ansiklopedi

• "küçükten ansiklopedi oyunu denen sayfa saçmece oyununa kanalize olsa idi bencileyin.
  sende olurdun yürüyen, uyuyon, daralan bir uzuvlu ansiklopedi.
  hala geç deg?il.
  merak ettigin mevzuyu aç sabah in verdigi ansiklopediden, orand orayaaa
  ordan oraya
  3 saat sonra bismuth u berkelyumu baracuda yi, boron u bilirsin.
  beklersin bir ortam olsada bildigimi göstersem. "
  
  gibisinden entryler yazabilecek denyolukta kimliklerin okumasinda faide olmayan eserlerdir.
• ek$i sözlüğün yakında ulaşacağı boyut...
• sex ansiklopedisi = amsiklopeti
• (bkz: diderot)
• okuyan kişilere gizli gizli saygı duyulur.
  hazırlanmasının çok eğlenceli olduğunu zannettiğim step tahtası
• nasıl hazırlandığını bilemediğim, çünkü kaynakça içermeyen, içinde a'dan z'ye pek çok (önemli bulunan) bilginin bulunduğu hazineler. bazı insanlar ansiklopedi karıştırmayı sevebiliyor.
• ansiklopedi sözcüğü yunanca "öğrenme çemberi" anlamına gelen enkiklopedia'dan gelir (en: iç, kiklos: döngü veya çember, pedia: eğitim, öğrenim). hem öğrenmenin hem de bu öğrenim kayıtlarının bir sonu olmadığının bir göstergesidir ansiklopediler/ansiklopedik sözlükler (ekşi sözlük). bir anlamda kısır bir döngüdür. bir maddeden diğerine savrulursunuz. sonuç olarak bir kelime başka kelimelerle açıklanmaya çalışılmaktadır. her ansiklopedi/sözlük sahibi hem mutludur hem de mutsuz. bilinebilen çerçevede pek çok bilginin sahibidir. ama hepsini okuyamayacaktır. dolayısıyla aslında elindeki bilginin sahibi değildir. bir kısmına bakabilir. anlayabilir. ama bütünü görme şansı yoktur. genişletilmiş yeni basımlar da sıradadır üstelik.
• - rehaiku 127-
  
  nisyana
  isyan te$ebbusudur
  ansiklopedi.
  
  reha yunluel / $iirhane
• (bkz: d alembert)
• yunanca enkyklopaideia sozcugunden geliyor. (kyklos: cevre, yore, paideia: ogretim - yani belli bir cerceve icinde bilgi vermek anlaminda)