hesabın var mı? giriş yap

  • "bir insani anlamak istiyorsaniz, oncelikle insanlar hakkinda bildiginiz her seyi ama her seyi unutmalisiniz", demis.

  • rusyada kaldığım evde piyano vardı. sanki çalıyormuş gibi yapar mal mal oynardım. bi gün apartman sakinlerinden bi rus, sanırım üst kat olması lazım, "uygun fiyatlı kurslar var istersen git"demişti. bi daha çalmadım :-/

  • şurada konu edilen olay;
    http://m.uludagsozluk.com/…inin-önünde-öldürülmesi/
    --- spoiler ---

    başlığın tam hali '07.08.2021 ablam sezen kaplan'in doğup büyüdüğü evin ve 13 yaşindaki kizinin gözleri önünde bir trafik magandasi tarafindan katledilmesi' olacaktı. tanım, çocuklarıyla birlikte zorlu bir yaşam mücadelesi veren bir annenin doğup büyüdüğü evin önünde adına maalesef kaza denen bir cinayete kurban gitmesi olayı.

    https://www.hizliresim.com/e7aqsqp
    https://www.hizliresim.com/4fx6p2d
    https://www.hizliresim.com/5fvj2ko

    bu benim güzeller güzeli, dünyalar iyisi sezen ablam... ablamı 7 ağustos 2021 sabaha karşı 05.30da adına asla trafik kazası demek istemediğim korkunç bir cinayette kaybettik. sezen ablam urfa'da kendisine şiddet uygulayan eşinden ayrı, iskenderun ilçesine bağlı gökmeydan belediyesi'ndeki rahmetli baba evinde 3 çocuğuyla hayat mücadelesi veriyordu tam 4 yıldır. her sabah yaptığı gibi erkenden uyanmış önce çocuklarının karnını doyurup sonra işe gidebilmek için 13 yaşındaki kızıyla fırına gitmiş, ekmek simit almış dönüyordu. evimizin hemen karşısında, kızı ile çift yönlü, ara kaldırımla bölünmüş yoldan karşıya geçmek kalmıştı bir tek.

    sabahın o saatinde bomboş yolda kızı ondan önce ara kaldırıma çıktı, bir adım atıp aşağı indi, sonra annesini beklemek üzere geri bir adım atarak tekrar ara kaldırıma çıktı ve tam o sırada hemen az önce bulunduğu yerden ışık huzmesi denebilecek hızda ve şiddette bir araba geçti. yeğenim korkunç bir ölümden kıl payı kurtulmanın dehşetini yaşarken hemen o anda arabanın üzerinde maalesef yazarken bile kalbim sıkışıyor, annesinin cansız bedenini gördü. aynı hızla devam eden araç, üzerine yapışmış olan ablacığımın gerçekten korkunç haldeki bedenini üstünden atıp neredeyse 100 metre boyunca havada savurarak evinin ilerisine fırlattı.

    kamera görüntülerine baktığımızda ablamın kızından biraz geride karşıya geçmeye çalıştığını; fakat bu hızda ve alkollü, adeta avlayacak insan aramaya çıkmış birinin gelip kendisine vuracağını tahmin edemediği için, maalesef o hızdaki aracı ancak kurtuluşu kalmadığı noktada görüp kendini kurtarmaya fırsat bulamadığını, inanılmaz bir hızla, dehşet verici şekilde gelmekte olan aracı farkettiğinde ise korkuyla ve kurtulurum umuduyla hızlandığını; ancak maalesef kurtulamadığını gördük. katil, ablama vurduktan sonra ne bir fren ne bir duraksama belirtisi göstermemiş, hız kesmeden ve hatta az önce de anlattığım gibi kendinde değil bir halde şerit değiştirerek, neredeyse yeğenimi de biçecekken yeğenimin geriye doğru tek adımıyla bunu yapamadan kaçıp gitmiş, gözcüler belediyesi eski belediye başkanı babası necmettin güler'e sığınmıştır. babası 4 saat boyunca oğlunun akşamdan kalma halinin geçmesini ve kanındaki alkol oranının düşmesini beklemiş, o 4 saat sonrasında polise haber vermiş, katil bir gece bile nezarette tutulmadan salıverilmiştir.

    şimdi... bu benim rahmetli melek ablam sezen kaplan iken şu an dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezen katil neden ali g.'dir!! ali g. değil! gözcüler belediyesi eski başkanı necmettin güler'in oğlu ali güler! yapılan haberleri istediğin kadar sildir ablamın katilinin adını sanını herkese duyurmak benim boynumun borcudur. bizler daha acımızla boğuşurken, daha ablamın akıl almaz boyutta zarar görmüş parçalanmış bedeni için hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimizi adalet arayışında bulduk. daha kaybımızı kabullenemeden, defalarca defalarca ablamın katledildiği sahneleri izleyip hak hukuk aramanın peşine düştük. sizlerden ricam bu yazıyı, bu cinayeti, bu ismi duyurabildiğiniz kadar duyurmanızdır. başka canlar yanmasın artık. kimse birilerinin paşa oğulları yüzünden, onların zevkleri, merakları, şımarıklıkları yüzünden, egoları kibirleri yüzünden, kendini bilmezlikleri, vicdandan mahrum kalmışlıkları yüzünden canından olmasın...

    olaydan sonra hızla kaçırılmak istenen aracın yakınlarımız tarafından çekilen fotoğrafları. bu fotoğraflara bakınca bile ablamın nasıl korkunç bir cinayete kurban gittiğini anlayabilirsiniz.

    https://www.hizliresim.com/quhgec1
    https://www.hizliresim.com/8lslu4j

    yerel basında :

    https://www.hizliresim.com/oeqjbwr
    https://www.hizliresim.com/jy6j27q

    alkol var, hız inanılmaz boyutta var, olay yerinden kaçma var, bir çocuğa hayatının en korkunç en travmatik en acı anlarını yaşatma var, 3 yetim, acı dolu bir aile ve acıyı paylaşan sayısız insan var. suçlu? suçlu yok ki demek, tutuklanan yok. hapse giren yok. neredeyse ablama neden ekmek almaya çıkmış, o saatte evinin önünde ne işi varmış, neden üst geçitsiz yaya geçitsiz yollardan mecburen karşıya, evine geçmeye çalışmış, neden 180 km hızla beliren araçtan korkup korkmak ne kelime dehşete kapılıp karşıya sağ salim yetişirim umuduyla hızlanmış ve hatta neden ölmüş diyecekler...

    hep birlikte #aligülertutukluyargılansın #sezeniçinadalet istiyoruz diyebilmeyi ve sesimize ses olmanızı rica ediyoruz. twitter : https://twitter.com/tacyaprak1

    konuyu, hesabı veya bağlantısı olan biri ekşi sözlük'e de taşıyabilirse ayrıca minnettar kalırım.

    adalet hepimiz için hava gibi, su gibi şart. çünkü "burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi..."

    mekanın cennet olsun ablacığım...
    --- spoiler ---

  • artık 14 ve 12 yaşına gelmeye yaklaşmış ergenler olan ege ve ilay hakkında anlatacak pek bir şey bulamıyorum. yani herkes kendi odasında takılıyor, ben de ikinci ergenliğimi yaşıyor gibiyim. evde kimse tv izlemediği için ortak alanları pek kullanmıyoruz. sonra ben çok çalışıyorum, ben işteyken babaannelerine gidip yemek yiyorlar. şükür uzun zamandır bozmadığımız bir pazar takılmacası var... onda da ya pizza yiyoruz, ya kova tavuk ya da burger king falan sipariş ediyoruz. işte o pazar geleneğinde bitmeyen bir geyik dönüyor. bebekliklerinden beri anadan çok oyun ablası gibi bir ilişkimiz olduğu için duyacaklarınızı yadırgamayınız, farklı hayatlar ve değer yargıları var bu dünyada...

    romica: eee, dökülün bakalım, haftanın dedikodusu?
    ege: ne olsun işte, babamla adaya falan gittik, fotoğraf makinasında sevgilisinin fotoğraflarını gördüm.
    ilay: özel hayat?!
    romica: (içinden: özel değil bu, genel bu genel) nasıl fotoğraflar?
    ege: anne ya nasıl fotoğraflar olacak, kıvırcık saçlı bir kadının fotoğrafları işte...
    romica: heee, ok
    ege: eee sende var mı haberler?
    romica: ne gibi haberler?
    ege: açılım maçılım?
    romica: ne tür bir açılım?
    ege: manita durumları?
    romica: yok... şimdilik
    ilay: aman iyi olmasın
    romica: neden yavrucuğum? turşumu mu kurmaya karar verdiniz?
    ilay: yani şimdi ne gerek var, değil mi?
    romica: niye len? ben insan değil miyim? sevmeye sevilmeye ihtiyacım yok mu benim?
    ilay: ay biz varız, bizi sev, biz de seni severiz olur biter işte temiz temiz!
    romica: tamam, hay hay! ömrünüzün sonuna kadar benimle yaşarsınız, yanınıza yaklaşanı vururum iki kaşının ortasından.
    ege: yani tabii olmaz öyle ama delikanlının seçiminde bizim de bir söz hakkımız olur. bakalım gözüm tutacak mı? kızı verecek miyim falan...
    ilay: bas annemin feminist damarına!
    romica: oldu çocuğum, herhangi bir özel sipariş?
    ege: dedeme benzesin
    romica: yaşlı mı olsun?
    ege: yok mizacı diyorum
    romica: her şeyin en iyisini bilen ve hafiften asabi?
    ege: yok ya iyi yemek yapsın, biraz da zengin olsun
    romica: mizaç böyle bir şey mi?
    ege: heee, değil. bana benzesin o zaman, yakışıklı, yaratıcı, zeki...
    romica: narsist?
    ilay: egeist!
    ege: yani hediyeler konusunda senden biraz daha yaratıcı olsun, insana ikinci yaş günü hediyesi olarak ilay mı verilir? anca harf oyunlu espriler yapıyor
    ilay: ben de seni seviyorum.
    romica: sende manita durumları ne alemde? onu da mı teog sonrasına erteledin?
    ege: ya sinir oluyorum böyle sen her şeyi bildiğinde...
    romica: ben senin ciğerini okur, aklını alırım
    ege: ne düşünüyorum şimdi?
    ilay: pizza!
    ege: doğru...
    romica: nasıl len?
    ege: bilmiyorum, ilay hep tutturuyor ne düşündüğümü...
    ilay: ne zaman aklından bir şey geçir desek pizza düşünüyor, çok yaratıcı ya...

  • kendisini bir kenara koymuş, başkalarının görüşlerini önemseyen, "hayır" diyemeyen, içinde koca koca ukteler biriktiren insandır.

  • yıllar evvelinden kalma bir kırgınlığım var kendisine. ooze rock bar'da konserine gittiydik, ben bir ara yakından göreyim, detayları hafızaya alayım diye sahne yanına çıkmıştım, şarkının ortasında yakınlarıma geldi, milletle şakalaştı, öpüştü falan, ben biraz gerideyim, sonra beni gördü, elindeki ufak su şişesiyle, su fırlattı yüzüme. herkese öpücük ver, "çaak" yap, bana su dök. ağzımdan akan salyalardan mı rahatsız oldu ne?, ben anlayamadım. su iyi geldiydi ama, bir ara hararet yaptıydım, aldı onu.

  • link
    satır başları:
    *kaftancıoğlu'nun bugün yaptığı açıklamaya cevaben: "81 il başkanının aynı fikirde olduğunu düşünmüyorum. açıklama dört il başkanına ait"

    *muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik.

    *vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. iktidar değiştirecek bir güven ve umut yaratamadık.

    *çaresizlik ve ümitsizlik türkiye'yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz.

    *muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz.

    *bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez.

    *değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır.

    *değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz.

  • geçen gün show tv'de odtu'deki sınıf arkadaşlarıyla söyleşi yapmışlar bu genç mecişının/illuşinistin... aman yarabbi. yok uğurlu sayın ne dedi, 7 dedim, sırtını açtı 7 dövmesi vardı, yok derste elinden ateş çıkardı, yok 07'imi büktü, yok mm binasındaki sinemadan dana sürüsü çıkardı, yok bozuk para istedi, verdim, havada tuttu, yok kayıtların ilk günü sisteme girebildi bilmem ne.

    işte bu çocuğun numarası bu dostlarım. bakın dikkat buyurun bu çocuk nereli? iranlı... işte türkiye böyle böyle iran oluyor. gördüğünüz gibi yılların bilim yuvası çökenek köyü'ne dönmüş. yarınlarımızın teminatı koskoca tasarım öğrencileri paramı aldı havada döndürdü, yok derste elini şıplattı ateş çıkardı diye dile gelmişler, konuşuyorlar. işte bu adamın asıl numarası bu... müspet bilimle yoğrulması gereken genç dimağlara sihiri ve büyüyü zerk etmek. çok da ileri geri konuşmak istemiyorum: sonuçta oğlanın gözü velfecir okuyor, duasını okur, sandalyesiz oturur pozisyonunda gezer dururum allah korusun. nihayetinde bilemiyorum da yani, o hali tavrı... ne bileyim... işinde iyi ve yetenekli bir çocuk belki ama milyonların önüne çıkarken bir traş olmaması... gerçekten bilemiyorum...bana güven vermiyor. yarın bir gün canlı yayında çelik kasadan muammer kaddafi'yi falan çıkarırsa bu oğlan, ondan sonra uğraş dur. hayır kaddafi bu, gel desen gelmez git desen gitmez çünkü.