hesabın var mı? giriş yap

  • iki karakterin çözüm üretme ve düşünce biçimleri farklı.
    mesela hulk'u ele alalım. batman'in dünyasında hulk varmış gibi düşünelim.
    tony, hulk'a karşı nasıl bir önlem alıyor? uzaya bir hulk durdurucu iron-man elbisesi gönderiyor,
    ihtiyaç olduğunda uydudan kıyafetini çağırıp, hulk'u döverek ve binalara zarar vererek, hulk'u durduruyor (her seferinde işe yaramayabilir)

    aynı durumda bruce ne yapardı peki?
    hulk'un anasının, bacısının yerini bilir, en sevdiği müziği, en rahatladığı ortamı araştırır bulurdu.
    hulk kontrolden çıktığı anda, hulk ile kazanıp kazanamayacağı oldukça şüpheli bir yumruklama savaşındansa
    hulk'u insan haline geri getirmeyi başarırdı.

    tony, her sorun için, kaba kuvvetle sonuçlanacak bir savaş makinesi icat etmeyi planlayan bir dahi iken
    bruce, her sorunu, o sorunun öznesine göre özel planlar yaparak çözmeye çalışan bir stratejisttir.

  • sözlükten bir avukat ön ayak olursa, sözlükteki atatürk'ü aşağılayıcı yazıları kapsamında pazartesi suç duyurusunda bulunacağım, keza üniversitesi ve öğretim kadrosuna da e-mail ile bilgilendirme geçeceğim.

  • kışın çetin geçtiği memleketlerde geceleyin; sobanın üstündeki güğümlerin,demliklerin suyu kaynatma sesleri ve cızıltıları duyulurken ,sobanın üst kapağındaki delikten tavana vuran ışığının loşluğunda yer yatağında uyumaya çalışmak .

  • birazdan söyleyeceğim şeyi maalesef çoğu yüksek lisans öğrencisi bilmiyor. üniversitelerin öğrenci işleri, tezini süresinde veremediği için kaydı silinen öğrencilere bu konuda pek bilgi vermiyor, öğrencileri yönlendirmiyorlar.

    sevgili romalılar!

    biliyorsunuz, tezli bir yüksek lisans;
    • 2 dönem ders,
    • 2 dönem tez,
    • + 2 dönem tez (ek) şeklinde maksimum 3 yıl (6 dönem) içinde tamamlanmak zorundadır.

    tüm bunlara ek olarak 2 dönem daha pandemi gerekçesiyle tez yazma sürenizi uzatmanız mümkündür.

    peki nasıl yapılacak?

    öncelikle bunun tüm üniversiteleri bağlayan hukuki bir dayanağı var. 10.06.2020 tarih ve 31151 sayılı resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ve 20/04/2016 tarihli ve 29690 sayılı resmî gazete'de yayımlanan lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliğinin 35 inci maddesine eklenen karara göre “…afet ve salgın durumlarında, tez aşamasındaki lisansüstü öğrencilerinin talepleri halinde en az 1 yarıyıl, en fazla 2 yarıyıl ek süre verilir ve bu süre azami süreden sayılmaz" hükmü gereğince tez sürenizi 2 dönem daha uzatmanız mümkün. harç ödemeniz de gerekmiyor. doktora için de geçerli bu.

    ben talebimi yaptım. enstitüden dün cevap geldi. kabul etmişler. gelen cevap şöyle. eğer 1 dönem yetmezse 1 dönem daha süre uzatımı isteyeceğim.

    geçenlerde doktora yapan arkadaşım kara kara düşünüyordu. tezini baya yazmış ama teslim için 3 ayı kalmış. 3 ayda tamamlayamam, daha fazla süreye ihtiyacım var diyordu. bu olaydan bahsettim. ne danışmanım ne de enstitüdeki görevliler bana hiç bahsetmediler bundan dedi. maalesef öğrenci işleri pek umursamıyor böyle şeyleri. ama bu hak herkese var. ben bahsedince enstitüsüyle iletişime geçti. bir anda gözleri parladı. başvuru formunu gönderdi. kurula giriyormuş. haftaya olumlu cevabı göndereceklermiş.

    bu haktan yararlanabilmek için bahsettiğim maddenin resmî gazete’de yayımlandığı 10.06.2020 itibariyle aktif öğrenci olmanız yeterli.

    peki başvuru nasıl yapılacak?

    yüksek lisansı yaptığınız yerin duyurularında geçen yıl yaz aylarında mutlaka bunun duyurusu ve başvuru formu yayınlanmıştır. bulamazsanız enstitünüzle iletişime geçin. onlar sizi yönlendirirler. dilekçeyi, normal zamandaki hakkınız olan son dönemin (6. dönemin) sonuna doğru veriyorsunuz. ama başvuru prosedürü üniversiteye göre değişebilir. mutlaka öğrenci işlerine sorun.

    ek 2 dönem daha demek koca 1 yıl demek. bu süre, tezinizi yazmanız için fazlasıyla yeterlidir. hatta tek dönem bile yeter bence. derslerinizi verecek kadar motivasyonunuz varsa tez yazacak kadar motivasyonu da bulursunuz. o kadar emek verdiniz, boşa gitmesin. köprüden önce son çıkış. bu şansı kaçırmayın bence. pandemi her yerde anamızı ağlattı. bari şu konuda bir işimize yaramış olsun.

  • 'kız olsam ilk sana verirdim' dediğim kişilerden uzaklaşmak. hak iddia edip amıma koyarlardı valla.

  • - zor be anne çok zor...

    - neyi zor eşek sıpası... okulda yedinci senen bu.

    - ehehhe... finaller biraz şey oldu da...

  • okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.

    arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
    halbuki çok farklı bir durum var ortada.
    bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
    ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
    üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
    dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)

    biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.

    kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.

  • on yıl önce "tehlikenin farkında mısınız" diyen insanlar şaka yapmıyormuş baya baya nostradamus benzeri şaşmaz kehanetmiş bu . "siyasal islam zincirlerinden serbest kalırsa ortadoğu'ya döneriz, her yanımızda bombalar patlar, pakistan oluruz, afganistan oluruz aman" diye uyarıp durdu yıllarca adamlar . cahilmişiz amk. aptalmışız. güzelim ülkemizi kendi ellerimizle cehenneme çevirdik:(