ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umberto d.
-
sinema yıldızı olmayan başrol oyuncusu, stüdyo, dekor, kostüm vesaireye yüz vermeyen yapısı ve bireye odaklı değil yaşanan çevre perspektifli kamerasıyla yeni gerçekçiliğin köşe taşlarından olan film.
(bkz: antropomorfik sinema)
fransa'ya gideceklere tavsiyeler
-
çok büyük bir trafo var onu mutlaka görün...
kabaca şuna benziyor: http://www.tasorenkoyumuhtarligi.org/…=26&syz=93363 (yapım aşaması müziği vb her şeyi düşümüşler)
ama bunun daha büyüğü.
yaran olaylar
-
kızım henüz 4 yaşında, 1 yıl önce gittiğimiz tatilde kendi yaşıtı olan pınar isminde başka bir kız çocuğu ile kaynaştı. sonra ayrıldık geldik. bu geçen 1 yılda, her gün, her oyunda kızın adını sayıkladı. "pınar'ı çok özledim.", "baba sen pınar ol", "pınar'la tatile gidelim" gibi cümlelerle artık hem vicdani olarak, hem de bıktığım için pınar'ı, yani ailesini sosyal medyadan bulmaya karar verdim. 2-3 ay pınar'ın babasının verdiği bilgilerle adamı aradım ve bir facebook grubunda buldum. mesaj attım. bizi hatırladılar ve evlerine davet ettiler. evleri dediğim, ha şurası değil, bana 300 km uzakta. kızımı kırmamak için, hadi dedim gidelim. bir cumartesi yola çıktık. çok heyecanlıyız, kızım 1 yıldır özlediği pınar'la kavuşacak, acaba hatırlayacaklar mı? derken bizi kapıda karşıladılar, pınar gülerek defne'ye bakıyor. defne o sırada kucağımdaydı ve kulağıma yanaştı.
- baba, pınar bu değil!
kanada'ya ufo düşmesi
-
yemin ederim kanada'nın bir ordusunun olduğuna daha çok şaşırdım.
bir kanada ordusu varmış lan. ufo da neymiş.
instagram'daki korkunç satanist sayfası
-
(bkz: kapatılması gerek)
(bkz: yasaklanması gerek)
(bkz: bir şeyler yapılması gerek)
saçma sapan bir sayfa olmasına karşın verilen tepki anlamsızdır.
mevcut iktidar ve hakim düşünce sisteminin gençleri nasıl etkilediğini görüyorsunuz. beğenmiyorsan kapatıp geçersin. önüne düşmesin istiyorsan blocklarsın, sana aykırı olan her şeyi yasaklamak, yasaklatmak ezik bir düşünce biçimidir vazgeçin.
eda erdem'in meşhur pozu
-
https://twitter.com/…tatus/1419367381588193281?s=19 linkte görülebilecek ikonik pozdur. arkandayız kaptan!
fotoğrafın sahibi: (bkz: mert bülent uçma)
fotoğrafın yeri: (bkz: 7 eylül 2019 türkiye polonya maçı)
fotoğrafın hikayesi: https://youtu.be/esavssqkzfy
edit: türk kızlarına yol gösteren, örnek olan parmağı içerisinde bulunduran poz.
vedat milor'a yapılan büyük saygısızlık
-
bu adamın naifliği türkiye için çok fazla. şu kibarlığa şu zarafete bakın ya. ayhan sicimoğlu deyişiyle “hastasıyız”
14 eylül 2014 trabzonspor fenerbahçe maçı
-
biz bu takımlara olan sevgimizi metin oktay'dan, lefter'den, baba hakkı'dan aldık. çocukluğumuzda sokak aralarında top oynarken, sert bir şut çekip gol atınca "hamiiii" diye; frikikten gol atınca "prekaziiiii" diye; çalım atıp da gol attığımızda "rıdvaaan" diye; gol kurtardığımızda "schumacher" diye sevinç naraları attık. hangi takımı tuttuğumuzun önemi yoktu. sonraları hayatlarımıza aziz yıldırım'lar, ünal aysal'lar, demirören'ler, hacıosmanoğulları, melo'lar, emre'ler, volkanlar girdi. futbol bütün masumiyetini kaybetti. şu geldiğimiz hale bakın. bu durumdan memnun olup da hala futboldan zevk alan varsa gölge etmesinler başka ihsan istemem.
üç camili ve 53 mescitli üniversite
-
daha 3 ay önce, iktisadi ve idari bilimler fakültesi'nde kablosuz internet olmayan, kablolu internetin bağlı olduğu tek bilgisayarın da bir takım aksaklıklar yüzünden internete giremediği üniversite.
yerler filan hep parlak granit ama, valilik binası gibi.
(bkz: türkiye)
house m.d.
-
3 kere baştan sona bitirdiğim, dünyada en çok kıskandığım karakterin dizisi.
"kim ne der korkusu sıfır bir insan olmak
mesleğinde en iyisi olmak
kimseye ileride işime yarar mı diye yalakalık yapmamak"
bütün bunlar house'un çizilen karakteri ama bunun dışında bir özelliği ise ayrı bir hayranlık konusu
ilk olarak cameron, "beni neden işe aldın" diye sorar. uzun süre kızı süründürür ve sonunda açıkça söyler "çünkü güzelsin". cameron hemen triplere girse de baktı ki saçmalıyor daha da açıklar. "güzelsin, istesen zengin bir koca bulurdun, vücudunu sergiler dünya para kazanırdın, hayat boyu insanlar peşinde koşabilirdi ama sen bu güzelliğine rağmen okuyup doktor oldun" bu repliği ezberden öyle yazdım ama ana fikir bu.
bu açıdan bakınca foreman ve chase için de mutlaka benzer bir fikri olduğu açık.
foreman siyahi, sabıkası olan, okulunu dereceyle bitirmiş bir adam. house, ırkçı değil ancak karşısındaki insanın bir şeyleri başarmış olmasına saygı duymuyor, başarmaması için bir sürü olumlu olumsuz sebep arıyor ve bu sebeplerin onu tatmin etmesi gerekiyor.
chase, babası çok zengin ve yakışıklı bir doktor. yine onun da doktor olması için bir neden yok. ömür boyu kız peşinde ferrari binecek bir adam. bunun yerine doktor olmayı tercih etmiş ve house, bu sebepleri tatmin edici buluyor.
bütün insanlık olarak hep şunu hayal ediyoruz "ay inşallah ihtiyacı olana gider". house ise ihtiyacı olana değil ihtiyacı olmadığı halde onu isteyene imkan veriyor. bu fikir kimin fikriyse büyük hayranlık duyuyorum.