hesabın var mı? giriş yap

  • sakinlikten bunalırsanız kahvaltıda t24 okuyup, akşam haberlerinde fox tv izleyin, yatmadan önce verilmiş sadakam varmış diyerek misler gibi uyursunuz.

  • olm bi şey soracam, millet berbere gidemiyor diye tıraş makinelerine fahiş zam yapan kesim ile millet evinden çıkamıyorken oyun konsollarına ek vergi getiren devlet arasında ne fark var lan ?

    edit: tanim: ekonomik olarak zorda olan hukumetin getirdigi ek vergi.

  • kamerası ile ilgili fazla bilinmeyen bir detayı vereyim de, sonra niye söylemedin demeyin.

    bildiğiniz gibi 15 pro max 5x zoom (120mm) ile gelirken, iphone 15 pro 3x zoom (77mm) ile geliyor. eğer siz "1x'ten 5x'e kadar zoom yapabiliyorsam demek ki 3x'e de aynı şekilde zoom yaparım. pro max daha fazla aralık sunuyor, o yüzden pro max alayım" diyorsanız kazın ayağı öyle değil.

    çok detaya girmeden anlatacak olursam; pro max'in temelde 4 ana focal length'i var. 13mm (0.5x), 24mm (1x), 48mm (2x), 120mm (5x). sensor crop yaparak, yani 48mp'lik sensör'ün sadece belli bir kısmını kullanarak farklı odak uzunluğundaki lenslerin de yardımıyla size çeşitli çözünürlük ve odak uzaklıklarında fotoğraflar sunuyor. yani bu sensör ve lens kombinasyonları ile full çözünürlükte elde edebileceğiniz görüntü sayısı limitli. siz pro max ile 3x zoom yapmaya kalkarsanız olacak olan şey 48mm'lik (2x) odak uzaklığı ile oluşturulmuş görüntüye dijital olarak zoom yapmak olacak. yani aslında 2x ile çektiğiniz görüntüyü dijital olarak büyütmüş oluyorsunuz. örneği daha da çoğaltırsam, 2x'ten bir sonraki native odak uzaklığı olan 5x'e kadar yaptığınız tüm zoom'lar dijital zoom olacak. 2.1x, 2.3x,...3x,....4.9x vs. olay tabii ki basit bir dijital zoom işleminden ibaret değildir, apple bir takım görüntü işleme yöntemleriyle oluşturulan görüntüyü iyileştiriyordur ama neticede dijital olarak yakınlaştırılmış bir fotoğraf elde ediyorsunuz.

    o yüzden 15 pro max'e sahip olmanız, 15 pro'dan "daha iyi" biri kameraya sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. sadece 5x odak uzunluğunda 15 pro'dan daha yüksek görüntü kalitesi sunacak olan bir kameraya sahip oluyorsunuz. tam tersi olarak da 15 pro 3x odak uzunluğunda 15 pro max'ten daha iyi görüntü kalitesi sunacaktır, çünkü 15 pro 3x odak uzunluğunu native olarak destekliyor.

    bu sebepten dolayı, çok fotoğraf çeken biriyseniz 77mm ya da 120mm'den hangisini daha çok kullanacaksanız onu seçmenizde fayda var. aksi takdirde 2x'ten büyük odak uzunluklarında çektiğiniz fotoğrafların görüntü kaliteleri iki kamerada da farklı olacaktır. ben şahsen 15 pro'nun 3x zoom'unu tercih ederim, çünkü 2x'ten 3x'e gidene kadar kameranın dijital olarak zoom yapacağı sadece 1x'lik bir aralık var. yani objektif tarafından desteklenen native odak uzukluğuna hemen ulaşıyorsunuz. daha sonra da 3x objektif devreye girip 3x'den büyük odak uzunlukları bu kamera tarafından oluşturulacak. 15 pro max de ise 2x den 5x'e varana kadar olan devasa aralık tamamen kayıp. tüm yükü 2x kamera almış durumda ve 5x'i günlük hayatta kullanabileceğiniz senaryo sayısı limitli.

    edit: özetin de özeti şu. iphone 15 pro, 3x zoom ile iphone 15 pro max'in 3x zoomundan daha kaliteli fotoğraf çekerken, iphone 15 pro max, 5x zoom ile iphone 15 pro'dan daha kaliteli fotoğraf çekiyor. (örnek) hangi odak uzunluğu ile daha çok fotoğraf çekecekseniz onu alın.

  • t : gerçek ‘bourne’ .. görsel

    20 ocak 1887 günü sabah saatlerinde, abd’nin 'rhode island' eyaletinde bir köy olan ‘greene’in sakinlerinden ‘isabelle bourne’, polise başvurur ve marangozlukla uğraşan ve aynı zamanda bir evanjelik papaz olan kocasının 3 gündür kayıp olduğunu rapor eder .. kadının söylediğine göre kocası 17 ocak 1887 günü evden ayrılarak bankadan para çekmek ve akabinde kız kardeşini ziyaret etmek amacıyla şehre inmiş ama kendisinden bir daha haber alınamamıştır .. dosya açılır, şehrin yerel gazetesi olan ‘providence evening bulletin’da, kadının tarifini de içeren şekilde kayıp kocası ile ilgili ilan ve haber yayınlanır ama ‘ansel bourne’ sırra kadem basmıştır .. görsel

    1 şubat 1887 günü, kendisini alfred j.brown olarak tanıtan bir kişi, 'pensilvanya eyaleti' dahilinde bir kasaba olan ‘norristown’a gelir ve 345 east main street adresinde yaşamakta olan ‘pinkston earle’e ait binanın zemin katında bir daire kiralar .. dairenin sokağa bakan kısmını küçük bir dükkan haline getirir ve kırtasiye malzemeleri, mum vs satışı yapmaya başlar .. sessiz sakin biridir ve ev sahibi ‘earle’ler, bu sorunsuz kiracıdan çok memnundur .. ta ki 14 mart 1887’ye kadar .. görsel

    14 mart 1887’de sabah saat 5 civarında ev sahibinin kapısı tıklanır, açtığında karşısında kiracısı durmaktadır .. aralarında şu diyalog geçer :

    - günaydın bay brown, bir problem mi var ?
    - ben ‘brown’ değilim .. adım ‘ansel bourne’ .. ayrıca burası neresi ?

    alelacele bir doktor çağırılır .. ansel bourne, 17 ocak 1887 günü evden çıkıp şehre inişini, bankadan tam olarak $551 çektiğini ve kız kardeşi ve yeğenini görmek için yoluna devam ettiğini sokak sokak hatırlamaktadır ama sonrası hafızasından tamamiyle silinmiştir .. iki ayı aşkın sürede olup biteni hiç hatırlamamaktadır .. hemen providence’a telgraf çekilir, adamın kimliği doğrulanır ve birkaç gün sonra gelen yeğeniyle birlikte 'ansel bourne' evine döner .. görsel

    olay elbette gazetelerde haber olur .. amerika’da ‘psikolojinin babası’ olarak bilinen dönemin ünlü ismi, harvard üniversitesi profesörü ‘william james’ , ansel bourne ile bizzat ilgilenir .. ‘bourne’un rahatsızlığı, ‘çoklu kişilik bozukluğu’ gibi gözükse de aslında tanı ‘disosiyatif füg’dür .. görsel görsel

    disosiyatif füg, ruhsal hastalıklar içerisinde en az bilinen ama klinik semptomları sebebiyle son derece ilgi çeken bir rahatsızlıktır .. rahatsızlık, kişinin geçmişini tümüyle unutup, yeni bir kimliğe bürünerek, birden ve beklenmedik bir biçimde evinden ya da işyerinden ayrılıp gitmesi olarak tanımlanmıştır .. füg, çoğu zaman kısa saatler veya günler boyu sürse de zaman zaman aylarca sürdüğü ve hastanın binlerce kilometreyi içeren seyahatler yaptığı da görülmektedir .. görsel

    ‘ansel bourne’un hikayesinin, ‘bourne üçlemesi’ndeki ‘jason bourne’ karakteri ile ilgili olarak yazar ‘robert ludlum’a ilham vermiş olduğu iddiası 'abc news' da yer alan bir makaleye atfedilmekle birlikte (elbette yazarın yaşadığı sürece kendi ağzından ispatlanmamış olsa da) büyük ihtimalle doğru bilgi .. görselgörsel

    kaynak : 'smallstatebighistory', 'abcnews.go.com', 'hsp.org', 'cambridge.org'

  • gereksiz romantizm içeren olay.

    durumu olmayan öğrenciler böyle insanlar değil. kendi geçmiş tecrübelerimle durumu olmayan öğrencinin ne yapacağını söyleyeyim. durumu olmayan öğrenci dışardan yemek söyleyip iki tane fazla gelsin diye not yazmaz. durumu olmayan öğrenci hayatı zor koşullarda yaşayan ve kendini buna adapte etmiş insandır. yumurta kırar, makarna yapar, ekmek peynir yer.

    hesap editi: paraları olmadığını iddia eden bi grup öğrenci tanesi 5 liradan 13 lahmacun söylüyor. üstüne 2 tane bedavadan almak için şirinlik kasıyorlar. olay bu.

  • lanet olsundur..hep birilerine muhtac olmaktır. her ne kadar toplu taşıma veya taksi kullansan da bazi durumlarda hep birilerinden iyilik beklemektir sonunda teşekkür üstüne teşekkür etmektir.yorulmaktir vesselam.

  • ara ara oluyor bu. hayali bir sesin bana yönelttiği sorulara karşılık veriyorum. kendimle ilgili bazı yanlış bilinen şeylere açıklık getirmeye çalışıyorum. kendimle ilgili merak ettiğim bazı gerçekleri, kendimi de incitmeden yanıtlamaya çalışıyorum. yanıtlamaktan kaçındığım, bazı hassas kitleleri kıracağını düşündüğüm sorulardan espriler yaparak kaçıyorum. karşılıklı gülüyoruz. röportajın sonunda teşekkür ediyorum. havlumu alıp çıkıyorum. ayna karşısında saç kuruturken verdiğim yanıtlardan bazılarını beğenmiyorum. şöyle ya da böyle diyebilirdim, daha şık olurdu diyorum. ama yine de güzel bir röportaj oldu diyerek banyoyu terk ediyorum.

  • thodex olayının bir de hiç düşünülmeyen iç yüzü var, evet çalışanları. asgari ücretle çalışan, hiçbir şeyden haberi olmadığı halde evlerine şafak operasyonu yapılıp 4 gün nezarethanede tutulan, ellerinden telefonları alınan, beraat ettikleri halde banka hesapları nisan ayından beri blokeli ve işe giremeyen çalışanları.

    geçen gün bankadan mektup geldi, artık sizinle çalışmak istemiyoruz diye. hesap zaten blokeli onu geçtim de, bu insanlar size ne etti?

    eşim bu insanlardan biri. zaten yeni girmişti işe 1 ay çalışabildi. maaşını da alamadı.

    allahtan ben çalışıyorum ve evi bir şekilde geçindirebiliyorum ama bu devirde tek maaşla hangi ev dönüyor onu bir düşünmek lazım.

    patron kaçıp gitti olan gene çalışana oldu. bu insanlar ev mi geçindiriyor, çocukları mı var, kira mı ödüyorlar kimsenin umrunda değil. daha dava bile görülmedi.

    faruk bey bu haltları yerken 58 tane çalışanınızı oturup bir saniye düşündünüz mü acaba?

    evimize polisler tekme ile kapıyı vurarak girdiğinde bebeğim korkudan saatlerce titreyip ağladı mesela, bunlar hiç umrunuzda oldu mu?

    belanızı bulmanızı diliyorum. anne bedduasıdır bakın kıymetini bilin, kolay kolay çıkmaz ağızdan. en içten sövgülerimle.