• 18 şubat 2015 istanbul kar yağışı sonrasında başına bir şey geldiğinden şüphelendiğim belediye. benim pencere kenarlarını temizlemeye ayırdığım kadar zaman ayırmadılar cadde ve sokakların temizlenmesine. belediye binası karla kaplanmış olabilir, görenler bir yardım eli uzatsın lütfen belediyeye.
  • temizlik işlerinden çakmayan belediye. sokaklar leş gibi. değiştirilen çöp konteynerlerini kimse kullanmayı beceremedi. en sonunda millet çöpünü konteynerin içine değil de yanlarına bırakmaya başladı. ve çöp toplama araçlarının da yolda giderken altından akıttığı pisliğin kokusu ise paha biçilemez.

    belediye başkanının türban gündeminden sonra ortadan yok olmasıyla birlikte belediye de ortadan yok olmuştur adeta.
  • istanbul'un saklı cenneti firüzköy'de günlerdir doğru düzgün telefon konuşması yapmayı imkansız kıldığı iddia edilen belediyedir.
  • şimdi grev yapan işçilerin neden işsiz kaldığını biliyorum ve şöyle özetleyeyim durumu;

    temizlik falan gibi işler idare kanunu mu idare usülü mü neyse ona göre özel şirketlere veriliyormuş, belediyelerde.

    bu özel şirketlerin işçi grubu, ekibi belediye ve şirket isimlerinin yazılı olduğu üniformalarla sokakları temizliyor, çöpleri topluyorlar.

    şimdi şöyle bir şey var ki; ilçenin bazı mahalle ve semtlerinin çöplerini, sokaklarını temizleme işinde savsaklamalar oluyor.

    belediye bundan şirketi sorumlu tutuyor ve şirkete ceza kesiyor. şirkette tutuyor işçileri işten çıkarıyor. şirket burada; işçilerin kaytardığını mı, tembellik ettiğini mi düşünüyor ne maksatla işçileri çıkarıyor bilemem.

    ama o işçiler işten çıkarılıyorsa ilk olarak şirkete hesap sormak gerekiyor belediyeden evel.

    konuyla ilgili belediyenin facebook sayfasıda detaya inmeden bir açıklama yapmış.

    buradan
  • son zamanlarda hiç beğenmemeye başladığım belediye. ulan her cumartesi ve pazar günü parsellerde sular kesilir düzenli olarak millet bir cumartesi pazar evde sevişip duş alacak belki ona müsade etmezler. ramazanda tam iftar vakti yine suları kesiyorlar düzenli olarak. lan sanki verdikleri hizmeti bedavaya veriyorlar sanki hayrına su veriyorlar en sık su kullanılan saatlerde suları kesip duruyorlar. çok fena küfür edeceğim de edemiyorum. böyle işin ta*
  • sınırlar dahilinde sürekli kesintiler yaşanan belediyedir. su kesintileri mesela. 300'lük boru kırığı var sürekli. 300'lük boru kırığı nedir yea. değiş değiş bitiremediler ne güzel çalışıyorlar arkadaş. sayelerinde evin her tarafı 5'lik su şişesi dolu. cart diye sular kesilirse gene tuvalete gidecek su bulunsun evde.

    ha bir de aynı sınırlar dahilinde sürekli olarak elektrik kesintisi yaşatan belediye. yaşanan elektirik kesintilerinden televizyonum cartayı çekti, 2 kere de uydu alıcım bozuldu. bugün yine gitmiş elektirik. sabaha karşı çocuğun ağlamasıyla uyandık. elektrikler gidince kombi sönmüş. kombi sönünce donmuş çocuk. sağolsunlar şu saate kadar ancak gelebildi. gelmeye geldi de bütün pazarın içine sıçtı. ev buz gibi.

    bundan önce bağcılar'da oturuyordum. varoş filan diyorlardı, kaçak elektrik kullanan onca hırsıza rağmen yoktu böyle şeyler. avcılar'a geldik güya, elit semte geldik ms..

    80'li yıllarda olurdu böyle kesintiler. sayelerinde 80'li yıllara özlemimizi gideriyoruz.
  • show tv'nin haberine göre oğul vermek için ağaçlarda toplanan bal arılarını vatandaşa zarar vermesin diye zehirletmiş.
    işin ilginci bu olayın her sene yaşanması ve arıların aslında zarar vermemesi. zira veterinerlik fakültesinden görevliler her sene bu zamanlarda gelip arıları topluyorlarmış.
    anlaşılan belediyede arıların ekosistem üzerindeki rolünden haberi olan pek aklı başında kimse yok(muş).
  • barbarca bir hareketle evsiz vatandaşların yaşadığı 150 çadırı yıkıp, yakan belediye. bununla birlikte izinsiz açılan 2 su kuyusunu da yıkmışlar. nedini ise çok güzel:"hazine arazisinde kurulan çadırlara izin vermemiz mümkün değil".
    anlayamadığım bir şey var. ne yapsın bu insanlar? bu kadar barbarca bir şey var mı? bu gecekondu değil, çadır..yıkıyor ve sonra yakıyor. ya bu insanların ekonomik güçleri biraz daha iyi olsa bezin altında değil gecekonduda yaşamaya çalışırlar, biraz daha iyi olsa ev kiralarlar, bir şey yaparlar. bu durumdaki insanların yaşadığı yerleri yıkmakla kalmayıp, başka yerde yaşamyamasınlar diye üstüne yakıyor bu belediye.. hazine arazisi üzerindeki her şey bitti, maliya bakanının villaları bitti 150 tane evsiz ailenin çadırlarına geldi sıra. bu barbarlıktır..
  • sözlükteki pek zekiler; bu belediyenin cemevine olan saldırıları ile ilgilenmezler, "orası belde değil mahalle, hıh" diye ahkam keserler ve bir de insanları "cahil cühela" diye yaftalarlar.

    şimdi kim aydın kim cahil, gel de anlat...
  • bu belediyede dosya incelemek için önce arşive inip dosyanın mevcut olup olmadığını soruyorsunuz, mevcut ise 2. kattaki imar müdürlüğü evrak kayıt birimine gidiyorsunuz, o bir defteri karalayıp imzanızı alıyor ve bir belge veriyor, sonra imar kalemine gidiyorsunuz o da bir şeyler yazıp başka bir belge veriyor ve sizi giriş kata yolluyor giriş katta önce tahakkuk birimine gidip tahakkuk ettiriyorsunuz, sonra vezneye gidip 188tl yatırıyorsunuz (maltepe belediyesinde 33tl, pendik belediyesinde 88.5tl) ve makbuzla beraber tekrar tahakkuk birimine gidiyorsunuz daha önce yazdığı belgeye mühür basıyor ve arşive inip hard copy devasa dosyayı inceliyorsunuz ve fotoğraflarını çekiyorsunuz sonra tekrar 2. kata imar müdürlüğüne gidip imar durumunu soruyorsunuz. aynı işlemi mesela pendik belediyesinde yapmak isterseniz, girişteki imar durumu birimine gidip flash diskinizi bırakıyorsunuz, aldığınız belge ile vezneye gidip 88.5 tl yatırıyorsunuz, siz veznedeyken memur taranmış dijital dosyayı flash diskinize kopyalıyor, yanında oturan hanımefendi imar durumunu söylüyor ve çıkıp gidiyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap