hesabın var mı? giriş yap

  • gecenin bir yarısı hepimizin kopmasına sebep olan okuma hatası.
    şöyle ki..
    yer yamulmuyorsam meşrutiyet caddesi, bir dükkan vatan gazetesinin reklamını tepesine asmış, altta da dükkanın ismi: yakut kırtasiye...
    arabayla önünden geçiyoruz arkadan arkadaş atladı:
    nassı yaa vatan yahut kırtasiye yazmışlaarr...

  • oha, istanbul'un suyu bittiğinde de "geziciler" yaptı diyeceklerinin resmen ilanı olan haber :d

    ilahi yeni şafak, sen adamı gezici yaparsın.

  • şaka maka dünyanın en çok kullanılan arabalarından biri olan bu araba nasıl ortaya çıktı şöyle bir bakalım.

    jackass'in bile vazgeçilmezi olan bu araç 20. yüzyılın en başarılı pazarlama icatlarından biridir. tarihler 1936'yı gösterdiğinde sylvan goldman ofisinde tek başınaydı ve müşterin nasıl daha fazla alış veriş yapacağını düşünmekteydi. bir anda gözleri parladı. (tabii ki bizim ekonomi bakanı gibi değil)

    etrafına bakındı, tahta bir katlanır sandalye buldu ve koltuğa bir sepet koydu ve ayaklarına da tekerlekler ekledi. daha sonra goldman, çalışanlarından biri olan , fred young adlı elemanını çağırarak bu düşündüğü şeyi yaratmasını istedi. sonuç bir kaç parça tel daha eklenerek ilk alışveriş arabasını yarattı. katlanır sandalyeden ilham aldıkları için goldman, yarattıkları bu ürüne katlanır sepet taşıyıcıları adını verdi.

    daha sonra bu fikri beğenen goldman, başka bir tamirci olan arthur kosted adlı bir tamirci sayesinde bu fikrini biraz daha geliştirip tel bir kafe gibi yaparak hızlı çoğaltmaya başladı. zaman 9 nisan 1940' ı gösterdiğinde katlanır taşıma sepeti adlı isimle patent ödülü aldı. fakat bu ürün istenildiği etkiyi yaratmadı, çünkü erkekler için bebek arabasını anımsattığı için erkekler kendilerini efemine olarak gördüler. bunun üzerine goldman, günlerini nasıl bu ürünü insanlara kullandırabilirim düşüncesi sardı ve market etrafında araba iterek geçiren erkek ve kadın modelleri işe aldı.

    daha sonra popüler hale gelen arabalar için yer sıkıntısı yaşanmaya başladı. bunun üzerine büyük yenilik 1946'da orla watson12 tarafından yapıldı. arabaların depolama için kolayca bir araya getirilmesine izin veren menteşeli bir arka panele sahip bir tasarım buldu. iç içe giren bu bu arabaları 1949'da patentini aldı.

    bugün çoğu araba için model olan bu araba 1954'te, yeni yürümeye başlayan çocuklar için katlanabilir bir koltuğunda eklenmesiyle daha da geliştirildi, bu sayede ebeveynler raflara daha da odaklanarak yaratıcılığını dibine vuruldu.

    günümüzde artan mağaza sayısı ve boyutları göz önüne alındığında çeşitli boyutlarda ve şekillerde hala üretilmektedir.

    kaynak:12

  • inanılır gibi değil. 1 yıl çalışarak felipe melo alabiliyorlar.

    debe editi: ekşi sözlük'te günde ortalama kaç adet entry giriliyor? bilen varsa yeşillendirebilir mi? istatistikler fasilitesi eskiden ne güzeldi, şimdi bakmak bile istemiyorum.

    bu arada günlerden cumartesi, hava güneşli, burayı okumak yerine dışarı çıkıp iki arkadaşınla buluşsana dostum :)

  • - yemekleri beğendin mi?
    - çok beğendim. zaten ben yurtdışındayken ne kadar kalitesi başka da olsa özellikle bu sofralara hasret kaldım.
    - anladım. bir şey içer misin üstüne?
    - türk kahvesi. bir fincanı için neler vermezdim yurtdışındayken inan.
    - sade mi olsun?
    - lütfen. ayrıca insanın geleneklerine bağlı olması çok mühim. yurtdışında daha da bir iyi anlıyor insan.
    - neredeydin ki sen?
    - kuzey ırak.
    - peki.

  • bankta tek başıma maskesiz otursam polis gelir ceza yazar. ama uludağ'da parti yapsam bir şey olmaz.

    hafta sonu gidip iki bira alamıyorum marketten. ama uludağ'da sıcak şarap içebilirim.

    ama aynen bakanım koronaya karşı savaşımız tam gaz devam ediyor. biz kazanacağız:d

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.

  • biz balik hafizalilar cok hatirlamayiz ama ben unutmuyorum. su takimi hocasindan personeline kuran zeki onder ozen sana sonsuz minnetimi sunuyorum. ayilarin gorev yaptigi yerde en buyuk hizmeti fenerbahce backround'la sen verdin. umuyorum yeniden su takimda yer alacaksin. iyilerin mutlaka kazandigina bizi inandir.