hesabın var mı? giriş yap

  • normal jantları çelik olan bir otomobilin stepne jantının adi dökme demirden olması ile aynı mantıktaki bir imalat stratejisi sonucudur.

    otomobilin vites kutusunda bir çok dişli bulunur. vites kolu değişik pozisyonlara getirilerek bu dişlilerin bir kısmı devreye alınır, gerekmeyenler ise birbirlerinden ayrılarak devre dışı bırakılır. otomobilin ters yönde hareket etmesini sağlayan dişliler diğer dişlilerden yapı olarak farklıdır. diğer dişliler helis dişli iken geri vites dişlileri düz dişlidir.
    düz dişli ile helis dişli arasındaki farkları şekil 1’de inceleyelim:

    l l l l l l l l l l l l
    şekil 1-a

    .\\\\\\\\\\\\\\’
    şekil 1-b

    dişliler kenarlarında hareketi iletmeye yarayan dişleri olan disk şeklinde metal* parçalardır. bir dişliye yandan baktığımızda, eğer düz dişliyse dişler şekil 1-a daki gibi görünür(harf karakterine göre “l”harfinin altında oluşabilecek hafif eğrilikleri göz önüne almayın). helis dişlilerse, dişleri dişli eksenine açılı olacak şekilde açıldığından şekil 1-b deki gibi görünür.
    ileri viteslerde helis dişli kullanılmasının sebepleri şunlardır(önem sırasına göre değildir, zaten hepsi de birbirlerinin nedeni ve/veya sonucudur):
    1. helis dişlilerde sürtünme daha az olduğundan ısınma sorunu çok daha azdır.
    2. helis dişlilerde verim kaybı çok daha azdır. yani aynı miktarda yakıtla çok daha fazla mesafe alınabilir.
    3. helis dişlilerin ömrü düz dişlilere göre çok daha uzundur.
    4. helis dişliler daha az ses(gürültü) çıkarır.
    5. helis dişliler daha az vibrasyon ve sarsıntıya neden olurlar.
    geri vites için düz dişli kullanılmasının nedeni ise ekonomiktir. helis dişlinin imalatı düz dişliye nazaran çok daha zor ve pahalıdır. çok kısa süreli kullanımı olan geri vites dişlisinde helis dişli kullanımı, otomobilin ömrü boyunca yapacağı yakıt tasarrufuna kıyasla çok fazla imalat maliyeti getirir. otomobilin ömrü boyunca gideceği birkaç kilometrelik geri vites mesafesinde yaratacağı ses, titreşim ve ısınma ise çok önemli değildir. hatta çıkardığı ses diğer araçların sürücüleri tarafından bir nevi uyarı sinyali olarak algılandığından, tercih bile edilir. hiç kimse sadece geri viteste gitmek üzere otomobil almayacağına göre, yüzbinlerce kilometre ömrü olan bir dişli kullanmak çok doğru değildir.

  • iş etiketinin temeli iş hayatında güçlü iletişim yöntemleriyle etkili bir imajı oluşturabilmektir. iş etiketi kültürel alanda ülkeden ülkeye çeşitlilikler gösterse bile temel kuralları değişmez.

    iş etiketinin bazı kuralları şunlardır.

    1) randevularınıza zamanında gidin mümkünse her randevunuzdan on dakika önce görüşme yerinde olmaya kendinizi alıştırın. bu size kendinize çeki düzen verecek, soluklanacak ve düşüncelerinizi sakinleştirip odaklanacak süreyi verecektir. ter kan içine batmış ve nefes nefese gittiğiniz her randevu karşı tarafa zamanını planlamayan, disiplinsiz ve saygısız bir imaj yansıtmanıza sebep olur.

    2) giymeniz gereken kıyafetin şekli, rengi ve stili duruma göre değişiklikler gösterir ancak temiz, ütülü ve pırıl pırıl olmanız gereksinimi değişmez. her durumda içinde bulunduğunuz çalışma pozisyonundan birkaç kademe üstünüzdeki insanlar nasıl giyiniyorsa öyle giyinmeye çalışın. örneğin elemansanız müdürünüz gibi giyinin, müdürseniz genel müdüre bakın eğer genel müdürseniz ceo sizin için iyi bir örnektir.

    3) kibar olun. etrafınızdaki insanlardan selamı, sabahı ve teşekkürü esirgemeyin. işyerinde siyasi ve dini tartışmalardan kaçının, bunların size hiçbir faydası olmayacağı gibi bolca zararı olur. espri yeteneğinizi geliştirin böylece insanlar sizinle konuşurken gerilmezler ama fazla da abartmayın.

    4) dedikodu ve insanlara kulak misafiri olma çocukça hareketlerdir. hiçbir dedikodu ortamına bulaşmayın hele duyduğunuz şeyleri başkalarına kesinlikle aktarmayın çünkü genelde dedikoduları kimin çıkardığı bilinmez ama kimin yaydığı çok iyi bilinir. birileri kendi aralarında özel bir konuşma yaparken onların bulunduğu ortama girmişseniz bir an önce orada bulunduğunuzu belli edin, böylece insanları dinliyor algısı üretmekten kendinizi korumuş olursunuz.

    5) insanlarla konuşurken onlara tüm ilginizi verin. birileri size bir şeyler anlatırken elinizdeki telefonla veya önünüzdeki monitörle ilgilenmeyin. eğer acil bir işiniz varsa mutlaka karşınızdaki insandan izin alarak ilginizi ondan ayırın. unutmayın kimse kendisini önemsiz, değersiz hissetmek istemez ve kendilerine yeterince ilgi göstermediğinizi düşünürlerse büyük bir kin ve öfkeyle karşılık verirler.

    6) beden dilinize dikkat edin. insanlarla tokalaşırken veya bir sunum yaparken tüm bedeninizin doğru mesajı gönderdiğine emin olun. bazı durumlarda abartılı bir el sıkışma bile tüm işinizin bozulmasına sebep olabilir.

    7) insanlara kendinizi doğru şekilde tanıtın. bazen karşınızdaki insan sizin kim olduğunuzu hatırlamayabilir, böyle bir şeyi hissederseniz kendinizi kısaca tekrar hatırlatın. eğer bir görüşmeye yanınızda başka insanlarla gitmişseniz onları da doğru şekilde tanıtmaya zaman ayırın.

    8) karşınızdaki insanın sözünü kesmeyin ve mutlaka söyleyeceklerini bitirmesini bekleyin. eğer karşınızdaki insanı dinlemiyor ve sürekli sözünü kesiyorsanız ona verdiğiniz imaj “seni de söylediklerini de hiç önemsemiyorum” mesajını içerir ve böyle bir imaj verirseniz işiniz hiç kolay olmaz.

    9) dilinize hakim olun. özellikle argo dil kullanımınıza çok dikkat edin. kendinizi rahat hissettiğiniz bir ortamda sarf edeceğiniz argo bir sözcük yanlış kulağa gitmesi halinde kariyerinize büyük bir zarar verebilir. iş ortamında kullandığınız dil aynen giydiğiniz kıyafetler gibi belli standartların üstünde olsun.

    10 ) iş saatlerinden sonra ofis olarak yarı resmi bir yemeğe veya eğlenceye katılmanız gerekiyorsa özellikle alkol alımınıza dikkat edin. kendinizi fazla rahat hissedip nasıl olsa bu eğlence yemeği diyerek alkolü fazla kaçırırsanız bunun bedelini ertesi gün işyerinde kesinlikle ödersiniz. yeme içme konularında ayrıntılara dikkat edin. örneğin ofise yemek getiriyorsanız keskin kokulu ve başkalarını rahatsız edecek gıdalardan sakının.

    evet, gördüğünüz gibi aslında hepimizin bildiği ve çoğu ufak ayrıntılar gibi görünen bu tür konular gereği yapıldığı takdirde kariyerinize büyük fayda verecek olumlu bir imaj oluşturmanızı sağlayacaktır. ama bunlar önemli değildir derseniz yapacağınız ufacık bir etiket hatası yıllarca kan ter içinde oluşturduğunuz kariyerinizin tepetaklak olmasına sebep olabilir.

  • temel bilimlerde doktora yapiyorsaniz kesinlikle 3 farkli bakis acisiyla incelenmesi gereken bir konudur. ilki "turkiye'de doktora yapmak" ikincisi "amerika'da doktora yapmak" ve son olarak "avrupa'da doktora yapmak" seklindedir. her birinin avantajlari ve dezavantajlari olmakla beraber, konuyu detayli bir sekilde asagida inceleyelim.

    1. turkiye'de doktora yapmak: akademisyen olmak isteyen bir birey icin en dezavantajli olan doktora turu olup, 5-6 yilinizi heba etmekle sonuclanabilir. itilebilir, atilabilir ve satilabilirsiniz hocaniz ve universiteniz tarafindan bu 5-6 yillik surecte. ilk yapmaniz gereken is doktorada aldiginiz derslerden gecmek (7 tane ders) ve doktora yeterliliginizi vermektir. bu surec akademisyen olmak isteyen bireyin anasinin bellenmesinin 1. raundudur. ananiz bellemekle kalmaz, tami tamina 3 yilinizi heba edersiniz bu surecte. deney yapamaz ve bu baglamda da makale yayinlayamazsiniz bilimsel dergilerde. amaciniz sadece gerekli olan derslerden gecmek ve doktora yeterliliginizi vermektir. gerekli olan derslerden gecip doktora yeterliliginizi verdikten sonraki surec deneylerinize baslamak, 3 yil icerisinde gerekli olan deneylerinizi bitirmek ve gerekli sayida makale yayinlamaktir. aslinda kolay gibi gorulebilinen deneye baslama ve makale yayinlama surecleri akademisyen olmak isteyen bireyin anasinin bellendigi 2. raundtur. deneylerinize baslamak icin gerekli olan butceyi bulmak, paranizi akilli bir sekilde harcamak ve eldeki cihazlari iyi bir sekilde kullanmaniz gerekmektedir bu surecte. turkiye sartlarinda bu 3 yillik sureci dogru olarak kullanabilen, iyi deneyler yapabilen ve iyi makaleleri iyi dergilerde yayinlayabilen doktora ogrencileri turkiye'nin egitim kalitesi olarak ilk onunda-yirmisinde olan universitelerde doktora yapanlardir. digerleri 1 bilemedin 2 yayinla (dandik journallarda) doktorasini bitirir ite kaka. doktora bittikten sonra da hersey gunluk gulistanlik degildir. universitelere basvurursunuz yardimci docent olarak ancak genel itibari ile sonuc olumsuzdur eger saglam baglantilariniz yoksa. sonra kara kara dusunursunuz ne yapacagim diye. ya endustriye gececeksinizdir, ya da doktora sonrasi arastirmaci olarak bir projede calisacaksinizdir. genel itibariyle endustride calisan doktorali insan sayisi bir elin parmagini gecmez ve kendinizi doktora sonrasi arastirmaci olarak kendi ya da baska bir universitede bulabilirsiniz.

    2. amerika'da doktora yapmak: genel itibariyle turkiye'deki surecin hemen hemen aynisi isler. doktora suresi 5 yildir ve ilk 3 yilda doktora yeterliliginiz vermek ve gerekli olan derslerden gecmek zorundasinizdir. amerika'da yapilan doktoranin turkiye'de yapilan doktoradan temel farki, kaliteli journallarda kaliteli yayinlar yapabileceginiz gercegidir ve ortalama olarak 4-5 tane yayin cikarabilirsiniz doktora surecinizde. yayin sayinizin fazla olmasinin temel nedeni turkiye'de heba ettiginiz ilk 3 yilin burda heba edilmemesi, ekonomik ve teknolojik faktorlerdir. doktoraya basladiniz an deneylerinize baslar, gerekli makaleleri yazar ve bilimsel dergilerde yayinlarsiniz. mesakkatli bir surectir tabiki ancak amerika'dan doktora aldiginizda ve 3-4 tane yayininiz oldugunda turkiye'de kolaylikla universitelerde yardimci docent olarak pozisyon bulabilirsiniz. akil kari olan ise amerika'da doktoranizi bitirip turkiye'ye hemen donmemek, mumkunse baska universitelerde doktora sonrasi arastirmaci olarak kalarak yayin sayinizi arttirmak ya da endustriye gecis yapmaktir. doktora almis birinin amerika'da endustride calismasi turkiye'ye nazaran cok ama cok kolaydir. insanlar sizin bilim adami oldugunuz bilir ve bu nedenle deger verir. turkiye'de bu degerin zerresi yoktur sagmal inek arayan ozel sektorde. bu baglamda amerika'da doktora yapmak 5 yilinizi heba etmenize ancak kaliteli yayinlar cikarmaniza ve iyi bir bilim adami olmaniza vesile olur.

    3. avrupa'da doktora yapmak: en akilli olan eylemdir. doktora suresi genel itibariyle 3-3.5 yildir. doktora suresince alinan ders sayisi amerika'da ve turkiye'deki ders sayisindan cok az olup (4 derstir ortalama olarak) doktora yeterlilik sinavi yoktur. doktoraniza basladiginiz gunun ertesi deneylerinize baslar , temiz temiz deneylerinizi yapar, avrupa'nin degisik ulkelerine bazi deneylerinizi yapmak icin seyahat edebilir ve 3 yil icerisinde 4-5 tane iyi bilimsel dergide yayin yapabilirsiniz. ancak su da soylenmelidir ki bu olaylar gideceginiz avrupa ulkesine gore degisir. ingiltere, almanya, isvicre, isvec, danimarka, norvec (belki fransa) gibi ulkelerde surec hemen hemen bu sekildedir. doktoranizi aldiktan sonra doktora sonrasi arastirmaci olarak kendi universitenizde ya da avrupanin baska bir universitesinde posizyon bulmak kolaydir. eger iyi para kazanmak istyorsaniz hemen endustriye baliklama atlamalisinizdir. genel itibariyle iyi bir sirkette, iyi bir maasla kolaylikla is bulabilirsiniz.

    edit: imla

  • hayata çaylak kalmak, sevgililerin yanındaki üçüncü kişi olmak, sevgilisi olanları kıskanmak, ilişki nasıl bir şeydir merak etmek ve de en önemlisi gerçekten yalnız olmak gibi sonuçları vardır..

  • "eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı".
    bukowski

  • umarım komple kaldırırlar. böyle ego sahibi, kendini allah sanan insanların bu şekilde dibi görmesi beni mutlu eder. müşteriyle, halkla düzgün konuşacak önce!

  • 19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçının 90+3. dakikasında penaltı noktasının 1 metre gerisinden kafayla topu çatala takan ırz düşmanı.

    yok kampa katılmamış, yok fiyat arttırmaya çalışıyor, yok tatili uzatıyor diye cazırdıyordu bizim taraftar. bırak tatili falan bu adam "yhaa benim netflix'te dizim var. onu izleyip ikinci yarıda giricem oyuna." dese itiraz etmeyeceğiz beyler. bu da böyle bir manyak işte.

    ulan o değil de şu aptal aşkın olayım şarkısını da sevdirdin ya bize daha bi şi demiyorum.

  • videonun kurgu olduğunu düşünenler ya tipik türk ailesinde yetişmemiş ya da zamanında fazladan izlediği teletabi programları beyinlerini yakmıştır. ortalama bir türk ailesinde yetişen herkesin buna benzer anıları vardır. zamanında kameramız yoktu ki çekelim.

    not :aramızda kim bilir kaç kişi pamuk içindeki çimlendirdiği mercimek, fasulye için bir gün annenin "attım o pis şeyi" lafına kaldı...

  • olması gereken lise eğitimini almış her hangi bir insan evladının rahatlıkla cevaplayabileceği soru.

    lakin, bu ülkede doğa bilimleri öğretimi bile bile, özellikle, kasten verilmediği için antin kuntin fikirler uçuşur insanların kafasında.

    güneş yok olursa sırasıyla şunlar olur:

    (1) tüm güneş sistemi dağılır.
    güneşin yok olduğu anda güneşin etrafında dönen tüm cisimler son bulundukları yörünge noktasından geçen teğete yakın bir açıyla uzay boşluğunda düz bir hareketle yol almaya başlarlar. kuvvetle ihtimal, dönme tarafına doğru hafif bir sapma olur.

    ilgili müfredat konusu:
    (bkz: merkezkaç kuvveti)
    (bkz: yerçekimi)
    (bkz: newton kanunları)

    (2) dağılan gök cisimlerinin bir kısmı çarpışır
    elbette yörünge düzlemleri ve cisimlerin birbirine uzaklığı ile kütleleri etki edecektir buna. ama, hemen hepsi, yarısı ya da dörtte biri gibi bir şey söylemek sanırım olası değil. bir sürü simülasyon yapmak lazım. keza, ne kadar bir süre içinde olacağını da pek söyleyemeyiz.

    ilgili müfredat konusu:
    (bkz: yerçekimi)
    (bkz: newton kanunları)

    (3) dünya karanlığa gömülür
    güneş kaybolduktan yaklaşık 8 dakika sonra dünyada sadece yapay ışık kaynakları kalır ve dünya baka bir yıldızın yörüngesine giresiye kadar karanlığa gömülür.

    ilgili müfredat konusu:
    (bkz: ışık hızı)
    (bkz: güneş sistemi)

    (4) dünya soğur
    hemen soğumaz, zart diye donup kalmayız. zira, q=mc(d(t)) formülüne göre dünya mevcut ısısını hemen kaybetmez. kalıcı bir buzul çağına girmemiz dahi ayları alabilir.

    ilgili müfredat konusu:
    (bkz: ısı)