aziz nesin
-
şimdiki cocuklar harika kitabını küçücük yaşta okurken kanepeden defalarca (gülmekten) düştüğüm ve okumanın tadına vardığım, çocukluk anım. gençlik anım. yetişkinlik anım.
-
durup durmadık yerde aklıma gelen yazar. onunla birlikte çocukluğumu da hatırladığım yazar. ne çok güldüğümü, şaşırdığımı, o yarattığı çocukların zekasını... belki şimdi tekrar okusam o kitapları; hayal kırıklığına mı uğrarım, "çok abartmışım adamı" mı derim onu da bilmiyorum ama yanıma kar kaldı işte zamanında okurken hissettiklerim.
-
ankara'da yayınlanan patika dergisinin yeni sayısında, hakkında kapsamlı bir dosya bulunan yazar.
-
" bir kadini aglatmak çok zor degildir aslında. kadinlar her seye
aglayabilir; bir filme, bir sarkiya, bir yaziya... en az erkekler
kadar yani! ama bir kadini yürekten aglatmak zordur. eger bir kadin yürekten
agliyorsa, aglatan onun yüregine ulasmis demektir. ama o yüregin
degerini bilememis olacak ki aglatan, gözünü bile kirpmadan teker teker batirir
ignelerini yürege! - iste o zaman koca bir yumruk gelir oturur
bogazina kadinin. yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canini çok
acitir. gözleri bugulanir kadinin sonra.
aglamayacagim, der içinden. ama engel olamaz iste. çünkü yüregine
ulasmistir birileri ve igneler saplamaktadir.. bu aciya ne kadar karsi koyabilir ki bir kadin. ince ince süzülür yaslar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yagmur seli... ve kadin aglar; hem de çok!
sanmayin ki gidene aglar kadin! gidenin giderken koparttigi yerdir
onu aglatan, orada biraktigi yaradir. o yaranin hiç kapanmayacagini,
kapansa bile izinin kalacagi bilir kadin; o yüzden aglar. ama bilir misiniz, aglamak kadinlari olgunlastirir. her damla, daha çok kadin yapar
kadinlari. her damla bir derstir çünkü. bazen kadinlar agladiginda çogu insan,
aglama niye agliyorsun ki, degmez onun için derler. bilmediklerindendir böyle demeleri. çünkü yürekleri aciyan kadinlar aglamazlarsa, ölürler. içlerindeki zehirdir onlari öldüren! aglayarak o zehirden kurtulur kadinlar, o irini temizlerler yaralarindaki! çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüsür yaralari. dönüsmemesi lazimdir oysa. o yüzden de bolca aglarlar. zaman geçer sonra. kadinlar kendilerine
sarilmayi ögrenirler. umarim ögrenirler, yoksa ruhlar sapkin yollara çarpar
kendini.
sapan ruhlarin dogru yolu bulmasi da yeni acilar demektir. bunu bilir
kadinlar, o yüzden eninde sonunda ögrenirler kendilerine sarilmayi...
çok aglayan kadinlar, bir çok seyden vazgeçen kadinlardir aslinda. her
damla olgunlastirir kadinlari evet ama olgunlastikça o safça inandiklari ask gerçegi onlarin gözünde küçülür. küçüldükçe degerini yitirir ve iste o zaman kendilerine sarilip, yeni bir kadin yaratirlar kendilerinden.
güçlü, yenilmez, magrur ve aska inanmayan... insanlar soruyorlar çogu zaman
neden bu kadar çok bekar kadin var diye; hepsi kariyer derdinde olan. çünkü inançlarini yitirdi o kadinlar. zamaninda yüreklerine o kadar çok igne saplandi ki, o kadar çok agladilar ki! artik kendilerinden baska bir
dogru olmadigina inaniyorlar, o yüzden kendilerine sariliyorlar. çünkü
biliyorlar ki sarildiklari adamlar onlari hak etmedi; hem de hiçbir zaman! hep
bir çikarlari oldu sarildiklari adamlarin.
e.. o zaman niye sarilsinlar ki! niye sarilalim ki! etrafinizda
yürekten aglayan bir kadin varsa bilin ki olgunlasiyordur. bilin ki, gerçekleri kabul etmeye baslamistir. bilin ki, artik askin olmadigina inanmistir.
bilin ki, sarilacak tek bir dogrusu kalmistir. o da kim, ne diye
sormayin artik. çok aglayan kadinlar, eninde sonunda kendilerine sarilirlar
çünkü! " -
-
-
gulduren, huzunlendiren, cokluk traji-komik hallerimizi bizlere guzel bir dille aktaran ve bu ulkenin en cesur ve yalniz dusunuru-yazari...
-
iranda korsan baskıları muthis satan insan.sark kurnazlıgını adet haline getiren butun toplumlarda zevkle okunacagını dusnuyorum ayrıca.
-
ve ayrıca turkiyenin bernard shawıdır.ne yazık ki o hapislerde surunurken shawın elestrilerine karsı churchilin tek yaptıgı sey laf sokmaktır.ha turkiyede ne shaw a ne aziz nesine laf sokabilecek kalibrede politikacı olmadıgı icin daha kolay yol tercih edilmis olabilir.
-
okumaya korktugum yazardi. hurriyet ve nesin vakfi ortaklasmasi sonucu 1.5 milyon gibi cuzi bir fiyata verilen kitaplari, firsattan istifade aldim. gercekten o zubuklugun sonu yok adli kitabin o ilk sayfasini okumadan once; kesin cok agir olacak, nasil okuyacaz bunca kitabi falan filan gibi kuruntularim vardi ama cok cok yanildigimi ve yazik ettigimi dusundum birkac hikayeden sonra. hayatin hergun otobuste gecirilen saatlerini degerlendirmemi, otobuse binmek icin can atmami saglayan nacizane yazar oldu su gunlerde. her is donusu/gidisi "noolur oturacak yer olsun da uc bes sayfa daha okuyabileyim" diye umitler besliyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap