hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle geçmiş olsun.

    başlık hukuk bilmeden hukukçu takılan tayfayla dolmuş yine. öncelikle kısa bir bilgi: (bkz: müteselsil sorumluluk)

    siz restorana yemek yemeye gittiğinizde o restoranın anlaşmalı valesine veriyorsanız aracınızı, ayrı firma olsa dahi restoranın anlaşmalı vale şirketi, sürücü (vale) ve restoran müteselsil sorumlu olur. aralarındaki iç ilişkiyi üçüncü kişi konumundaki zarar görene ileri süremezler. yani araç sahibi zararını isterse restorandan alır, restoran daha sonra vale şirketine şirket de sürücü (valeye) rücu eder.

    yıllar önce benzer bir dosyamız istanbulun en eski ve o dönemin zenginlerinin mekanı olan bir restoranda olmuştu. bahsettiğim olayda araç çalınmış, daha sonra araç anahtarının vale tarafından değil valelerle aynı renk ve benzer kıyafet giyen hırsız tarafından teslim alındığı anlaşılmıştı. yargıtay isabetli olarak basiretli bir tacirin kendi otopark alanında kendi çalışanlarıyla aynı giysiyi giyip vale gibi davranarak anahtar çalmaya çalışılması durumunda vale şirketinin de restoranın da sorumlu olduğunu zira restoranın hakimiyet alanında müşterilerin restorana ve markasına güvenerek hareket etmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu değerlendirmişti.

    tabi kaskonuz var ise bu detaylarla uğraşacak olan kaskonun rücu birimidir. siz aracınızı kaskodan yaptıracaksınız.

    önemli not: kasko değer kaybı ödemez arkadaşlar değer kaybını her halükarda vale şirketi sürücü ve restorandan isteyebilirsiniz, bilginize. kaskodan değer kaybı talep ederseniz bir de karşı vekalet ödemek zorunda kalırsınız.

    edit: imla

  • dünyada bilinen gelmiş geçmiş en büyük uçan canlı adaylarından. bir başkası (bkz: hatzegopteryx)

    10-14 metre kanat açıklığı olduğu tahmin ediliyor. 200-250 kg ağırlığı olduğu düşünülüyor.

    tek bi uçuşta hava akımlarını kullanarak okyanus aşabileceği hesaplanmış simülasyonlarda.

    düşünsenize şu hayvana şahit olduğunuzu. konduğu zaman bi zürafa kadar oluyor. uzaklardan böyle bir hayvanın süzülerek gelip önünüzdeki binanın çatısına indiğini hayal edin. game of thrones, lotr türlü epik fantazi edebiyatı dünyamızda yaşanmış da biz kaçırmışız.

  • tarih kitaplarımızda rum pontus imparatorluğu ismiyle geçmekte olan ve 1204 senesinde konstantinopolis'in venedik ve diğer latin haçlı güçleri tarafından ele geçirilip iğfal edilmesiyle bu bölgede kurularak iki buçuk asırdan uzun bir süre ayakta kalmayı başarmış olan ve komnenos hanedanı'nı devam ettiren kurucu üyeleri hasebiyle imparatorlarına "megas komnenos" unvanı verilmiş devlet.

    (bkz: megas komnenos/@ncpzbsn)

    1204 senesinde i. aleksios'un kurduğu ve trapezus'u* başkent olarak belirlediği imparatorluk, ilk dönemlerinde selcukiyan-ı rum ile sıkça mücadele etmiş ve moğollar'ın anadolu'ya gelişini de kendi lehine çevirmek suretiyle 1254 senesinde i. manuel önderliğinde giresun*, oinoe* ve sinop gibi orta karadeniz bölgesinin en önemli limanlarını ele geçirmeyi başarmışlardır. on dördüncü yüzyılın başlarına tekabül eden ii. aleksios dönemi ise bilhassa sanat ve ticaret anlamında bu devletin altın çağı olmuştur. chersonesus ve feodosiya gibi kerç boğazı ve kırım yöresinde çok mühim kentlerin de kontrolünü bu dönemde ele geçiren imparatorluk, karadeniz ticaretinde ceneviz ve venedikli tacirlerin üstünlüğüne de kesin olarak son vermeyi başarmıştır.

    1380'li yıllara tekabül etmekte olan iii. aleksios hükümdarlığının son dönemlerinde ise ak koyunlu, gürcistan ve timur imparatorluğu ile ilişkilerini güçlendiren trebizond imparatorluğu, ankara savaşı'nda da timurlenk'e lojistik ve ekonomik destek sağlamıştır.

    fetret devri ve sonrasında da balkanlar ve doğu roma imparatorluğu'nun fethi üzerine odaklanan osmanlı'nın önünde sonunda kendilerine de saldıracağına ikna olan bu küçük imparatorluğun sonu ise 1461 senesinde gelmiş olup tarih kitaplarımızda yazdığı gibi "bizans'ın son toprakları" değil, "doğu roma imparatorluğu'nun idari ve yapısal niteliğini taşımakta olan son topraklar" böylece osmanlı imparatorluğu egemenliğine girmiştir.

    meşhur tarihçi donald macgillivray nicol'a göre "muhteşem bir gen havuzuna sahip" bir hanedan tarafından idare edilen bu imparatorluğun ak koyunlu'dan doğu roma'ya timur imparatorluğu'ndan ilhanlılar'a kadar dönemin pek çok nüfuzlu ve kudretli diyârlarının kral ve sultanlarına sayısız gelin verdiğini de eklemek gerekiyor. trabzon ayasofya müzesi'nin camiye çevrilmesi haberleriyle son senelerde ismini sıkça duymakta olduğumuz geç dönem doğu roma inşa tarzına sahip ve 13'üncü yüzyıla tarihlenen trabzon ayasofya kilisesi de bu imparatorluk döneminde dünyamıza kazandırılmış bir yapı olmuştur.

    bu arada son imparator olan ikinci david komnenos'un da ilginç ve de acıklı bir sonu olmuştur. 1461 senesinde trabzon, iki ayrı kara noktası ve denizden kuşatılınca şehrin savunulmasına imkan kalmadığını anlayan son imparator, fatih ile uzlaşı yoluna gitmiş ve batı trakya'daki serres şehrinde emekli olması hususunda muzaffer padişah ile anlaşarak şehri teslim etmiştir. ne var ki sadece iki sene sonra bazı kaynaklarca "islamiyet'i seçmediği için" ve bazı diğer kaynaklara göre de yerli rum halkını fatih idaresine karşı çıkmak hususunda galeyana getirdiği iddia edilerek zincirlere vurulu bir şekilde yaya olarak kostantiniye'ye* getirilmiş ve fatih tarafından idam ettirilmiştir.

  • bir arkadas gecenin bir yarisi esi tarafindan durtuklenerek uyandirilir:

    - hisst! tulay uyan... uyan tulay uyan...
    - hii?
    - hisst! tulay, uyan!
    - ahmet?
    - uyandin mi tulay? sakin kipirdama... uyan...
    - ahmet, nooluyo ahmet?
    - tulay uyan, sakin kipirdama!
    - ahmet, nooluyo ahmet? ustumde bisey mi var?
    - uyandin mi bak iyice? kipirdama sakin...
    - uyandim... kipirdamiyorum... nooldu? ne var ustumde?
    - hah! tulay allahaskina kipirdamadan kafani kaldir da bi senin yattigin yere bak bi benim yattigim yere bak.
    sana bi avuc yerde yatiyorum diyorum, inanmiyosun.
    - ???...!!!...???...!!!...

  • yol yordam bilmeyen adam
    lan olm yüzyılın en büyük liderlerinden birinin yanındasın.
    ama sen hala çakallık peşindesin...
    anladık canın çekmiş... ama böyle olmaz ki...
    çaktırmadan arkasına geçip "höpürt" diye yenir mi...
    git kaptan köşküne bi yere arazi ol... istediğin kadar ye...
    kamera diye ayda yılda bir görünen bir alet var ortamda...
    sen atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam olarak geçiyorsun tarihe...
    hayır duyan da arkasından bir iş çeviriyorsun sanacak...
    şeftali lan...

    vidyoda bir diğer detay...
    ulan adam hesapta kimilerine göre "diktatör"...
    biri de çıkıp bir kültablası uzatmıyor adama...
    kahve fincanının yanına silkiyor külü...
    öğrenci evi tandansı...