hesabın var mı? giriş yap

  • karakoldaki polislerin 3 yıldır beslediği sokak köpeğinin ,komiser yardımcısı tarafından vurulması.

    agzı dili olmayan zavallı bir sokak köpeğine ateş edebilen biri, eskaza ağzınızı açtıgınıza yada kendinizi savunmaya çalıştıgınızda size neler yapar bir hesap edin.

    kaldı ki bunu sıcaklarla,orucla vs açıklamaya çalışabilecek birinin de ayrıca kafasına sıçayım

  • eski istanbul, on yedinci, on sekizinci asır istanbul'u, zarif konaklar, köşkler, saraylar şehri idi. her köşesinde, her biri birer sanat eseri olan zarif ve muhteşem binalar yükselirdi fakat bütün bu konaklar, köşkler, saraylar ahşaptı. o devirde, bugünkü gibi yangın söndürme araçları da yoktu. sadece her mahallede tulumbacılar teşkilatı vardı lakin bir kere ateş ahşap evleri kavurmaya, kollara ayrılmaya başladıktan sonra bu ilkel araçlarla bu afetin önüne geçmeye imkan olmazdı.

    alevler yakabildiği kadar yakar, dilediği yerde dururdu. bazen koca şehrin büyük bir kısmını yok ederdi.

    dördüncü murat zamanındaki yangın da bunların en fenası idi. katip çelebi , bu yangın için istanbul'un beşte birinin kül olduğunu söylemiştir.

    ilk ateş cibali kapısı dışındaki bir gemi kalafatçısının dikkatsizliğinden çıkmıştı. cuma sabahı idi. yangın o gün, o gece tam 24 saat sürdü ancak pazar sabahı söndü. yangının devamı süresince padişah, sadrazam, vezirler, bostancılar durmadan çalışmışlardır.

    yangın çıktıktan biraz sonra sahildeki gemilere sirayet etti. ayakapı semtine kadar sahili mahvetti. mustafa paşa çarşısına kadar geldi. oradan kara musa paşa'nın oturduğu zarif hamza paşa sarayı'nı, onun yanındaki yahya paşa sarayı'nı, aşık paşa'da çeşmi efendinin muhteşem sarayını kül etti. naima'nın rivayetine göre bu saraylar, her biri dört beş kat muhteşem sanat abideleri idi. bilhassa, çeşmi efendi sarayı'nın zer-i lacivert ile boyanmış tavanları bir harika idi.

    çeşmi efendi sarayı'ndan sonra yangın üç kola ayrıldı. bir kol, sultan selim camii'ne, ikinci kol sahil boyunca uzanarak fatih civarında haydarpaşa'ya üsküplü camii'ne unkapanına, zeyrek camii'ne doğru giderek, yolu üzerindeki kurşuncu başı-zade mustafa paşa'nın, tarifi imkansız bir sanat eseri olan konağını, birkaç dakika içinde silip süpürdü. üçüncü kol, aşık paşadan sultan mehmet yolunu tuttu, camiinin sağ ve solundaki iki cadde boyunca uzanan sarayları, küçük ve büyük karaman'ı, saraçhane'yi yaktı, sarıgüzel'e ilerledi.

    bu müthiş yangın, yeniçerilerin yeni ve eski kışlalarını, birçok askeri ihtilallerin, fesat ve entrikaların merkezi olan orta camii havalisini mahvetti. oradan molla gürani'ye ve fener kapısından bilal paşa ve lütfi paşa camiilerine, şah-ı hüban sarayı'na, unkapanı yakınındaki at pazarına kadar uzandı.

    rivayete göre, bu büyük afette 20 bin ev, dükkan, konak ve saray yanıp kül olmuştur.

  • kargo çalışanı taşıdığı değerli kargoyu kendi akrabasıyla birlikte hacılasın, kargo şirketi bu duruma kayıtsız kalsın. taşıdığın kargonun sorumluluğunu alamıyor isen kapat git o şirketi. çok rezalet başlığı gördüm ama bu rezalet ötesi bir durum.

  • sezonu anca 5.-6. bitirebilecek bir kadronun sezonu üç kupayla bitirmesini sağlamış müthiş kaleci.

  • -ordu olmadan devletin ayakta kalması mümkün mü?
    -elbette mümkün. ordusu olmayan bir sürü ülke var. izlanda mesela!

    kod adı: gerizekalı

  • ağrı dağı'nın 1840 yılında patlamış olması.

    çok yeni lan. yani "sönmüş yanardağ" diyoruz ama daha 1840'da patlamış olum dağ. yani jeolojik zaman gözü ile baktığımızda dün patlamış. hatta ne dünü bir kaç saat önce patlamış. hatta ne saati, bir kaç dakika önce...

    ve ülkede yakın zamanda patlamış daha bir sürü volkan var. ve ne millet ne de devlet olarak, volkan felaketlerinde ne yapılır, nasıl ekipler ve ekipmanlar gerekir ne biliyoruz ne de hazırız. allah göstermesin bu yanardağlar bir aktifleşirler, sığır gibi ölür gideriz. pompei'deki gibi eli s.kinde taş olur kalırız aq.