hesabın var mı? giriş yap

  • eyy sabancı bırak bakkal gibi tuvaleti küçük elli büyük yüz yapsam mı diye düşünmeyi de her uçağa binişte bayan yanına düşsem diye iç geçiren türk genci için hem seni hem bizi güldürecek bi kampanyaya imza at. bayan yanına oturmak için verilsin 5 tl ve bu iş huzur içinde çözülsün.

  • çok normal ve olması gerekendir. iş sözleşmesi iki taraflıdır ve bunun evlilik sözleşmesi ile karıştırılmaması gerekir.

    özel durumlar dışında kişi daha az çaresiz olacağından görüşme daha sağlıklı bir zeminde yapılacaktır. ne iş olsa yaparım moduna giren bir kişi ve bunu fırsat olarak kullanan işverenin birlikteliği ilerleyen zamanda kesin çatırdar zaten.

    kendi çapında bir yöneticiyim ve bana bağlı kişilerin iş görüşmesi yapmasından zerre rahatsızlık duymam. hatta isterlerse beni referanslarına yazabileceklerini de söylemişimdir hep.

    bir patron veya yönetici dolu olan bir pozisyona yeni eleman almak için önce çalışanını çıkartıp iş görüşmelerine daha sonra başlamaz. bu ne kadar normalse bir çalışanın iş görüşmesi yapması o kadar normaldir. zaten o işverenin görüştüğü kişilerin çoğu bir yerlerde çalışıyor.

    bir şekilde çalışanlarının iş görüşmesi yaptığını öğrenip işten çıkarttıklarını anlatmışlar. yapmayın. bu herkesin hakkı.

    eğer çalışanınız iş arıyorsa büyük ihtimalle mutsuzdur. mutsuzluğun çeşitli sebepleri olabilir. maaş konusu bunlardan sadece bir tanesi. ve inanın en önemlisi değil. o kişiyle uzun süre çalışmak istiyorsanız mutlu olmasını sağlayın. aksi halde her yeni gelene iş öğretmekle uğraşır durursunuz.

  • baktria krallığı dönemine ait bir istif altın ve sikkenin bulunmasıyla meşhur olmuş, afganistan'ın covcan kenti yakınlarında yer alan ve "tilya tepe" ismiyle de bilinen arkeolojik site.

    1978 senesinde ortak bir sovyet-afgan kazı ekibinin araştırdığı bu höyükte, m.ö. 2'nci asırla m.s. 1'inci asır arasına tarihlenen yaklaşık 22 bin parça mücevherat bulunmuştur. nekropol karakteristiğindeki bu höyükte beşi kadın altı kişinin mezarları mevcut olup bu mezarların içerisi ve etrafında da döneme ait pek çok altın, bakır, gümüş, fildişi ve bazı alaşımlardan elde edilmiş yüzükler, kolyeler, taşlar, süslemeler, işlemeler ve hatta bir de "baktria tacı" olarak bilinen altın bir taç bulunmuştur.

    aynı kazıda ortaya çıkarılan bi diğer önemli bulgu da bilhassa m.ö 2 ile m.s. 20 seneleri arasında hüküm sürdüğü tahmin edilen grek kültürünü benimsemiş yüeçi kralı sapalbizes'in bastırdığı gümüş sikkelerdir. söz konusu sikkeler, bölgeye gelip yerleşen ve greko-baktrialıların yerini alan konar göçer kökenli yüeçilerin de aslında yerleşik hayata geçtiklerinde bölgenin indo-helenistik sosyal dokusuna ve kültürüne kısa süre içerisinde uyum sağlamış olduklarını göstermesi bağlamında bir hayli ehemmiyet arz etmektedir.

    aynı bölgede afrodit ve eros'a ait altın heykelcikler, pers geleneğine uygun olarak aslana, hint geleneğine uygun olarak file binmiş olan dionisus işlemeli metal zırhlar ve bir adet antik yunan elbisesi chlamys ile edep bölgesini örtmüş budist rahip sikkesi de bu kazılarda bulunmuştur.

    baktria adıyla bilinen ve kabaca afganistan, özbekistan ve pakistan'ın bir kısmına tekabül etmekte olan bölgenin bu buluntular ışığında, önce büyük iskender'in fetih ve seferlerinin ardından kısmen helenleşmesi, ardından maurya imparatorluğu'nun m.ö. 3'üncü asrın başlarında batı yönlü akınlarıyla civara yerleşen hint popülasyonunun kültürel etkisi altına girmesi ve en nihayetinde sakalar ve yüeçiler'in gelişiyle bozkır uygarlığına da ev sahipliği yapar hale gelmesinin doğal bir sonucu olarak antik çağın belki de en kozmopolit merkezlerinden birisi olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

  • ali nesin'in paylaştığı utanç verici gelişme.

    --- spoiler ---

    sevgili dostlar,

    valilik banka hesaplarımızı bloke etti. bu vakıf’ta maaşlı çalışan var, okuyan, beslenen çocuk var demeden, acımasızca... bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği zaman istediğini alır zaten. banka hesaplarımızı bloke etmek en hafif deyimle ancak hoyratça bir tavır olabilir.
    konuyu kısaca anlatayım.

    2017’de sizlerin de katkısıyla komşu araziyi satın almış, böylece nesin vakfı’nı büyütmüştük. babamın hayaliydi, gerçekleştirdik. geçen yıl, ismailağa cemaatinden olduğu anlaşılan rabıta vakfı yeni aldığımız bu arazinin hemen yanına yerleşti. böylece onlarla komşu olduk. eksantirik ve hatta sevimli bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta aksine, gülümsemeyle karşıladım. türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı yaşam tarzlarının bir arada barış içinde yaşayacakları bir ülke olmalı çünkü, aksi hâlde hiçbirimize huzur yok. 1995 temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu düşüncedeydim, bugün de bu düşüncedeyim. siyasi tavırlarımı biliyorsunuz… ama olaylar hiç de umduğum gibi seyretmedi.

    yanı başımızda kalabalık ve yüksek sesli ayinler düzenlediler. bakışlarından ve hareketlerinden rahatsız olmamızı istedikleri anlaşılıyordu. fotoğraflarımızı çekip özel hayatımızı ihlal ettiler. tehdit ettiler. çatalca’da aleyhimize dedikodular çıkardılar. hiç nedensiz düşmanca bir tavır içine girdiler. kaçak bir cami (ya da mescit) inşaatına başladılar. içlerinden biri bize fiziken saldırdı. hiçbir zaman tahriklerine kapılmadık ama gerekeni yaptık; ne yazık ki şikayetlerimizin hepsi resmî mercilerden geri döndü. arkaları sağlam anlaşılan. buraya kadar olanlar o kadar önemli değil, biz bu tür mücadelelerle çok haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık. sonrası daha vahim.

    bir ay önce valilik, izinsiz bağış kampanyası yaptığımız gerekçesiyle banka hesaplarımızı bloke etti. şu anda paramıza ulaşamıyoruz. hem araziyi hem de o süreçte toplanan parayı istiyorlar. bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve insanlarına inanan uygar insanlar gibi çözmeye çalıştık, ama olmadı. izinsiz bağış kampanyası dedikleri de bir facebook duyurusundan ibaret. kaldı ki o zamanlar sosyal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun maddesi de yoktu, üç dört yıl sonra çıktı.

    son bir söz: nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, aksine, birinci dünya savaşı’na, ardından gönüllü olarak kurtuluş savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç kuşaktır karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, izin verirlerse daha da edeceğiz. yetti ama!

    ali nesin

    --- spoiler ---

    kaynak: https://www.facebook.com/…77/posts/3175182246095465

  • trafoyu söküp bağlı bulunan bütün kablolara vereceksin 1000 voltu, ucu nerelere gidiyorsa yakıp yıkacak. anca bundan anlarlar.

  • bu kızcağız, senelerce cehennemde yaşadı. şimdi bunu evlendirenler müslüman öyle mi? allah kelamı ağızlarından düşmez öyle mi? bunlar cennete gidecek öyle mi? bu dine bir revizyon gelmedikçe ağlar durursunuz imamhatipler deist kaynıyor diye.

  • ortakoye tavla oynamaya goturup 5:0 kazanip tavlayi koltugunun altina vermek.

    (gerci simdi mutlu bir evliligim ve iki yasinda bir kizim var ama olsun yapmayin yine de)