• anneler hep zamanın ilerisinde yaşarlar. uyandırırken saati ileri söylerler. dışardaysanız, ulaşılacak bir telefon bıraktıysanız ararlar "saat 3 sen nerdesin?" derler zaman bu kadar çabuk geçmiş olamaz diye düşünürsünüz. sonra saate bakmak aklınıza gelir ve o acı gerçekle karşılaşırsınız "anne saat daha 2yi 5 geçiyo ne 3ü yaaaaa" dersiniz. çaresiz kadere isyan edersiniz. bu saat yuvarlama özelliği genelde kalıtsaldır, genlerle anneanneden anneye aktarılmıştır ve ilerde sizde gözlemlenme riski de çok yüksektir.*` :olamaz`` :nayır nolamaz`...(bkz: anne tripleri)
  • - kizim kalk kalk kalk saat 8 bucuk gec kaldin okula!!!
    -hueaa! neeeaa! sekiz bucuk mu??
    (saate bakilir)
    -yedibucuk annee, yedi bucuk!!!
  • hava saat beşte bile kararsa gece olmuştur; saat onda ise anne için çoktan gece yarısı olmuş yatma vakti ve endişelenme saati gelmiştir.
  • saat akşam 9'dan sonra artık o saat 12'dir.

    -oğlum saat 12'ye gelio sen hala akşam yemeği yemedin (saat 9 ama)
    -anne saat hep 12'ye doğru gider zaten hay allahım yaa daha 9 be, eh be!
  • anne olmanin verdigi ozellik ve ayricaliktan dolayi, cogu birbirine benzerdir, zamanla yogun cabalarla degistirilebilse de "kimleydin?" sorusu ertelenebilir ama onlenemez...
  • çocuğunun uzaklarda olduğu zamanlarda hüzünlü bir hale bürünen anneye zaman çok yavaş geçiyormuş gibi gelir, uzaklardaki çocuk geldiğinde "anne şu kadar kalıcam" açıklamasını yaptığında, şu kadarla belirtilen süre göz açıp kapayıncaya kadar geçer onlar için. ağlayan veya ağlamaklı anne geride bırakıldığında aynı süreç yeniden başlar.
  • annelerin saat anlayışı yoktur. heryer saat olsa onlar yine bakmaz, bildiklerini okurlar. o an aklından geçen zaman, onlar için saatin kaç olduğunu belirler. gerçeklikle anneler arasındaki zaman farkı asla çözülemeyecek bir problem olarak kalacaktır. einstein'ın annesi de böyleydi, o bile çözemedi dedirtir bu durum. * zaman konusunda bu denli anlaşılmaz olmalarının yanında bir de karanlık korkuları vardır bunların. karanlıkta bin çeşit gulyabani dolaştığını sanıp, yaz-kış karanlıktan kaçarlar, dahası sizi de aydınlık zamanlar dışında tamamen evde görmek isterler. en iyi çözüm, sordukları zaman belirleme sorularına açık uçlu cevaplar vermek, gerektiğinde kelime oyunları yapıp kafalarını bulandırmaktır. örneğin;
    - "ne zaman gelicen"
    - "işim bittiğinde. tam zaman veremem"
    - "karanlığa kalma" (kışın 5:00'te kararan havada bile)"
    - "olur, denerim" (işte yanılsatmanın başladığı yer. sözlerinizi kuşkuyla karşılar)
    ertesi sabahın erken saatlerinde eve gelindiğinde sorar.
    - "hani akşam gelicektin*"
    - "işim bitince gelirim demiştim. akşam demedim"
    - "ama karanlığa kalma dediğimde olur dedin" (tatata)
    - "ee, karanlık değil ki dışarısı. ne yani gece yarısı sokakta goblinler dolaşırken mi gelseydim. fena mı oldu bak :)"
  • cogu zaman "anne saat x degil, y daha" dendiginde, "sen biliyosun da biz bilmiyoruz sanki, ukala!" cumlesiyle karsilasilabilir.
hesabın var mı? giriş yap