışmalar başladı. ayaklanmacılar boston'u kuşattılar. kuşatma 1 yıl kadar sürdü. sonunda amerikan generali henry knox ticonderoga kalesi'nden ele geçirdiği toplarla ayaklanmacıların yardımına yetişti. kuzey amerika'daki ingiliz kuvvetlerinin komutanı general william howe'u kenti boşaltmaya zorladı. böylece 17 mart 1776'da kuşatma sona erdi ve kent amerikalıların eline geçti. 4 temmuz 1776'da amerikalılar bağımsızlıklarını ilan ettiler. kurulan bu devlete amerika birleşik devletleri (abd) adı verildi.

    bağımsızlık savaşı 1776 yılı sonlarında zor günlere girdi. 27 ağustos'ta amerikan ordusunun başkomutanı general george washington birleşik krallık güçlerine yenilerek manhattan içlerine çekildi. amerikalılara 1776'dan başlayarak el altından para ve malzeme yardımı yapan fransa, 1778'de filolarını ve ordularını hazırlamaya başladı ve sonunda haziran 1778'de ingiltere'ye savaş ilan etti. kuzeyde durumun büyük ölçüde sürüncemede kalmış olmasına karşılık fransızlar güneyde, ingilizlerin elindeki savannah'ı ve büyük önemi olan yorktown'ı kuşattılar.

    1780'den sonra deniz savaşı daha çok ingilizlerle amerikalıların avrupalı müttefikleri arasında geçti. britanya adaları çevresinde toplanan amerikalılara ait gemiler ve komutanları john paul jones, savaş boyunca 1.500 ingiliz ticaret gemisiyle 12.000 ingiliz denizcisini ele geçirdiler. 1780'den sonra ispanya ve hollanda, britanya adaları'nı çevreleyen sularda büyük ölçüde denetim kurarak ingiliz deniz gücünün açık denize çıkamaz hale gelmesine yol açtılar.

    sonunda 3 eylül 1783 tarihinde imzalanan paris antlaşması ile ingiltere, batıda mississippi nehrini de içine alan geniş sınırlarla, amerika'nın bağımsızlığını tanıdı. kanada ingiltere'nin elinde kaldı. florida ispanya'ya verildi. antlaşmanın imzalanmasından 3 ay sonra 25 kasım 1783 tarihinde en son ingiliz askeri new york kentini terk etti. 1787 yılında abd anayasası kabul edildi. 1789 yılında yapılan ilk başkanlık seçimlerinde başkomutan george washington abd'nin ilk başkanı seçildi.

    abd'nin bağımsızlığını kazandığı andaki toprakları atlas okyanusu kıyısında günümüzdeki yüz ölçümünün üçte biri civarında bir alandan oluşuyordu. batısındaki topraklar fransa'ya aitti. abd'nin 3. başkanı thomas jefferson bu toprakların abd için gelecekteki önemini anlamıştı. fransa'nın başındaki napolyon bonapart yönetimine bu toprakları para karşılığı abd'ye satma teklifini getirdi. 2.147.000 kilometrekarelik bu alan 1803 yılında 78 milyon fransız frangı (15 milyon amerikan doları) karşılığında abd'ye satıldı. satın alınan louisiana toprakları günümüzde kısmen veya tamamen abd'nin 15 eyaletini kapsamaktadır (arkansas, missouri, ıowa, oklahoma, kansas, nebraska, minnesota, kuzey dakota, güney dakota, meksiko, teksas, montana, wyoming, colorado ve louisiana).

    choctaw kabilesine üye yerlilerin gözyaşı yolu'nda yürümeleri
    1812 yılında abd başkanı james madison birleşik krallık'a savaş açtı[3] ama savaş sınırları değiştirmedi. 1823 yılında başkan james monroe abd kongresi'nde bir konuşma yaparak avrupa ülkelerinin amerika'ya müdahale etmelerini yasaklayan monroe doktrinini açıkladı. 1830 yılında başkan andrew jackson mississipi nehri'nin doğusunda kalan yerlilerin yurtlarından çıkarılarak zorla batıdaki yerli topraklarına göç ettirilmesini amaçlayan yerli iskân yasasını imzaladı. gözyaşı yolu olarak tarihe geçen bu zorunlu göç sırasında çoğu kelepçeli olan choctaw ve cherokee yerlilerinin dörtte biri yolda öldü.

    1845 yılında o zamana kadar bağımsız bir ülke olan teksas cumhuriyeti başkan john tyler tarafından abd topraklarına katıldı. bunu kabul edemeyen meksika teksas'a müdahale edince meksika-amerika savaşı patlak verdi. amerikalı general winfield scott veracruz üzerinden meksiko'ya yürüdü. meksiko'nun 14 eylül 1847'de düşmesiyle savaşın askeri aşaması sona erdi. 2 şubat 1848'de guadalupe hidalgo antlaşması imzalandı. antlaşmayla bugünkü new mexico, nevada, arizona ve kaliforniya eyaletlerini oluşturan topraklar 15 milyon amerikan doları karşılığında abd'ye bırakıldı. 1848 yılında kaliforniya'da altın keşfedilmesi üzerine çok sayıda amerikalı kaliforniya'ya akın etti. altına hücum adı verilen bu göç olayı abd'nin sınırlarının pasifik okyanusu'na kadar genişlemesine neden oldu. 1867 yılında alaska rus imparatorluğundan 7,2 milyon amerikan doları karşılığı satın alındı. 1898 yılında hawaii işgal edilerek abd topraklarına katıldı. böylece abd aşağı yukarı günümüzdeki sınırlarına ulaşmış oldu.

    19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde abd'nin güney bölgelerinde büyük çiftliklerin ağırlıkta olduğu ve tarıma dayanan bir ekonomi yerleşmişti. bu çiftliklerde özellikle pamuk, tütün ve şeker kamışı yetiştirilmekte ve gereken iş gücü afrika'dan getirilen siyahi kölelerden sağlanmaktaydı. köleliği kaldırmaya söz vererek seçime katılan başkan adayı abraham lincoln seçimi kazanınca güneyli 7 eyalet (south carolina, mississippi, florida, alabama, teksas, georgia ve louisiana) abd'den bağımsızlıklarını ilan ettiler. bu eyaletler jefferson davis'in başkanlığı altında amerika konfedere devletleri adı altında yeni bir devlet kurdular. kısa bir süre sonra buna 4 eyalet daha (virginia, arkansas, north carolina ve tennessee) katıldı. 1861'in nisan ayında amerikan iç savaşı patlak verdi. ayında amerika konfedere devletleri'ne ait güneyli 11 eyalet ülkenin geri kalan kısmındaki kuzeyli eyaletlere saldırdılar.

    iç savaşın ilk yıllarında hiçbir taraf üstünlük sağlayamadı. ancak 1863 yılının temmuz ayında gerçekleşen gettysburg savaşı önemli bir dönüm noktası oldu. bu kanlı savaşta her iki taraf da askerlerinin yaklaşık üçte birini kaybettiler ama kuzeyliler tartışmasız bir üstünlük sağladı. en sonunda 9 nisan 1865 tarihinde kuzey orduları güneyli ünlü komutan robert edward lee'nin ordularını birkaç koldan sardılar ve teslim olmaya mecbur bıraktılar. aynı yılın haziran ayında geri kalan bütün güneyli askerler de silahlarını bırakarak teslim oldular ve amerikan iç savaşı kuzeyin zaferiyle sona erdi. savaşın bitiminde güneydeki bütün kölelere özgürlük hakları verildi. ancak iç savaş ekonomik açıdan güney-kuzey dengesini bozdu. savaştan önce abd'nin güney ve kuzey tarafları eşit zenginlikte iken, savaştan sonra güney ekonomik yıkıma uğradı ve kuzey öne geçti.

    ı. dünya savaşı başladığında abd büyük ölçüde sanayileşmiş ve ekonomik açıdan yüksek bir refah düzeyine ulaşmıştı. 1898 yılında porto riko, guam ve filipinler'i ispanya'nın elinden almıştı. ancak o zamana kadar genelde avrupa'nın içişlerine karışmamayı tercih ediyordu. başkan woodrow wilson abd'yi ı. dünya savaşı'na sokarak savaşın sonucunu itilaf devletleri'nin lehine değiştirdi. abd senatosu versailles barış antlaşması'nı onaylamayarak bağımsız bir dış politika izlemeyi tercih etti. abd 1920'lerde hızla gelişti. ancak bu gelişme abd tarihindeki en büyük ekonomik bunalım olan 1929 dünya ekonomik bunalımına[6] yol açtı. başkan franklin roosevelt mali sistemde ve sosyal sigorta sisteminde birçok reformlar yaparak abd ekonomisini eski gücüne kavuşturmayı başardı.

    abd başlangıçta ii. dünya savaşı'na katılmamayı tercih etti. ancak 7 aralık 1941 tarihinde japonya'nın abd'ye ait hawaii adalarından biri olan oahu adasındaki askeri tesislere karşı gerçekleştirdiği pearl harbor saldırısı üzerine savaşa girdi. 3 gün sonra nazi almanya'sı da abd'ye savaş ilan etti. böylece abd kendini hem pasifik okyanusunda hem de avrupa'da iki cepheli bir savaşın içinde buldu. abd ordusu 6 haziran 1944 günü almanya'ya karşı fransa sahillerine yaptığı normandiya çıkarmasını izleyen büyük bir taarruzu başlattı. sovyet ve abd orduları tarafından kıskaca alınan almanya 8 mayıs 1945 tarihinde teslim oldu. ancak japonya savaşa devam etti. başkan roosevelt'in ölümü üzerine yerine geçen harry truman 6 ağustos 1945 tarihinde hiroşima ve 9 ağustos 1945'te nagasaki'ye atom bombası atılmasını onayladı. bu iki şehirde yüz binlerce japon'un ölümüne yol açan bu atom bombası saldırısından sonra 15 ağustos 1945'te japonya teslim oldu ve ii. dünya savaşı sona erdi.

    ıı. dünya savaşı'ndan sonra abd ve sovyetler birliği dünyanın iki büyük süper gücü haline geldiler. dünya ülkeleri bu iki süper gücün etrafında kamplaşmaya başladılar. kore savaşı soğuk savaşın ilk büyük çatışmasıydı. türkiye'nin de abd'nin yanında katıldığı bu savaşta sovyetler birliği ve çin kuzey kore'yi destekleyerek abd'nin himayesindeki güney kore'ye saldırdılar. 3 yıl süren bu savaş hiçbir taraf üstünlüğü kazanamadan sona erdi. bu savaştan sonra abd tarafında olan ülkeler nato örgütü çatısı birleşerek batı bloğunu oluştururken, sovyetler birliği'nin yanındaki (çoğu doğu avrupa'da olan) ülkeler varşova paktını kurarak doğu bloğunu oluşturdular. 1961 yılında almanya'nın başkenti berlin'de inşa edilen berlin duvarı batı almanya'yı doğu almanya'dan ayırarak soğuk savaş'ın simgesi haline geldi.

    soğuk savaş döneminde abd'de komünizm korkusu o denli arttı ki birçok sanatçı ve aydın kendilerini mccarthycilik denilen baskı ortamının içinde buldular. 1960'ta başkan seçilen john f. kennedy'nin ilk yıllarında türkiye'yi de etkileyen küba füze krizi yaşandı. abd 1963 yılında kennedy'nin suikast sonucu yaşamını kaybetmesiyle yeni bir krize girdi. kore gibi ikiye ayrılmış olan vietnam'ın kuzey ve güney kısımları arasında çıkan vietnam savaşı 1960'larda şiddetlendi. sovyetler birliği'nin vietnam'da başarılı olması halinde dünyaya egemen olacağından korkan abd vietnam'a yüz binlerce asker gönderdi. 50.000'i aşkın abd askerinin öldüğü bu savaş 1975 yılında abd'nin saygon'u boşaltmaları ile sona erdi. böylece vietnam komünist yanlısı kuzey vietnamlıların eline geçti.

    1980 yılında ronald reagan abd'ye başkan seçildi. abd'nin askeri harcamalarını büyük miktarda arttırmayı başaran reagan stratejik savunma girişimi[7] adı altında sovyetler birliği'yle büyük bir silah yarışını başlattı. bu sırada sovyetler birliği'ne lider seçilen mihail gorbaçov 1987 yılında abd ile bir silahsızlandırma anlaşması imzaladı. gorbaçov ayrıca glasnost ve perestroyka denilen reform programlarını başlattı. bu programlar sscb ve diğer doğu bloğu ülkelerinde kişisel özgürlükleri arttırdıysa da doğu bloğu çatlamaya başladı. ilk olarak polonya'da başlayan 1989 devrimleri doğu almanya, çekoslovakya, macaristan ve bulgaristan'da devam etti. romanya hariç diğer doğu bloğu ülkelerinde kansız olarak gerçekleşen bu devrimler sonucu doğu avrupa'daki komünist rejimler sona erdi. 1991 yılında sovyetler birliği de dağıldı. böylece soğuk savaş son buldu.

    1990'larda başkanlık görevini üstlenen bill clinton döneminde abd'nin katıldığı askeri harekatlar daha çok sadece insancıl amaçlı ve kısa dönemli harekatlardı. kararlı güç harekatı ve müttefik gücü harekatı bunlar arasında sayılabilir. abd bu dönemde bir barış ve refah ortamını yaşadı.

    ancak yeni milenyumun başlamasından kısa bir süre sonra abd 11 eylül saldırılarıyla karşılaştı. orta doğu kökenli bir silahlı örgütü olan el-kaide 11 eylül 2001 günü düzenlediği terör eyleminde çeşitli hava yollarına ait yolcu uçaklarını eş zamanlı bir şekilde kaçırarak new york'taki dünya ticaret merkezi ve washington, dc yakınlarındaki pentagon binası dahil bazı binalara çarptırdı[8]. dünya ticaret merkezi'nin iki binasının çökmesi sonucu 3000'i aşkın abd yurttaşı öldü. dünya tarihindeki en büyük terör eylemi sayılabilecek bu olay sırasında abd'nin başkanı olan george w. bush 11 eylül 2001 saldırılarından sorumlu olan kişileri cezalandırmak amacıyla terörizmle savaş adını verdiği bir dizi askeri harekata girişti.

    bu askeri harekatlardan ilki olan afganistan savaşı 7 ekim 2001 günü başladı. el-kaide örgütüne afganistan'da yataklık yapmakla suçlanan taliban rejimi yönetimden indirildi ama tamamen ortadan kaldırılamadı. gene el-kaide'ye yataklık yapmakla ve kitle imha silahları geliştirme suçlanan ırak'taki saddam hüseyin rejimine karşı da 2003 yılının mart ayında başka bir harekat başlatıldı. saddam hüseyin yönetimi ortadan kaldırıldı ama kısa bir zaman içinde ırak'ta özellikle ıraklı sünniler arasında abd'ye karşı kanlı bir direniş hareketi başladı. bu direnişi bastırmak için 2003 yılında abd ordusunun işkence yöntemleri kullandığı ortaya çıktı. ırak savaşı yüz binlerce ıraklının ve binlerce amerikalı askerin ölümüne neden oldu. bunun yanı sıra sünni ve şii kökenli ıraklılar arasında bir iç savaş patlak verdi. saddam hüseyin 30 aralık 2006 tarihinde idam edildi. ırak büyük bir kaos ortamına sürüklendi. ancak 2007 yılının sonlarında abd'nin yeni bir strateji uygulayarak sünnilerle anlaşmaya varması sonucu çatışmalar bir ölçüde azaldı ama savaş bir sonuca ulaşamadı.

    george w. bush'un afganistan ve ırak savaşlarındaki başarısızlığı ve 2005 yılındaki katrina kasırgasındaki beceriksizliği abd kamuoyunda şiddetle eleştirildi. 2008 abd başkanlık seçimlerinde bush'un partisi olan cumhuriyetçi parti büyük bir kayıp verdi. abd tarihinde ilk defa afrikalı-amerikalı bir siyasetçi olan barack obama abd'nin 44. devlet başkanı seçildi.
  • içerisinde yaşadığım 5 yılı aşkın süre göstermiştir ki;

    - kendisi süper güç değil. en azından içindeki insanlara bi faydası yok.
    - insan hayatının değeri banka hesabının kabarıklığıyla doğru orantılı.
    - sağlık bir ihtiyaç, insan hakkı değil adeta bir soygun yöntemi. sigortasından hastanesine sistem tam bir kapitalist finalboss. corona'dan ölen amerikalıların %80'i parası olmadığı için ölmüyorsa ben hiç bir şey bilmiyorum.
  • california da bazi county ler de spor salonlari sadece 1 haftalik acilmistir.

    ozetle bok gibi ulke. gelmeyin. nufus artiyo, spor salonuna gidip saglikli yasayamiyoruz *
  • her sabah insanlar ritüel olarak gömmeye geliyor buraya.

    yapılan eleştirilerin büyük çoğunluğu amerika birleşik devletleri'ne değil, anglosakson tipi utilitarian anlayış ve kapitalist marketin füzyonuna yönelik fakat bu konsepti yurdum gencolarına anlatmak çok zor.

    devam a dostlar, bu kafayla 300 seneye varacağız.

    ameriga is bad! something is good, but ı don't know what it is...
  • hotdog yiyip amerikan amcığı sikebileceğiniz ülke. zaten bunları yapan adam hasta olmaz. sağlık sistemini kafanıza takmayın.
  • bundan 160 yıl öncesine kadar büyük iç savaşlar yaşamış ve büyük kayıplar vermiş ülkedir.
    halkı fakirlik ve yokluk içinde yaşam sürerken ülkedeki liyakat sahibi liderlerin doğru bir şekilde yönettiği ülke, üretime dayalı ekonomi sayesinde süper güç olmayı başarmış ülkedir.
7012 entry daha
hesabın var mı? giriş yap