hesabın var mı? giriş yap

  • karadeniz'e röportaja gelen gazeteci çiftçi temel'e sorar:

    g: bu inekler ortalama kaç litre süt veriyor?
    t: hangisi? beyazı mı, siyahı mı?
    g: beyazı...
    t: 10 litre...
    g: peki siyahı?..
    t: 10 litre...
    g: peki neyle besliyorsun bunları?
    t: hangisini? beyazı mı, siyahı mı?
    g: beyazı...
    t: otla besliyorum...
    g: peki siyahı?
    t: onu da otla besliyorum...
    gazeteci iyice dellenir. neden peki sürekli hangisi, hangisi diye soruyorsun? zaten cevaplar aynı...
    t: çünkü siyah olan benim de ondan...
    g: haaa... peki beyaz olan kimin?
    t: o da benim...

    debe editi: ünlü şovmen cem yılmaz'ın bir gösterisinde dediği gibi: nereden bileyim, o fıkralardaki adamların gerçek olduğunu...

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • iki hafta once turkiyede piyasa surulen sigara. bakkaldan boyle istenmez tabii, soyle istenir:

    abi bi kisa marlboro versene.
    hayir oburunden.

  • var. takvimlerden haberim var.

    sen gideli epey oldu. yedi yıldan biraz fazla. başka haberlerim de var.

    çocukların büyüdü. kızın genç kız oldu, sana benzemiyor pek. kuru, zayıf, cılız bir kız. oğlan da büyüdü, o aynı sen işte. senin esmerin. güleç bir çocuk. doğduğunda nasılsa öyle. artık yemek yiyor, belki de ondan. kaşığı zorla ağzına sokmuyoruz bebekliğinde senin yaptığın gibi. "çocuk ya da büyük ol haribo'yla mutlu ol" diye karşısında şebeklik yapmıyoruz. ikisi de iyiler işte, okula gidip geliyorlar. bir de kardeşleri oldu senden sonra.

    anlayacağın herkes hayatına devam etti bir şekilde. yine de hiç kıvırmadan söyleyeceğim, şu saatten sonra sır bize aşikâr sana, baban kafayı bozdu. kolay değil. koca adam yandı kavruldu. annen de uykuyu unuttu. evin içinde yalın yapıldak dolanıp sabahlara kadar ağlıyormuş. kız kardeşinin bebeği oldu. görsen çok severdin, eminim. ablanı çok görmüyorum. karşılaştığımızda da göz göze gelemiyoruz zaten.

    başka? her toplanıldığında adın muhakkak geçiyor. o olsaydı şöyle derdi, böyle gülerdi. herkes bir fasıl seni en son gördüğü zamanı anlatıyor. en son ben söz alıyorum. hep aynı şeyi söylüyorum: en son mesajı bana atmış işte.

    ben mi? aynı. bildiğin gibi. rehberde adın, telefonda mesajın duruyor. senden sonra boş boş dolandım biraz. işe girdim, iş değiştirdim. çalıştım. mesaide çok çalışıp mesai dışında bol bol aylaklık yaptım. dolayısıyla bir baltaya sap olamadım. kendime ya da insanlığa bir faydam olmadı. ne gibi bir faydam olabilir? onu da bulamadım. köprülerin altından çok sular aktı diyemem ama var olan belli belirsiz o köprü de yıkıldı. çayın bu yakasında kalakaldım.

    nadiren sevdiğin hüzünlü şarkıda söylendiği gibi; takvimlerden haberim var. yirmi beş yaşındaydık o zamanlar...

    *

    ed: sevgili t., bugün çocuklarının ikinci kardeşleri dünyaya geldi. kocaman bir aile oldular. sensiz.

    ed: sevgili t., kızın bugün üniversiteli oldu, müthiş neşeli. oğlun da fena halde yakışıklı, gözler sürmeli sürmeli.

  • yıllardır yaptığım iştir. tişört tasarlayarak ayda 20.000 lira civarında kazanıyorum. amacım ukalalık değil size de anlatmak. şu ekonomik çöküşümüzde siz de yapın. türkiye'de bu işi yapan ilk insan olabilirim.

    hele gelin şöyle, çöküp dinleyin bi bu ekonomik buhranda nasıl mışıl mışıl uyurken para kazanıyorum ve nasıl siz de yapabilirsiniz anlatıyorum.

    not: önce büyük bir emek harcadım, sonra ekmeğini yemeye başladım. ona göre okuyun. ayrıca uydurduğumu düşünenlere kanıtlar getirdim.

    not 2: reklam falan yapmıyorum. iyi niyetle paylaşmak istedim. hiçbir referanslı link falan paylaşmadım. bu işten hiçbir çıkarım yok.

    çok uzun, okuyamam diyenler için: 7 yıldır tişört tasarımlarımı amerika'da satarak düzenli olarak dolar kazanıyorum. hem de sadece tasarım yapıp yükleyerek. işleri büyütüp birden fazla tişört hesabı açtım ve her birinden aylık 200-300 dolar para geliyor. ben bu işi redbubble'da ve teepublic'te yapıyorum ama birçok site var aynı işi yapan. şu an ise naçizane youtube kanalı açtım ve bu konuları anlatıyorum ama burada link verirsem binlerce dislike alıp dolandırıcıkla suçlanacakmış gibi hissediyorum. o yüzden sadece yazı yazdım.

    bundan 7 yıl önce 2015 yılında, üniversiteye yeni başladığım sıralarda, bu pasif gelir olaylarına kafayı takmıştım. o zamanlar bannersbroker gibi sitelere para yatırıp katlanmasını bekliyordum. paralar gitti tabii. sonra bu clicksense affiliate, reklam izle para kazan, anket doldur para kazan gibi saçma sapan yöntemlerle ayda 2-3 dolar kazanabilmeyi başardığım zamanlar oldu. başlarım dedim böyle işe.
    sonra bi gün iskin diye bi firma gördüm. telefonlar için baskılı kılıflar üretiyordu. aha dedim ben yapacağım işi buldum. o zamanlar league of legends çok meşhur. gidip yüzlerce mockup oluşturup sahibinden'e telefon kılıfı diye koydum. millet önizlemesini görüyordu, sipariş gelince gidip istanbul zeytinburnu'nda boş telefon kabına siparişe göre lol tasarımı bastırıp kargoluyordum. bir keresinde hiç unutmam, kargoyu da karşılamıştım ve 1 tl kâr etmiştim.

    baktım bu iş de olmayacak oturup araştırmaya başladım. sonra karşıma bu print on demand siteleri çıktı. türkiye'de tisho vardı. yabancı olarak da spreadshirt, teespring, teepublic, redbubble gibi siteler buldum. bu sitelerin şöyle bir avantajı var. siz tasarımınızı yüklüyorsunuz, gerisine karışmıyorsunuz. baskıyı, kargolamayı, ödeme almayı, iadeyi falan onlar hallediyor. sistem nasıl işliyor peki?

    - diyelim bir tasarım yüklediniz. bu siteler önce o tasarımın bulunduğu bir ton önizleme oluşturuyor. mesela o zamanlar ben bir league of legends karakteri olan yasuo'yu içeren bir tasarım yüklemiştim. bu siteler yasuolu tişört, telefon kabı, banyo paspası vb. gibi önizlemer oluşturmuştu. buraya kadar tamam.

    - daha sonra internette yasuo tshirt diye arama yapan birisi sizin tasarladığınız tişörtü buldu ve diyelim ki 25 dolar ödeyerek satın aldı. bu siteler baskıyı yapıyor, ödemeyi alıyor, kargoyu hallediyor ve müşteriye teslim ediyor. size de ürünün tasarımcısı olduğunuz için komisyon veriyor.

    - bu komisyon 1 dolar da olabilir 10 dolar da olabilir. genellikle siz belirliyorsunuz ama çok yüksek komisyon oranı belirlerseniz ürünlerin fiyatı şiştiği için pek satılmıyor.

    ben bu sitelere 5-10 tane tasarım yükledikten sonra hiçbir şey olmadı. dedim bu iş de tırt çıktı ama sonra aradan 3-4 ay geçti ve bir tane mail geldi. hatta duruyorsa buraya ekran görüntüsünü koyacağım.

    buldum. bunlar ilk satışlarım: https://ibb.co/104jbl5

    bu da ilk kazancım. lol'deki thresh karakterli bi tasarımım laptop skin'i olarak satılmış. $5.62 kazandırmış. https://ibb.co/gpqfcxw

    aha dedim ben yapacağım işi bu sefer buldum. tam memlekete (denizli'nin bir kasabası) gideceğim sıralardı ve kendimi iki hafta kapatıp photoshop ve ıllustrator öğrendim, onlarca tasarım yaptım. ilk satışımı redbubble'dan yaptığım için buraya hayvan gibi abandım. iki haftada yaklaşık 150-160 tasarım yükleyip evime geri döndüm. inanır mısınız bilmiyorum ama tasarımlar deliler gibi satılmaya başladı.
    satışlar genellikle amerika'dan olduğu için her gece uyurken 5-15 dolar gelmeye başladı. sabahları uyandığımda para kazanmış olarak uyanıyordum. hayatımda bu kadar güzel bir his yaşamamış olabilirim. ilk aylarda kazandığım parayı ekliyorum buraya: https://ibb.co/yjyvk7d

    öğrenci olarak böyle paralar kazanmak ve bunu uyurken başarabilmek benim için büyük bir adımdı. tasarım yüklemeye devam ettim. kendime 3-4 tane daha hesap açıp odaklandığım tasarım kategorilerini ayırdım. 7 yıldır düzenli para kazanıyorum. bu da bana en çok kazandıran yalnızca bir hesabımdan gelen aylık kazançlarım: https://ibb.co/yjyvk7d

    şu an ise hiçbir şey yapmama gerek kalmadığı için başka işlere yöneldim. tasarımlarım zaten satılıyor. pek fazla yeni tasarım ekleme ihtiyacı duymuyorum. bu meselede birçok kişiden daha tecrübeli olduğuma inandığım için bir youtube kanalı açtım, onunla ilgileniyorum. kanalda nasıl üye olunacağını, ödeme almak için payoneer'in nasıl bağlanacağını vs. anlatıyorum. arada da tasarım yüklemeye devam ediyorum. kanal linkini verirsem binlerce dislike ve dolandırıcı suçlamaları alacakmışım gibi geldiği için yazıyı burada bitiriyorum.

    sitemizin adı redbubble. paypal yasaklı olduğu için payoneer ile ödeme alınabiliyor. araştırmalarınızı ona göre yapabilirsiniz.

    edit: arkadaşlar telif ile ilgili sorular geliyor. artık eskiden olduğu gibi league of legends vb. tasarımları koyamıyorsunuz. telif işine dikkat etmek gerekiyor ama aşağıdaki yazar arkadaşın dediği gibi davalık bir durum olmuyor. en fazla hesabınız kapatılır.

    edit 2: youtube kanalımı söylemem için çok ısrar geliyor: https://ibb.co/rh2tw4l

    arkadaşlar burası ekşi sözlük. burada adamı çiğ çiğ yerler ve kanalımı dislike yağmuruna boğarlar. kusura bakmayın.

    edit 3: pes ediyorum. kanalımın adı kummbara. iki m harfiyle, evet. inşallah pişman olmam

  • üç kuruş maaş için üç kuruşluk insanların ağız kokusunu çeken genç bir kızın sonunda patlaması. insanları işlerinden nefret ettirerek çalıştırın, öfkelerine yenildikleri ilk anda da kaydedip işten attırın. yav ne kötü insanlarsınız.

  • - biliyorsunuz, de materia medica el yazması vardır. aslında o dioscorides pedanius tarafından yazılmıştır. esas orijinal hali günümüze gelememiştir ne yazık ki. arapça dahil farklı dillere çevrilmiştir. bizanslılar 512 yılında anicius olybrius’un kızı prenses juliana anicia adına bu el yazmasını yeniden hazırlamışlardır.
    + yok hocam bilmiyorum valla.
    - o zaman sen cahilsin bunu herkes bilir.
    + :(

    - biliyorsunuz, bizans sanatı, mozaikleri ile ünlüdür. örneğin opus tesselatum ile opus sectile, bunlar...
    + evet biliyorum.
    - türkiye'de bu mozaik tiplerinden birine zeyrek pantokrator isa...
    + evet evet biliyorum.
    - e madem biliyorsun sen anlat biz dinleyelim bari.
    + :(

    - biliyorsunuz...
    + ...
    - biliyor musunuz?
    + hocam tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
    - ahahahahahahaha. (ilber ortaylı gülüşü.)

    ilber hoca'yı ne zaman dinlesem duvarların bile bana bakıp kültürlen ulan kültürlen diye bağırdığını hissediyorum.
    ccc ilber reis ccc