hesabın var mı? giriş yap

  • eşimi ilk gördüğümde, arkadaşımın sevgilisinin cüzdanında bir vesikalık fotoğraftı sadece. ben o fotoğrafı bir şekilde aldım, kendi cüzdanıma koydum. herhangi bir plan yapmadan ama, gelişigüzel öyle.

    ara ara çıkarıp baktım fotoğrafa, gözlerine, yüz hatlarına. keşke gerçek hayatta da tanışıyor olsaydık dedim. hayat bu ya, tanıştık. benim ilk fotoğrafını görüp aşık olduğum adam, gerçek oldu, elimi tuttu, yetmedi evlendi la benle. şimdi geçenlerde elime 7,5 mm'lik bir pirinç tanesinin ultrason resmini verdi doktor. aşık oldum. dilerim o da gerçek olup elimi tutacak. fotoğraftan aşık olmak, sonunda ellerin hep sıcak tutulacağının garantisidir.

  • e grubu
    - avustralya:isim isim baktığımızda en korkutucu kadrolardan bir tanesine sahipler. josh giddey önderliğinde geçmiş senelerde ki karakterlerinin aksine çok iyi savunmacılardan kurulu bir kadroya sahipler. thybulle, dyson daniels, josh green gibi iyi savunmacılara sahipler. bence takımın tavanını mills, ingles gibi yaşlı kurtların hücumda ne kadar performans verebileceği belirleyecek. onlardan katkı almazlarsa turlar ilerledikçe hücum olarak sıkışabilirler. kendi fikrim grupta almanya'yı yenemeyeceklerini düşünüyorum.
    - finlandiya:en çok merak ettiğim takımlardan bir tanesi. inanılmaz bir nba de inanılmaz bir yükseliş gösteren markkanen dışında salin gibi güvenilir bir ele sahipler. ncaa de oynayan potansiyelli oyuncuları var. grupta almanya veya avustralya'dan birine sürpriz yapabilecekler mi göreceğiz.
    - almanya:bence birbirini en iyi tamamlayan kadrolardan birine sahipler. schröder önderliğinde wagner kardeşler, bonga gibi potansiyelli bir savunmacı ve theis gibi kaşar bir pivota sahipler. giffey, lo gibi eurolegue patentli isimler de katkı verebilirlerse çeyrek final yapmalarını bekliyorum.
    - japonya:hachimura'nın yokluğunda bu grupta şansları olduğunu düşünmüyorum. watanabe senelerdir nba de taşıyıcı ve skorer bir rol oynamıyor. acaba burada o rolü ne kadar taşıyabilir şüpheliyim. ancak şut ritmini bulduklarında rakiplerinin biriyle falan kafa kafaya oynayabilirler. grup sonuncusu adayıma çok boş takım da değiller.

  • ilanda gariplik görmüyorum diyenlere gelsin.

    - tüm istenilen özellikler dışında şu var:
    "yapılan çalışmaları mobile uygulayabilen, (ıos,android,windows)"

    bu üç platforma da aynı anda native uygulama geliştirebilen adamı siz türkiye'de nah bulursunuz.

    ilanı veren mal da en iyi ihtimalle istenilen özelliklerin birkaçında uzman(c#,sql,javascript vs gibi) diğerlerinde de basic seviyede bilgi sahibi adamı bulur , tabi en az 5k vermek koşulu ile.

    edit: ahahah birde seo sıkıştırmış araya.
    (bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya)

  • yoldan geçerken uğrayacak olanlara nereye gittiklerini bilmeleri açısından not düşelim.

    180 yıldır faaliyet gösteren esnaf lokantasıdır.

    yalnızca kuzu tandır, kaymaklı ekmek kadayıfı ve kuru soğan servisi vardır. kadayıfın kaymağı gerçek afyon kaymağıdır ki bir çoğunuz afyon kaymağı diye yediğiniz şeyin bu kaymakla alakası yoktur.
    bayram tatillerinde kapılar kapalıymış. her sabah 11 gibi açılan kapılar öğleden sonra 16:00 gibi kapanıyor çünkü yemek o saatlerde bitmiş oluyor.

    yaklaşık 5 nesildir ailecek işletildiği için isimler de gelenekselleşmiştir. kadir oğlu ahmet, ahmet oğlu kadir şeklinde.

    son nesilin temsilcisi olan kadir moleküler biyoloji ve genetik eğitimini yurtdışında tamamlamış, sonra aile mirasını devam ettirmek için mesleği eline almış. babasıyla birlikte çalışmakta. bir organizasyonda gözlemleme fırsatım oldu. aldığı sorumluluğu bilen ve sektörde nadir bulunan efendi gençlerden biri olduğunu gördüm. umarım böyle devam eder.

    ezcümle buraya kuzu tatmak için değil, havasını solumak için gitmelisiniz ve tabiki kendinizi buranın kendine has kültürüne teslim etmelisiniz. mekan kendi kültürünü yaşatmak için faaliyetini sürdürüyor. daha çok yemek satmak gibi bir dertleri yok. günlük üretim miktarı standart.
    diğer yandan selam vermek buranın kültürünün bir parçası. içeri girdiğinizde göz ile de olsa mutlaka selam verin. öyle hemen masaya oturup bön bön bakmayın.

    ne yazık ki ülkemizde eski ile pis sözcükleri karıştırılıyor. oturacağınız masalardan üçü 1800 ortalarından kalmadır. mermerdir. diğer üçü de 1938'den beridir mekanda ve bunlar da akdeniz sediridir. tezgah ve parkelerle birlikte iç vitrinlerde yine 1938'den kalmadır. günlük rutin temizlikleri yapılmakta. kişisel kaprislerinizi kapıda bırakarak mekanı deneyimleyin. mutfak kültürümüz için çok kıymetli bir mekandır. kıymetini bilelim.

  • çekiçi (ya da keseri), tam çekirdeğin ortasına değil de, protonlarla nötronlar arasındaki küçük boşluklara denk getirecek şekilde ve hayvani bir güçle vurabilirseniz, gerçekleşecek olan hadisedir. peki hiç kimse denk getiremiyor mu da, sanayideki bir dayının ya da bir hurdacının atomu parçaladığını işitmiyoruz? çünkü, çekiçi doğru yere denk getirmek trilyonda birden bile küçük bir olasılık. ayrıca, o söylediğimiz hayvani güç de bir hayli fazla. iki üç adamın kuvvetinden fazladır bana göre. bunu laboratuarlarda yapabilirler aslında ama çok büyük patlama olur, her taraf tarumar olur diye bilim adamları çekiniyorlar. devlet de izin vermez zaten...

  • 2,5-3kg'lık maddeyi enerjiye dönüştürmüş patladığında.

    füzyon esnasında yok olarak enerjiye dönüşen bu madde dünyanın en güçlü konvansiyonel bombası olan mother of all bombstan yaklaşık 1 milyon kat daha fazla enerji ortaya çıkarmış.

    gelmiş geçmiş en temiz nükleer bombalardan biridir ayrıca. enerjisinin %97'si tamamen füzyondan geldiği için nuclear fallout çok az olmuş. gerçi bu biraz da sovyetlerin insaflı davranmasından kaynaklı, orijinal tasarımda güç iki katıymış ancak hesaplara göre bu patlama tek başına o güne dek patlatılan tüm bombaların toplamının %25'i kadar bir serpintiye sebep olacağı anlaşılınca şimdilik dünyayı yok etmeyelim demişler.

    (bkz: nükleer çağ öncesi çeliği)

  • cehaleti övmek için fırsat kollanan başlık.
    aşıyı vurulanlar olarak "öldük" diyelim de çiftetellisini oynayıp rahatlasın soytarılar. yoksa bitmez bu geyik.