hesabın var mı? giriş yap

  • kızın durumu: "bedelli askerlik yapanlar dünya ahiret bacımızdır!!!11!"

    yazıldıktan sonra göndermeden silinen yorumum:

    "şimdi sen bacımızdır deyince bedelli askerlik yapanları aşağılamış oluyorsun öyle mi? peki bir kadın olarak kadınlığı aşağılama aracı görmen sence daha aşağılık bir durum değil mi? aklınca bedelli askerlik yapacaklara giydiriyorsun ama lafın hası sana giriyor bilmem farkında mısın? senin gibiler yüzünden kadınlar üstlerindeki ikinci sınıf vatandaş halini atamıyorlar. kaldı ki insanlar sana mı soracak bedelli yapıp yapmayacaklarını? bedelli yapacakların hepsi ağa paşa çocuğu mu zannediyorsun? ailesinin geçimini üstlenmiş ve o askerdeyken ortada kalacak çoluk çocuk sahibi insanlar da var biliyor musun? yaptığın cinsiyetçi ve popülistçe bir şey. bu boktan cümleyi beğenen 52 kişi de senin gibi gerizekalı. güzel bulmuşsunuz birbirinizi. oksijen israfı."

    yazdıktan sonra 10 kere falan okudum ve sildim. hem yazıyı hem de kızı.

    edit: yakın çevremde veya akrabalarımda bedelli yapan yok.

  • "alkol aldıktan sonra aklıma geleceksen kelle paça'dan ne farkın var?"

    adam ciddi ciddi aforizma yardırıyor.

  • bundesliga'yı takip edenler zaten dün neler yaşandı bilir ama bilmeyenler için kısaca anlatayım.

    dün bayern münih mainz'a yenildi ve böylece dortmund deplasmanda maçını kazanarak bayern ile olan puan farkını farkını 8'den 5'e indirdi. üstelik sadece 2 gün sonra dortmund-bayern maçı var. yani dortmund yenerse aradaki puan farkı 2'ye iniyor. bayern'in şampyonluğu kaybedeceğini kimse beklemediği için almanya'da herkes haliyle olayın şokunda hala.

    tüm bunlar yaşanırken dün mainz'in dortmund'un twitter hesabına attığı aşağıdaki twitle, bayern'in de dahil olduğu süper bir diyalog yaşandı.

    mainz'in dortmund'a attığı bahsettiğim twit ve dortmund'un cevabı,
    https://twitter.com/…05en/status/705139760139005952

    bayern'in mainz'a cevabı,
    https://twitter.com/…yern/status/705156047238008832

    belki çok acayip bir olay değil ama bunlar türkiye'de asla yaşanmayan hadiseler olduğu için futbolun güzelliklerini unutan halkımız için futbolun ve spordaki diğer bütün alanların aslında sadece eğlence için var olduğunu hatırlatmaya vesile olabilir umuduyla paylaşmak istedim.

  • jfk, gandi, franz ferdinand, sezar, lincoln hatta john lennon gibi efsaneleri düşündükçe aklıma gelen sorunsal. bizde böyle büyük suikastler hiç olmuyor nedense:/

  • kötü bir dönem geçirmiş ve sevilen kişiden ayrılmış bir şekilde ailemi ziyaret etmek üzre uçağa bindim. duygular tavan. tek yapmak istediğim kulaklığımı takıp müzik dinleyerek uyumak. fakat koltuğuma oturur oturmaz başladım ağlamaya. zaten ağlak bir insanım ama insanların içinde genelde ağlamam. tutamadım kendimi, iki gözüm iki çeşme ağlıyorum. yalnız hıçkırık yok, damla damla gözyaşlarım süzülüyor. ama nasıl, dur durak bilmiyor. ben bir tane siliyorum, ardından iki tane daha geliyor. önce yolcular soruyor ne var diye, bir şey yok diyorum. sorular arttıkça hostesler olaya dahil oluyor. ne var diyorlar, bir şey yok diyorum ama damlalar aksini söylüyor. uçağın bir bölümü durmuş beni izliyor artık ve yolcular aralarında konuşmaya başliyor, neden ağladığıma dair teori üretiyorlar. bu arada yer görevlileri de olaya dahil oluyor. iyiyim diyorum, kimse inanmıyor. uçak bir türlü kalkmiyor, herkes ağlamama yoğunlaşmış şekilde bana bakıyor. yanımdaki norveçli kadın yolcu, uçuş boyunca elimi tutabilirsin diyor. iyiyim, teşekkür ederim diyorum. o da inanmıyor. sonradan hollandalı olduğunu öğrendiğim bir adam yanıma gelip bir paket cips uzattıyor. "iyi gelir ye," diyor. durumun saçmalığına gülümseyip cipsi kabul edip uçuşa hazır olduğumuzun sinyalini verince herkes alkışlıyor ve gözler üzerimden çekiliyor.

    sorunlarımı cipsle aşmama yardımcı olan hollandalı amcaya "büyüksün" diyorum.

  • kremlin sarayı'nda öğrenilen ingilizce ile girilmesi sanırım pek akıllıca olmayacak sınavdır.
    buckingham sarayı olsa neyse..

  • çoğu kişide olduğuna inanmak istediğim korku çeşidi. bende de mevcut tabii ki. eğer en önde duruyorsam sarı çizginin gerisinde yanlamasına durup ağırlığımı içeri doğru veriyorum ki itilme kakılma gibi bir durum olursa dengemi kaybetmeyeyim.

    hafif şizofrenlik iyidir hem, aklı dinç tutar.

  • istanbul büyükşehir belediyesi (ibb), kente 6 bin yeni taksi kazandırılmasını içeren yeni taksi sisteminin ayrıntılarını meslek temsilcilerine tanıttı. boykot kararı alan istanbul taksiciler odası toplantıya katılmadı.

    1 ceylanın 40 aslan tarafından parçalanması toplantısı (bkz: swh)

    tanıtım sunumunun ardından ibb genel sekreter yardımcısı orhan demir, ulaşım daire başkanı utku cihan ve toplum ulaşım hizmetleri müdürü barış yıldırım soruları yanıtladı. bu sırada zaman zaman gerginlik yaşandı. istanbul taksiciler birliği başkanı irfan öztürk söz alarak “bu salonda 10 tane taksici yoktur. bir ceylanın 40 tane aslan tarafından parçalanmasının toplantısı bu. sanki 5 bin taksi kararı kabul edilmiş gibi sunum yapıyorsunuz. kaç tane taksici var salonda? bu söylediklerinizin hangisini istediniz de yapmadık. korsanların burada ne işi var? her şeye varız ama anlattıklarınız bizimle alakalı değil. hayatımızı ortaya koyarız alınmamış kararların alınmış gibi gösterilmesine izin vermeyiz” dedi. genel sekreter yardımcısı orhan demir de toplantıyı düzenlerken tüm taksi odalarına ve derneklerin çağrı yaptıklarını belirterek “ne yazık ki diyalog isteğimize rağmen istanbul taksiciler odası başkanı toplantıyı boykot edilmesi için taksicilere çağrı yaptı. taksiciler de uydu. gelmediler” dedi.

    edit 21.10.2020 - başkanın açıklaması: https://dai.ly/x7wyjj9
    ibb başkanı ekrem imamoğlu, ibb’nin yeni taksi uygulamasını tanıtmak için düzenlediği toplantıyı boykot eden ve “onay vermiyoruz” açıklaması yapan istanbul taksiciler esnaf odası’na tepki göstererek “bir kere, kendi yetkilerini aşan bir açıklama olmuş. istanbul’da hangi sivil toplumda, odada görev yapıyorsa, herkesin başımızın üstünde yeri var. herkesle, her zaman görüşürüz. ama herkes yetkisini bilecek” dedi.

    -------------------------------------------------------------------------

    ibb'nin istanbul'da uygulamak istediği yeni taksi sistemi zeytinburnu'ndaki çırpıcı sosyal tesisleri'nde yapılan sunum ile tanıtıldı. ibb ulaşım daire başkanlığı tarafından yapılan sunumda verilen bilgilere göre plaka kiralamasına dayalı yeni sistemin sahibi ibb olacak. işletmecinin kim olacağı ihale ile belirlenecek. işletmecilik bireyselden kurumsala dönüşecek. istanbulkart, kredi kartı, online, qr ve nakit ile ödeme yapılacak. aplikasyon kullanımı zorunlu olacak.

    özgün araç tasarımı

    londra örneğinde olduğu gibi şehre özgü kimlik kazandıracak bir araç tasarımı planlanıyor. güvenlik ve hijyen için şoför ve yolcu kabinlerini standart seperatör ile ayrılacak. panik butonu, araç içi bilgisayar, takip sistemi, kamera gibi sistemler olacak. araçlara çocuk emniyet kemerleri zorunluluğu da getiriliyor.

    engelli erişimine uygun

    filonun belirli bir yüzdesinin elektrikli araç ya da hybrid olması koşulu söz konusu. en azından sıfır araçlarda işletmecilere filolarının belirli bir oranının engelli erişimli olması koşulu ve buna uygun araçların özgün tasarım kapsamında değerlendirilmesi planlanıyor.

    yaş sınırı 21

    ulaşım akademisi ile taksi şoförlüğü standartları belirlenecek ve kapsamlı bir sınav sürecinden geçirilecek. verilen lisans, 5 yılda bir yeniden sınava girilerek yenilenecek. şoförlerin yaş sınırı minimum 21 olacak. puanlama sistemi ile şoförlerin gelirinin arttırılması da sağlanabilecek.

    vardiya ve sabit maaş

    taksi şoförlerinin çalışma saatleriyle ilgili bir düzenleme yok. 24 saat aralıksız çalışan şoförler olduğu tahmin ediliyor. yasal mevzuata uygun vardiya ve sürelerde şoför çalıştırılması da model içinde mevcut. sektörde çok sayıda aktör olmasından dolayı gelirin sadece yüzde 13'ü şoföre kalıyor. şoförlerin ekonomik koşullarının da iyileşmesi amaçlı sabit maaş + prim şeklinde çalışma modelleniyor. en az asgari ücret tutarında sabit maaş olacak. sigortalar düzenli olarak işveren tarafından ödenecek.

    çağrı sistemine geçilecek

    çağrı sistemi ile vardiya doluluk oranlarının artması amaçlanıyor. çağrı sistemi ile yolcu bulma kolaylaşacak boş dolaşma azalacak. araçların tepelerinde doluluk oranlarını belirtir tepe lambası olacak. idare tarafından ortak kıyafet belirlenecek. temel ingilizce aranacak. kalite takibi denetimi toplu ulaşım yönetim denetim ekibi tarafından yapılacak. örneğin kısa mesafe yolcu almama da denetim listesine alınacak.

    https://www.ibb.istanbul/news/detail/37344

  • gelmiş geçmiş en samimi ve en tatlı kadınların listesi yapılsa ilk 10 a girecek birisi belki de.

    dinozorluğuna övgüsünü ne güzel anlatmış;

    "çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? tam tersine baş kaldırırım, direnirim böyle bir çağa karşı. bu yüzden dinozorlukla suçlanmam da vız gelir bana. çünkü ben dinozoru tarih öncesi çağların nesli tükenmiş bir hayvanı olarak değil; geçmişin doğruluğu kanıtlanmış ve yadsınamaz değerlerini yeni sentezler yaparak geleceğe taşımayı amaçlayan bir yaratık olarak tanımlıyor, dinozorluğumla övünüyorum."

  • gunu bok gibi gecmis binbir dert tasayla gunu bitirmis
    gunu bitirirken de pili bitmis bir babanin

    sizip kaldigi koltukta
    boyu 90 santim olan 2 yasindaki oglunun

    kendi boyundan buyuk yastik bir elinde
    diger eliyle basini koydugu sert koltuk kolcagindan ayirmaya tum gucuyle israr ettigi

    babanin o sersemlikle

    n`oluyoruz lan
    deyip gozunu actiginda ogluyla gozgoze gelip

    baba yassik baba yassik
    lafini duydugu andir.

    ki omre bedeldir.

  • allah rahmet eylesin. kadın şehitler mehitler aman dediği zamanlarda ileri evre kanserdi ve beyindeydi tümör. haberi yokmuş tümörden de. belki de muhakeme yeteneği zarar gördü ve o da fark etmedi. ben bu hastalığının onu çok etkilediğini düşünüyorum ve o dönem çok da acı çekti ve yalnız kaldı.

    yani arkadaşlar vatanımıza denmeyen kalmadı, oynanmayan oyun kalmadı bu topraklarda ama bunları yapanların hiçbirinden bu kadar nefret etmediniz. en basiti; ülkeyi yiyip bitiren rezanın pek sevgili eski eşine hala hürmet gösterip sahnelerini dolduruyorsunuz. o insanlar alenen zarar verdi bu ülkeye. peki ona neden aynı tepkiyi göstermediniz? nur yerlitaşsa sadece kendine zarar verdi. ayrıca özürler diledi kaç defa. yapmayın sizin de mi gücünüz zayıf olana yetiyor sadece.
    edit: (bkz: ek ödeme yalanı) adalet arayan sağlık çalışanlarına destek olalım.