• jack kerouac ve william s burroughs'un vaktiyle* -tanınmadan önce- birlikte yazdıkları roman. iki yazarın bir biçimde suç ortağı sayıldığı basbayağı gerçek bir cinayetten bahseder. türkçe çevirisi dost körpe'ye ait.
  • ve hipopotamlar tanklarında haşlandılar romanının özgün adı.
  • bu enterasan ismin hikayesinin şöyle olduğu söyleniyor: iki yazar bir gece bardadırlar. haberlerde, hayvanat bahçesinde çıkan yangından söz ediliyordur. spiker, bülteni bu cümleyle sonlandırır: "ve hipopotamlar tanklarında haşlandılar. iyi geceler." burroughs'a göre bu, amerika'nın küstah espri anlayışının tipik bir örneğidir.
  • yazıldıktan 63 yıl sonra basıldı; jack kerouac ve william burroughs için yazma serüvenlerinin başlama vuruşu oldu.

    http://www.radikal.com.tr/…11.02.2010&categoryid=40
  • puzzle'ın eksik parçalarından biri olan bu hipopotamlar, kitabın baş kahramanı olan lucien carr'ın 2005 yılındaki ölümünden sonra, onun isteğine uygun bir şekilde burroughs'un ve kerouac'ın vasiyet icracıları tarafından 2008 yılında çekmeceden çıkarılmış. odağına beat hareketinin başlangıcındaki dinamiklerden biri olan columbia cinayetini alırken ikinci dünya savaşı sonlarına doğru new york yaşantısını da keyifle gözler önüne seriyor. burroughs ve kerouac, tanınmamış iki yazar adayı -çünkü o zamanlar daha ortalıkta ne naked lunch ne de on the road var- bir şekilde kendilerini içinde buldukları cinayeti anlatıyorlar, bir bölüm kerouac, bir bölüm burroughs. diğer beat okumalarının aksine sanki bazı ginsberg şiirleri gibi tansiyonu gittikçe artan ve sonunda vecde varan bir belgesel/hikaye.

    elimize bıraktıkları: new york sıcağı, cehennem kerhanesi, benny goodman - the world is waiting for the sunrise ve kanlı bir lucky strike paketi...
  • hakan gunday demis ki, paul verlaine'in arthur rimbaud'yu vurdugu kursun bicaga donustu ve beat'e sirayet etti. eserin yayinlanmasini lucien carr'in hakki rahmetine kavusmasina borcluyuz diyebilir miyiz? tarih cok fazla tekerrur ediyor, ruh hastasi ediyor..

    bkz: hakan gunday, "cennet ya da cehennem, ne fark eder!", vatan kitap, 23 nisan 2010
    http://vatankitap.gazetevatan.com/…yaz=hakan g�nday
  • yıllar sonra beat doneminden yeni bir şeyler bulup okumak adına ilgi çekici. yeni bir bukowski romanı bulmak da bünyede benzer bir etki yapabilirdi.
  • jack kerouac ve william s. burroughs'un birlikte kaleme aldığı suç romanı. çok uzun bir süre (60 yıl kadar) yayınlanmayıp, son anda akla gelen ve basıma verilen eser.

    (bkz: beat kuşağı)
  • önemsiz bir miktar spoiler içerebilir;

    and the hippos were boiled in their tanks, keroauc'ın yolda'sı ya da zen kaçıkları gibi beat romanlarının abcsini okumuş okur için çok sürpriz bir metin değil aslında. diğer kerouac romanlarından biraz daha yüzeysel olmasına rağmen yine de akıcı ve keyifli bir okuma sunuyor. kitabın sonundaki makalede de dendiği gibi; "bu dönem romanında 2. dünya savaşının sonlarına ilişkin döneme ait bir çok ayrıntı (filmleri, mekanları, müzikleri, modası, manşetleri vs.) bulmak mümkün." açıkçası bence de bir suç romanı değil bu. birincisi "suç" kitabın kurgusunun iskeletini oluşturmuyor. ikincisi bahsedilen suç, "dün bara gidip bir şeyler içtik" minvalinde çok sıradan bir öğe olarak çıkıyor karşımıza. o yüzden belki de suçun sunuluşunun sıradanlığı dramatik bir etki bırakıyor okurda. kitabın yıllar sonra okuyucuyla buluşması kesinlikle sevindirici.

    --- spoiler ---
    bence kitabı en iyi özetleyen 12. bölümün en son cümlesi olmuş. bu bölümde neredeyse bütün karakterler aynı evde toplanmış, fazlasıyla içilmiş. birileri kavga ediyor, birileri sevişiyor, birileri kusuyor;

    "sonrasında kapılar çarpıldı, gürültüler oldu, döşemeler gıcırdadı; sanki 32 numaralı daire cehennemin kerhanesi'ydi"
    --- spoiler ---
  • kerouac ve burroughs'un suç romanı. kerouac'ın john adını kullandığını görenler şaşırsa da, hikaye ve romanlarında baş kahramanı lee olan burroughs'un mahlasını görenler şaşırmıyor.

    (bkz: interzone)
    (bkz: william burroughs)
hesabın var mı? giriş yap