aşk-ı hüma

• kılıç keskin. ensende hissediyorsun.
  ensende hissediyorsun öldüğün manzarayı. dalgaların üzerinde top ateşleri, cehennemin efendilerini sürgüne gönderiyor. kirpiklerin ağırlaşıyor. her şeyi yutan heybetli canavarın kaburgalarına benziyor. o kaburgaların arasından surlara bakıyorsun. kararmış taşlara ve yosunlara.
  son kez koşan çocukları hatırlıyorsun. dünyanın ikliminden güçlü bir hükümdarın ellerini.
  kimsenin yazmadığı bir mektubun cesaretini kuşanıp gidiyorsun.
  gidiyorsun esirsiz bir ezanın altında.
  yüreğinin çoktan konulduğu kutuya.
  her fetih, kalbe ağır gelen bir rüya.
  aşk-ı hüma