ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 aralık 2022 dr. üstün ezer tweet'i
-
lösemi kardeşlerimize yardımcı olmak için şu mandalinaları bitirelim.
--- spoiler ---
değerli gönül dostlarımız, lösev seferihisar çiftliğimizde tam 500 ton ( 500 bin kilo ) doğal mandalina var ve 20 gün içinde satamazsak bozulacak ! gelin bir kampanya yapalım ve 3'er kilo alarak bitirelim lütfen
--- spoiler ---
kaynak
sipariş linki
ekleme : migros satış linki
andromeda galaksisinin 1.5 milyar piksellik fotosu
bir apartmanda yaşanabilecek en dumur olaylar
-
seri halinde okunursa eglenceli:
- bir arkadasin dogumgununu taksimde kutlamak icin evden cikildiginda apartmanin otomat isiklarinin bozuk oldugunun gorulmesi
- ayni katta karanliktan inanilmaz korktugu sesinden belli bir kadinin sizin evden ciktiginizi gorup/duyup "pardon ben cok korkuyorum benim elimden tutup beraber asagi inebilir miyiz" demesi
- kadinin elinden tutup 3 kat indirilmesi
- giris katina gelip de disarinin isiklari sayesinde elinden tutup 3 kat indirilen korkak teyzenin ajda pekkan oldugu anlasilmasi
karadan gemi yürütüldüğünü görmeyen bizanslı gözcü
-
üstelik dolunay gecesi görmemiştir.
http://www.moonpage.com/index.html 21 nisan 1453
(bkz: senin gözlerine kurban)
i. melih'in tersten okunuşu
-
enteresan subliminal mesaj. adeta evrim teorisini çürütecek türden bir tesadüf.
(bkz: ateistler hadi bunu da açıklayın)
edit: işgüzar sözlük moderasyonu sayesinde anlamı kalmamış tersten okunuş. bu başlık açıldığında i. melih'in tersten okunuşuydu. sağolsun başbakanlık ekşi sözlük dairesi başkanlığı çok yerinde bir düzeltme yaparak türkçemizi kurtarmış oldu.
edit2: geç de olsa düzeltilmiş, buradan kendilerine yakarışımı duydukları için teşekkür ediyorum. moderasyon çalışıyor.
önyargıyla yaklaşılan yiyecekler
-
isveçlilerin räksmörgås denilen sandviçi. şöyle bir şey. bir dilim ekmeğin üstüne karides, haşlanmış yumurta, salatalık ve mayonez (isteğe göre başka şeler de eklenebilir) konularak yeniyor. ben şahsen yazarken bile iğrendim şu an ama kendileri bayıla bayıla yiyor bu "şey"i.
karides, haşlanmış yumurta, salatalık ve mayonez hep birlikte, düşünebiliyor musunuz?*
turgut uyar
-
daha güzel bir arabistan, daha güzel kalpli bir şair yok sanıyorum
ne şarap, ne sevda, ne yâr adı
daha tatlı kelime yok, "yarın"dan
bir otelin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
pike yerine içine yorgan konmamış nevresim kullanıyorlarsa, o otel kesinlikle kalitesizdir. müşterilerine pike sunmaktan imtina eden bir otelin havlularını düşünmek dahi istemiyorum.
deistler anne ve babalarıyla evlenebilirler
-
(bkz: dayınla evlenip napıcan)
gezi olaylarının 15 temmuzdan farkı yoktu
-
bak sen bunu böyle rahat rahat iddia edebiliyorsun. iyi güzel. ama başka biri de çıkıp akp, nasyonel sosyalist alman işçi partisinden, nazi den farkı yok diyebilmeli o zaman. öyle arkadaş arasında eş-dost sohbetlerinde değil. tv'de, üniversite konferansında, uluslararası toplantılarda vs.
hop hop hoplamayacaksın o zaman.
evlenirken alınan şeyler
-
borcam alınmaz, zira o 3. klasman tanıdıklar tarafından bir ömür yetecek oranda temin edilecektir.
haarp
-
bilim öncesi insanlar, deprem gibi doğal felaketleri tanrının gazabı, cezalandırması, uyarısı olarak görürlerdi. şimdi bilim ilerledi, depremin nasıl ve niçin olduğunu biliyoruz: fay hattına ev kurarsan, evini sağlam yapmazsan önünde sonunda yıkılacağından haberdarız. artık birkaç cahil dışında kimse depremi tanrının kullarını cezalandırması olarak değerlendirmiyor.
ancak, onca bilimsel ilerlememize karşın, depremin yerini ve zamanını tahmin edemiyoruz. bilemediğimiz için korkuyoruz, depremin tedirginliği ile yaşıyoruz.
ve bilemediğimiz, bizi korkutan, çaresiz kaldığımız tüm doğal afetlerin izahını, binlerce yıldır yaptığımız gibi "bilinmeyen bir güç"te arıyoruz. ilkel insanın; "açıklayamadığı" depremi "tanrıların kızgınlığı"na bağladığı gibi, modern insan da açıklayamadığı depremi "abd'nin kızgınlığı"na bağlıyor.
bir bilinmezi, yine başka bir bilinmezle, haarp ile, illuminati ile, gizli servisler ile, ufo'lar ile açıklamaya çalışıyoruz. cahil aklımız, gücümüzün yetmediği yerde, başımıza gelenleri "bizden çok daha güçlü" başka bir şeye bağlamaya o kadar bayılıyor ki...
ne zaman nerede olacağını bilemediğimiz depremin artık tanrı tarafından gönderilen ceza olmadığına eminiz ama, depremin "görünmeyen güçlerin" verdiği bir ceza olduğu o kadar işlemiş ki genlerimize; "tanrı yapmadıysa, abd yapmıştır, illuminati yapmıştır" diyor ve buna inanıyoruz...