hesabın var mı? giriş yap

  • altı ay kadar önce, mecidiyeköy'deki kat otoparkının oradaki peronlardan otobüse bindik. otobüs hareket etti ve cadde ile sokağın köşesindeki ışıklarda kırmızı ışığa yakalanınca durdu. otobüsün sağında da ekip otosu var. otobüsü ışıklarda gören bâzı vatandaşlar kapının önüne birikip şöföre kapıyı açtırmaya çalışıyorlar. şöförler de polis varken açmazlar pek kapıları. kapı açılmayınca yolcu adayları ümitsiz bir şekilde sağa sola dağıldı. daha sonra orta yaş üzeri bir teyze elinde alışveriş torbaları ile kapının önüne geldi. megafondan gelen sesler sırası ile:
    - pıhh pffkııhhhhk, açabilirsin !
    - ffkııhhhhk, otobüs, açabilirsin !
    - kkkkkhk, otobüs kapıyı açabilirsin !
    - iyetete, aç kapıyı iyetetee !
    - iyeteeteea, bayanı bekletme !

  • âmin diyorum.

    ıktidarın ortaya çıkan yolsuzlukları, hırsızlıkları adaletin tecelli etmesidir.

    ama ya siz? sizin yaptıginiz kul hakkına girmeler?

    - polislik sınavlarında dağıtılan sorular?
    - kpss sınavında yaptığınız hırsızlık?
    - belediyelere personel alınırken soruları hazırlayan sizin dersaneleriniz ve giren sizin adamlarınız? daha nice yerlerde aynı olaylar. bu ülke sizden ibaret mi?
    - daha nice kurumlara adam alınırken liyakat sistemi göze alinmaksizin bütün adamlarinizi cansiperhane bir yerlere yerleştirme cabanız?
    - ösym arka çiftliğiniz olmus. tum sinavlarda soruların dağıtılması?
    - trt? yargı?

    bunlarda umumun hakkı hic aklınıza gelmedi mı? samimi degilsiniz, haktan yana değilsiniz!

  • vokallerde ilk defa roger waters'ın ağırlıklı olduğu pink floyd albümüdür. dark side of the moon ve wish you were'den sonra the wall'dan önce çıktığından dolayı biraz onların gölgesinde kalmıştır. ama onlardan pek aşağı kalır yanı yoktur. gerek albümdeki müzik, gerekse sözler müthiştir. bu albümü waters pink floyd'un diğer elemanlarına göre daha çok benimsemiştir. pink floyd 1977'deki animals albümünün turnesinden sonra bir daha bu albümden herhangi bir parçayı canlı çalmamıştır. ama roger waters 1984'den beri solo olarak çıktığı her turnede bu albümden bir ya da iki parça çalmıştır. bunda tabii albümde bulunan 5 parçanın 4'ünün söz ve müziğinin roger waters tarafından hazırlanmasının ve vokallerin büyük bölümünün kendisi tarafından söylenmesinin de payı vardır elbette. david gilmour sadece dogs parçasının ilk yarısını söyler. zaten bu parçanın müziğini ya waters'la ortak ya da yanlız bestelemiştir. hangisi doğru tam olarak bilmiyorum. david gilmour'un soloları her zamanki gibi süperdir bu albümde de. ayrıca nick mason'un en sevdiği pink floyd albümüdür. ama kendisi roger waters'ın pink floyd'dan ayrılmasından sonra çıkılan 1987 ve 1994 turnelerinde, grubun bu albümden hiç parça çalmamasından dolayı 30 senedir sahnede herhangi bir animals parçasında davul çalamamıştır.

  • 1 yillik uyelik almistim gecen sene. turkiye'de iyi yapimlar gormek, yeni bir platformu desteklemek amacindaydim. ancak goruyorum ki hicbir art niyet beslemeden kisisel olarak yapilmis bu hareket, cok buyuk hataymis.

    bunu soylemek durumundayim; ermeniyim, ancak bu topraklarin degerini, kiymetini cok iyi biliyorum. ataturk'un kiymeti ve degeri oyle yazarak anlatilmaz ancak manevi olarak bilinir, sahiplenilir ve 7 kusak anlatilir. ataturk isminden rahatsiz olan bir avuc diasporaci(bunu soylemek hic de garip gelmiyor) ve paragozlere de turkiye'de yasayan ve bu ulkenin kiymetini bilen bizim gibi insanlarin varligini hatirlatmak, bu baslik icin boynumun borcu oldu. oturdugum yerden ancak abonelik iptal edip, tweet atip, cevremdekilere durumdan bahsedebiliyorum. ancak bu hareketinizi ne unuturum, ne de unuttururum.

    bu ulkenin en buyuk degerlerinden birine saygi gostermeyi bilmiyorsan, biz ogretecegiz disney+.

    edit: birkac dm aldim, onur duydum. oncelikle onlar icin tesekkur ederim. bir diger konu ise: ermeni diasporasi ile ilgili degil mevzu diye dm'ler gelmis. evet, degil. bunu da dijital bir ekosistemde yer aldigim icin biliyorum. ancak mesele o degil. mesele ataturk'un itibarsizlastirmaya calisilmasi, diasporanin eline istemeden de olsa koz verilmesi. nereden tutarsaniz tutun ana sorumlusu yine disney+ tr, kusura bakmayacaklar.

  • bugün açıklanan 2016 nisan tus klavuzuyla haberdar olduğumuz rezalet. çok değil daha 6 ay önce yapılan bir önceki sınav 100 lira iken pek sevgili kurumumuz 220 lira yapmışlar sınavı. neyin bedeli allahınızı severseniz bu aradaki 120 lira fark? her sınavda en az 5 tanesi hatalı çıkan sorularınızın mı? 2 ayda sonuç açıklayamamanızın mı? yanlış soruların iptali için açılan davaların paraları mı bunlar? neyin parasını bizlerden çıkarıyorsunuz? nerede görülmüş %120 zam yahu! sınav değil düpedüz soygun!

    edit: hiç sevmem bu edit olayını ancak doktor olup 220 lirayı fazla bulan insanların varlığını gösteren vs. vs. demiş bazı yazar arkadaşlar. şimdi ortada bir rezalet var ve bu rezalet maaştan tamamen bağımsız. konumuz doktor maaşı değil ama madem konu buraya gelmiş benim de söyleyeceklerim var o vakit. yeni mezun oldum ben. 1 yıldır intörn doktordum. pek bilmezsin intörn doktorluğu anlatayım. ayda en az 6-7 gecemi hastanede geçirdim; birçok kez 36 saat boyunca hastanede kaldığım oldu; acilde, serviste, yoğun bakımda, ameliyathanede, poliklinikte her yerdeydim. çocuğun hastalandığında ben bakıyordum, reçetesini yazan bendim, kafanı yardığında dikişini atan da bendim, öykün alınırken sekreterlik yaparak bilgisayara geçiren de bendim. herhangi bir sektörde çalışan herhangi bir insandan daha az çalışmıyordum. hastanede etrafımda benden yaşça küçük hemşireler, personeller, teknikerler vardı. her biri maaşlarını alırken ben 340 lira harçlığımı alıyordum. 2 aydır mezun, işsiz, gelirsiz, sadece tus çalışan bir doktorum. benim gibi yüzlercesi binlercesi var inan bana. 25 yaşındayım babamdan para istemeye utanıyorum. ve sen gelmiş burada bana neden 220 lirayı, %120 zammı çok bulduğumu soruyorsun öyle mi?

    edit 2: doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı! demiş bir yazar arkadaş. "tus"la ilgili bir konudan bahsederken benim ve başlıktaki diğer birçok yazar arkadaşın doktor olduğunu anlamasına sebebiyet verdiğimiz için ben şahsım adına bu naif, kırılgan arkadaştan özür diliyorum.

  • üyelerden biri "bu kadar boş beleş insanın toplandığı bir platform daha yok. " yazmış. bunu donanımhaber'de okuyunca bir gülme geldi.

  • 90+8 olmuş ve hakemle konuşmasan hakemle senin alakan yok. kaptan değilsin, faulu sen yapmadın, ısrarla itiraz edip sarı kart görüyosun daha hala zorlamaya devam ediyosun. evet operasyon amk ama fredin noel operasyonu.

  • kanım çekildi. ne biçim bir cografya bu amk. bir gerizekalı da modern silahla öldürülünce savaş, bogaz kesilince vahşet mi olucak demiş. sen silahla mı yoksa sikilerek mi ölmek istersin söle bakalım bi.

  • teorik olarak doğrudur, çünkü artan su ile solunan havanın akışkanlığı azalır, çünkü hava suya doyar. bu da zor nefes almaya sebep olur. özellikle klimalı ortamdan çıkanlar bunu direkt hissedebilir. solunan havada bir ağırlaşma olur. yine nemli havanın özgül ağırlığı, kuru havadan daha fazladır ve vücudunuzda yoğuşur. bu da ağırlık ve sıkılganlığı arttırır.

  • okul yıllarının vazgeçilmez tadıdır. sevmeyenini görmedim. o nasıl bir tatsa artık.
    konya'da cips diyorlardı buna. kokusu ve tadı zihnimde canlandı yeminlen.

    debe notu: ekmek arası patates kızartması bir fakirlik belirtisi değil, öğrencilik belirtisidir. tatlı anıların kahramanıdır.

  • fakir olduğumu öğrendiğim başlık olmuş. fakat vw kullanan birisinin kendisini zengin zannettiği başka ülke de yoktur dünyada.