ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gelen cv'leri çöpe atıyorum
-
(bkz: socar'ım cv'ne)
sol parasternal bölgesine bıçak saplanan insan
-
lupus olabilir, pulmoner embolizm de olabilir. cardiac arrest de mümkün tabii, clear!
(bkz: house md)
bitti bitti gideyim ben tıppım bitti.
lise arkadaşı vs üniversite arkadaşı
-
lise arkadaşını istediğin an yanında bulabilirsin, üniversite arkadaşın nedenini bilmediğin bir sebepten dolayı senle konuşmayı keser.
5 kg'lık dambılla evde vücut yapmaya çalışan hıyar
-
profesyonel fitness eğitmeni olarak bunu yapıyorum hıyar olduğumu buradan öğrenmek güzel oldu
türk halkı
-
sanirim cok fazla trajediyi cok yakin aralıklarla yasadigi icin yeni bir trajedi yasayinca cok cabuk organize olabiliyor artik.
olayin şokunu hizlica kenara koyup birbirine el uzatiyor.
tabii yasadiklarindan ders almadığı icin, bu trajedileri tekrar tekrar yasiyor olmasi ayrica uzun bir konu tabi ama demek istediğim sey, bu hizlica organize olabilme becerisi, ecnebi memleketlerde yok.
haliyle bize gore daha seyrek yasadiklarindan dolayi belki de ya da baska bir sey, bilemiyorum.
ama bizdeki ahenk onlarda yok, bunu cok olayda gözlemledim.
onlar trajedilerinden cok ders alip, yasananlari anmayı asla unutmuyor.
biz hizli unutsak ta her seferinde ayni dayanismayi sergiliyoruz.
malum cok buyuk bir nufus ve alan bu depremden korkunc zarar gordu.
henuz 24 saat oldu ve her yer muazzam organize olarak, tum gucuyle deprem bölgesine destek olmaya calisiyor.
istanbul-ankara otoyolu yuzlerce cekici low bed'ler uzerinde bekolu kepce tasiniyor.
onlarca ambulans tek sira olmus gidiyor.
farkli sehirlerin plakalarindan grup grup kamyonlar "deprem yardımı" afisleriyle yollarda.
bircok sehirdeki lojistik merkezi yapilmis alanlarda yuzlerce insan kolileri elden ele uzatip tir yukluyor.
muazzam sahneler.
suan niğde otoyolundayiz, adana'ya gorev yerimize gidiyoruz ve bir suru farkli plaka minibus minivan, logolu sirket araci, ici insanla, malzemeyle dolu bolge yolundalar belli.
benzinliklerde selamlaşma var,
allah hepimizin yardımcısı olsun,
yolunuz acik olsun,
gibi dileklerle yeniden yola cikiyorsunuz.
sanirim turk halki bu ozverili dayanismayi seviyor, bu konuda cephede en onde, süngü takmis zafere kosan dedeleri gibi olmaktan gurur duyuyor.
henuz sifir noktasina varmamisken bu birlik hissini yasamak cok acayip, tarifi zor.
hepimiz sanirim uzun zamandir tek yürek olabilmenin gücünü özlemişiz.
tum kirli siyasilere, art niyetlilere ragmen...
fdes yoldan bildirdi.
şeyma subaşı'nın direk dansı yapması
-
elektrik direğine tırmanan tedaş personeli gibi olmuş. o nasıl bir estetiklikten uzaklıktır?
flamingo
-
bu kuşun beslenme sırasında ayaklarıyla yaptığı suyu ve kumu karıştırma hareketinin yıllar yıllar evvel müthiş bir dansın doğmasına neden olduğu söylenir: flamenko
ronaldo'nun primini kanser hastalarına bağışlaması
-
tam olarak bağışlanan para 275 bin euro'dur. bu prim portekiz milli takımının kupayı kazanması primidir. aynı zamanda ronaldo böyle primleri zaten sürekli kanser vakfına bağışlamaktadır. örnek verirsek;
- 2016 şampiyonlar ligi şampiyonluğu primi olarak kazandığı 600 bin euroyu kanserle savaşanlar vakfına(http://www.independent.co.uk/…charity-a7063036.html)
- nepal depremi sonrası nepal yardım fonuna 5 milyon sterlin
(https://www.theguardian.com/…nepal-aid-fund-reports)
- hasta bir çocuğun ameliyatı için 83 bin dolar;
(http://sports.yahoo.com/…s-operation-155950192.html)
- portekizde kanserle savaş merkezi kurulması için 165 bin dolar bağışlamıştır.
(http://www.dailymail.co.uk/…ver-tom-daley-list.html)
araştırılırsa daha bir çok yardım kuruluşuna yardım ettiği de rahatlıkla bulunabilir.
edit: imla
sığınmacıların kapıkule sınır kapısına akın etmesi
-
birileri tarafından özel olarak sınıra yığılmışlardır, amaç evropaya "bakım biz iktidardan gidersek bunlar size gelecek" mesajı vermektir. yedik mi, yemedik.
xlarge ve small'un aynı fiyatta olması
-
üretim aşamasında bir model small, medium ve large olarak tek pakette toplanır. o paketin maliyeti hesaplanıp ortalama bir fiyatla toptancıya satılır. toptancı da kârını ekleyip paket şeklinde dağıtıma çıkarır. esnaf ise paket şeklinde aldığı ürüne ortalama bir fiyat biçip parça parça satışa çıkarır. paket içeriğindekilerin üretim maliyeti esnafı bağlamaz. esnaf tüm paketten alacağı kâra bakar. bu yüzden tüm parçaları eşit bir fiyatta satışa çıkarır. sistem bu şekilde işlediği için maliyetleri farklı olsa da eşit fiyatta satılıyorlar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"merhaba ben izzet altınmeşe, bu da internetteki gülüşüm :-.)"
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şimdi yatayım da, sabah erken kalkar yine yatarım"
maaşlı işten bıkıp kendi işini kurmak
-
büyük bir fabrikada nitelikli bir iş makinesini kullanıyordum, fabrikadaki maaşlar hemen hemen aynıdır, makineyi kullandığım için benim maaş biraz daha fazlaydı..
makineye verilen tabakanın işleme süresi 15-20 dakika, bazen yarım saati bulurdu, bende makinenin başında, öylece beklerdim,
işim çok rahattı, çalışma saatleri nizamidir, servis var, cumartesi pazar iş yok, ara sıra cumartesi mesai olurdu, sigorta var, maaşlar aksatılmadan ödenirdi,
bu işimi bırakıp kendim iş kurmaya verdim, patronum severdi beni, -bırak oğlum, yapamazsın, çalış işte- derdi, en sonunda vadalaşırken -allah göstermesin yapamazsan, kapatacak olursan buranın kapısı sana hep açıktır- demişti.
kendi işimi kurdum, ilk başlarda iyiydi, bazen iş olur bazen olmazdı, işler çok olduğu zaman -nasıl yetişecek- sitresi, işler az olduğu zaman -giderler, ödemeler- sürekli insanın aklında.
kira stopajı, muhasebe ücreti, ssk bağkur primleri, kira, çalışan maaşları, ödemelerin ardı ardası kesilmiyor, 1 hafta 10 gün iş olmazsa sıkıntılar başlıyor,
akşam eve gidiyorum, sürekli aklımda iş oluyor, arkadaşlarımla herhangi bir ortamda takılıyorum, yine aklımda iş var, aklımdan bi türlü atamıyorum, acaba şu işi alabilecez mi, alsak yetiştirebilecekmiyiz, yetişdirdik diyelim ödeme yaparlar mı?
kafamda öyle bir sitres oluşdu ki, sakalım ve saçlarım hızlı bir şekilde beyazlamaya başladı, ne büyük abimde nede kardeşlerimde sacında sakalın beyazlık yok,
halen işimin başındayım, gittiği yere kadar diyorum, ama gidecek yer kalmadı.