• ardi ardina dinlemeli... islak sokaklarda yurumeli tabi bu arada ve julian beye eslik etmeli, hak vermeli, vs... i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say i've got nothing to say.........
  • " istediğini sor , istediğin her şeyi sorabilirsin " anlamlarına da gelen ingilizce söz öbeği* ..
  • i've got nothing to say kısmıyla yerli,yabancı (aslında kendi müzik yazarlarımızın özgünlüğünü düşünürsek sadece yabancı) bilumum müzik yazarının diline dolanmış parça.the strokes'un artık söyliyecek birşeyi olduğuna inanmıyorlar*.okadar yıl el üstünde tuttuktan,ayılıp bayıldıktan sonra sadece zekice birşey söylemiş gibi görünmek için aslında tamamiyle harika bir albümü bir lyric için feda etmek sadece yazık.
  • cok, pek güzel bir parca. ve hatta fioe'un en iyi sarkilarindan birisi. diger strokes parcalarina benzemiyor pek, yeni bir sey denemisler, iyi de yapmislar. sözler ve müzik inanilmaz bir uyum icindeler. julian'in vokalinin ne kadar güclü oldugunu, kendi kendine yettigini görüyor, duyuyoruz bu parca ile.

    ayrica "harmless children, we named our soldiers after you " gibi minnacik bir cümle bile, strokes'un daha cok cok cok söyleyecekleri, anlatacaklari oldugunu göstermekte. sarki sözleri cingir cingir, gösterisci bir sekilde msj'lar icermedigi icin, bu onlarin pilinin bittigi anlamina gelmez.

    "strokes sen cok yasa!"`

    **
  • ask me anything
    i've got nothing to say
    muhteşem şarkı
  • we could drag it out
    but that's for other bands to do
    (bkz: kasmamak)
  • ama olarak anılan bir reddit geleneğidir. alanında uzman ünlü insanların, aktörlerin, yönetmenlerin, şarkıcıların, sanatçıların gelip hayranlarının merak ettiği soruları cevapladığı pek faydalı bir platformdur.
  • sözlüğe de gelmiş de sözlükten reddit olmaz anam.

    (bkz: #49750159)

    ayrı bi site açsana sedet?
  • 2014 yılının çok satanlar kitabından uyarlanan bir film.
    kitabın yazarı allison burnett filmi hem yönetmiş hem de senaryosunu da yazmış. başrol oyuncusu aslında gayet bilinen bir ufaklık : britt robertson. kendisini under the dome dizisinin angie'si olarak biliriz. ayrıca the first time, the longest ride, white rabbit gibi ortalama dram-gençlik filmlerinde de oynadı.

    kitabı hiç okumadım ancak dram kategorisinde iyi film olmuş. özellikle filmin son sahnesindeki ekrana çıkanlar oldukça etkileyici. sanırım yazar kendi kitabını filmleştirirken daha başarılı olmuş ve kitaptaki amacını da filme tamamen yansıtmış. film tamamen dram filmi. bir yerlerde filmin gerçek olaydan uyarlandığını okumuştum ki filmin son sahneleri de buna işaret. ortalama bir film olmak ile birlikte, özellikle "erken genç kız psikolojileri" göndermeler mevcut. türkiye için pek rastlanan bir durum değil gibi gelebilir ama bu ülkede açığa çıkmamış çok hikaye var. bu sebeple de bahsedilen hikayeyi izlemek ve üstüne düşünmek de fayda var.

    6/10
  • the longest ride'dan sonra izlediğim britt robertson'ın yine pişman etmeyen filmi. ilk başta sıkıcı ve gereksiz bir gençlik filmi diye başlayıp daha sonra psikolojik vakalara girip izleyen şahsıma oldukça memnun edici şekilde devam edip harika bir şekilde sonlanıyor.

    90 dakika gibi bir süresi var. kesinlikle pişman olunacağını zannetmiyorum. filmi izledikten sonra nasıl yapılmış, kim yazmış diye bakacağınız filmlerden. * bazıları da benim gibidir diye düşünüyorum. film bitince biten filmler ve film bitince yeniden araştırılan filmler. bu ikincisi işte.
hesabın var mı? giriş yap