• ismet özel'in bir dizesini kendisine nick eylemiş yeni bir yazar. hoş gelmiş.
  • dezenformasyon konusunda hiç sıkıntı çekmeyen yazar.

    şakirt stayla ve demokrasi kelebekliği konusunda parlayan bir yeni yazar kendisi aynı zamanda. zira, tek yönlü bilgilendirmeye dayalı dezenformasyonları yüzüne vurulunca nik altını kirletmeyi oldukça hızlı öğrenmiş.

    ayranı biraz eksik tutmasını diliyoruz.
  • mezcuplar bir garibi linç etmeye çalışırken, birden ortaya çıkıp "savulun bre melunlar!" diye kılıcını sallamış namsız bir cengaver.
  • kendisini buradan tanımam. benzer başka bir platformdan çok eskiden tanıyorum ve yazar ve yazdıkları arasındaki mesafe konusunu ciddi ciddi düşünürken o da aklıma gelir.
    kendisiyle pek çok konuda tartışırız, ilk yıllarımızda bu tartışmalar dövüş sporlarına meraklı gençlerin antrenmanı hatta olmaması gereken yarışları gibi çok hareketli, heyecanlı, gösteri unsurları içeren aynı zamanda egosantrik öğeler taşırdı.
    biz büyüdük ve kirlenmedi dünya. dünya aynıydı bizim gözlüklerimiz değişti. o kadar çok şey paylaştık ki dünya kirlenmedi. tartışmalarımız yemek oldu. fikir teatileri farklı lezzetler oldu. konuştuğumuzda aynı konular aynı hassaslıklar, önyargılar sofra şarabımız oldu. yenileri damak tadımızı zenginleştirdi.
    bu adam eşsiz tamam herkes gibi ama tamam değil çünkü eşsiz bir adaleti, dürüstlüğü var. naiflik ve merhametle boyanmış kalp odaları büyük, ferah bahar kokulu. ince ruhu keskin zekasıyla zırhlanmış. dostluğu güvenle dövülmüş japon kılıcı. eşsiz. onun dostu olmak ayrıcalık, mutluluk. çok konu, düşünce vardır hiç anlaşamayacağımız ve birbirimizi sabırla dinleyip tartışacağımız. bu iyidir, çok da güzeldir. biz birbirimizden en çok sevginin üstünlüğünü öğrendik. benzememek, onaylamamak, hatta zaman zaman hiç anlamamak; sevgi-yaşanmışlıklar, iyi niyet, benzer yaralar, emekle çok da önemsiz, çok da detay. sabrı öğrendik bir de; artık ergenler gibi dövüşmüyoruz, go tahtasında kaldığımız yerden devam ediyoruz, etmeye çalışıyoruz. velhasıl bu uzun yazı onun hakkında yazılanları okuyunca bu kadar uzadı; bugün doğum günü ve iyi ki doğmuş, iyi ki var, iyi ki benim canım dostum. iyi ki dediğim güzel insan.
  • yazdığı her şey bir gün silindi. bu onun edebi ölümü müydü acaba? ya da tanrı onu, yeteneğini daha uygun mecralara sevk etmesi için müşfik bir tokatla uyarmış mıydı? ne de olsa ekşi sözlüğün tırıvırılığı ekşicilerin bile üzerinde uzlaştığı bir gerçek. çorak bir toprak ve de kısır bir rahim. düşünülmeye değer bir vaka. ama o düşünmekten hoşlanmadığı için biraz hislenmekle yetindi. yine de, bilirsiniz bastırılan her şey daha kuvvetli nükseder. kesilen kol yeniden çıkmaz ama kırılan klavye bir gün daha kuvvetli olarak tekrar dirilir mi, dirilebilir.
  • iyi kitap ve yazarlarla tanıştıranları seviyorum. bilhassa dostumsa sanki yeni ortak bir hazine bulmuşum gibi hissediyorum. evet evet hazinelere inanan çocuğu saklamayı başardım. yeni yemekleri, yaylaları, gezi rotalarını, müzik gruplarını ve kitapları paylaşıyoruz... zamana ve duruma göre peter pan ‘in değiştiği ama hepimize sıra gelen o çocuk çetesi olduğumuz doğrudur.
    bana verdiği hazineler için bile eşsizdir, kıymetlimdir. kıymetlimissss....
  • o bunu yapmaz, bu şunu etmezler ve yaşanan onca ihanet, yalan, ikiyüzlülük, güvensizlik, yediğim kazıklar, onun önemini daha da derinleştirdi. çünkü yalan, egoistlik, kıskançlık, hırs, menfaat içermeyen ve gözüm kapalı hala tek soru işareti olmadan güveneceğim bir dostum var. hayatla inatlaşırken, umudumu keserken; sivri parıl parıl bir istisna “yapma, ben varım” diyor. o canım istisnamın dünya üzerinde güneşi turlayacağı yeni bir yıl daha başlıyor. parıltılarına yeni renkler, tatlar ekleyeceği bir yaş olsun. güzel gezmeler, kitaplar, yemekler, şaraplar olsun.. aşkı sevgisi daim olsun..
    iyi ki varsın, dünya sen olduğun için daha yaşanır arkadaşım..
  • bilgi paylaşmayı seven, yardımsever bir $user.
hesabın var mı? giriş yap