hesabın var mı? giriş yap

  • kıyamam ya nasıl da boynu bükük savaş mağduru...ülkesinde barış olsa toprağını terk edip bize sığınır mıydı bu masum yavrucak:(

  • bunun bugün şöyle bir çeşidini gördüm ki suratına kürekle vurulasıdır:

    binerken inenlere öncelik vermeyip kavga ettiği gibi, inerken de öncelik vermedikleri için binenlerle kavga etmiştir.

  • amerikanın 1960'larda ünlü olan roman, hikaye, eleştiri, makale,şiir yazarı. kısa süre gazetecilik yapıp daha sonra yazar olmuştur. en ünlü kitapları rabbit serisidir, "rabbit" lakaplı harry angstorm'un ripleyvari maceralarının 4 ciltlik hikayesesidir rabbit serisi: "rabbit run, rabbit redux, rabbit is rich, rabbit at rest. serinin 3. kitabı pulitzer ödülünü kazanmıştır. rabbit ripley gibi "becerikli", hilebaz, ali cengiz bir karakter değildir, onun en ilginç yönü sınıfındaki tüm insanların yaşadığı olagelen bunalımlardan son anda bir şekilde kurtulabilme yetisidir. normal bir adam sıkıntılı dönemde arabasına atlayıp biraz dolaşır, hava alır, aynı durumdaki rabbit arabasına atlayınca soluğu başka bir eyalette alıverir.
    updike'ın benim bildiğim diğer kitapları the witches of eastwick, brazil'dir. 9 kitap halinde yayınlanmış hikayeleri, şiirleri ve gazete makaleleri ve yazıları ile 20. yy amerikan edebiyatına en çok ürün vermiş edebiyatçılardan biri olsa gerek.

  • oruç tutmayan arkadaşımı dövdüler..

    olay kız meselesi ama sonuçta arkadaşım oruç tutmuyor.

  • izlerken ürperdim açıkçası. o adamın iyi birisi olmadığını biliyorlar. hatta canlı bomba olabileceğini de büyük ihtimalle tahmin ediyorlar fakat 8-9 polis birden adamı ablukaya alıyor ve canlı bomba korkarak kendini patlatıyor. belki orda kendini patlatmasa maçka parkından aşağı inip daha kalabalık alanlarda daha büyük sayıda canlar alacaktı. hepinizin inleyerek, acı çekerek ölmesini diliyorum. kansız kahpeler.

  • iki çocukluk travmam vardır, biri de budur. belki şimdi izlesem gülerim animasyona ama bir kez daha bulamadığım için aklımda hala çocukken izleyip altıma sıçtığım şekliyle duruyor. adamın efendi efendi araç kullanırken birden kuralları ihlal etmeye başlaması, hızlı gitmesi, kırmızıda geçmesi, çocukların arka koltukta korku dolu bakışları, adamın eşinin "xx kırmızıda geçtin!" diye bağırması. akabinde adamın tatlı tatlı "bir şey olmaaaz" derken birden yüzünün şekil değiştirip korkunç bir tipe bürünmesi ve yavaşlatılmış bir sesle "bize bir şey oolmaaağz dedim sizeeeeöööaaa" şeklinde bitirmesi ve herkesin bildiği o malum trafik canavarı resminin ekranda gözükmesi.

    reklamı izleyenlerin gözünün önüne geldi değil mi tüm sahne? bunu gerçekten tv'de gösterilmeye uygun diye onaylayıp yayına sokan kim varsa hepsinin amk.

    edit: ve evet yukarıda bir entry o garip müziğini duyduğu anda içeri kaçtığından bahsetmiş. aynısı bende de vardı. hay amk tınısı hafiften beynimde yankılanınca tüylerim diken diken oldu. yatacak yeriniz yok lan.