hesabın var mı? giriş yap

  • bu insanlardan biri de benim.
    halam sayisi teyzem sayisindan amcam sayisi kadar eksik..dayim sayisi amcamdan 1 fazla..1 halamin tasaklari olsaydi amcam ile halam sayisi esit olacakti..ve hepsinin toplam sayisi 15..
    kac halamin oldugunu bilene cikolatali gofret..

  • ameliyattan once verilen sakinlestiricinin etkisi gecmedigi icin tarafimdan hemsireye, hem de ellerine kapanilarak aynen sunlar soylenmistir.
    -cok iyisiniz. o kadar güzelsiniz ki. yani narkozda oldugumdan demiyorum. gercekten cok iyisiniz. tesekkur ederim. cok guzelsiniz. gercekten. ilac yuzunden soylemiyorum. anne hemsire hanima para ver. cok iyisiniz......

  • kahvaltı yapmak için gittiğim cafede denk geldim bir tanesiyle, hemen yan masamda oturmuş kahvesini içiyor, önündeki dergileri karıştırıyordu.

    dergilerin fotoğraflarına baktı, gazetelerin magazin sayfalarını okudu, sıkıldı rujunu tazeledi, bunaldı selfie çekti.. ben de bu sırada kahvemi içip, gazetemi okuyorum.

    önünde duran bütün yazılı medyayı mundar ettikten sonra gözünü benim elimdeki gazetenin pazar ekine dikti.

    - pardon. x gazetesi mi o? sabahtan beri onu arıyorum. okuduktan sonra ben alabilir miyim? günlük burcuma bakmak istiyorum da.

    +burçlara inanan insanlar kaldı mı?

    - öyle demeyin. ben de inanmam normalde ama bu gazetenin burç yorumları çok başarılı. resmen beni yazıyorlar.

    pazar eğlencem ayağıma gelmişti, dayanamadım..

    + burcunu söylersen senin için okuyabilirim.

    - çok sevinirim, aslan burcuyum ben..

    --- spoiler ---
    günlük hayatta karşınıza çıkan en basit sorunları bile çözmekte zorlanıyorsunuz. bu kadar ayrıntılı yaşamaya çalışmaktan vazgeçip, rahatlamaya çalışın. mesleki ve maddi kaygılarınızdan biraz olsun uzaklaşıp, kısa bir tatile çıkmanız yıpranan sinirlerinize çok iyi gelecek..
    --- spoiler ---

    - ay resmen benim için yazmışlar ya, inanmıyorum..çok teşekkür ederim.

    + yanlış anladın. merak edip, kendi burcumu okudum ben, kusura bakma. şimdi seninkini okuyorum.

    --- spoiler ---
    hayatınızdaki yeniliklerden ötürü işinize odaklanmakta zorlanıyorsunuz. bu durum, iş yerinizde olumsuz tepkiler almanıza sebep olabilir. yazın bittiğini kabul edip, kendinizi işinize vermeniz, geleceğiniz açısından çok önemli.
    --- spoiler ---

    - ya yok artık yaa. bunları beni tanıyan biri yazıyor olmalı. resmen ben, ben, ben..

    + biliyorum bana kızıcaksın ama bu da aslan değildi. sana tüm bunların uydurma olduğunu göstermek için yengeç burcunu okudum, kusura bakma. gelişigüzel yazılmış, saçma şeyler bunlar. boğa burcunu da okusam, kendinden birşeyler bulacaksın, terazi burcu da resmen sen, sen, sen. inan bana, ama bunlara inanma.

    - ??!!?!

    + bak mesela balık burcunu okuyorum. bu da sana uyacak emin olabilirsin.

    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - yoo ne alaka. benimle hiç ilgisi yok.

    + peki, yanıldım demek ki. gazeteyi alabilirsiniz, ben magazin ekini okumuyorum. kendi burcunuzu kendiniz okursunuz.

    - teşekkürler..

    aslan burcu
    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - '' hesabı alabilir miyim? ''

  • polis video çekiyorsa sende sakin bir biçimde konuştuğun bölümleri kayda alsaydın. o şekilde çığlık atan biri delidir. açıklamaya inanmadım. haksız olduğu polislere ben hocayım, akademisyenim diye atarlanmasından belli. polise meslek belirtmek ne demek onu bir açıklasın. kanunlar ve kurallar önünde herkes eşit. haksızlığa uğradığını düşünüyorsan kırık ehliyetinle beraber avukata gideceksin dava açılacak cezan iptal olacak. (haklıysan)

    dana gibi böğür sonra böyle oldu da ondan şöyle yaptım. ben oradan geçiyor olsam polisin kadına bir şey yaptığını düşünürdüm. polis görüntü alarak doğrusunu yapmış. polislere body cam takılması gerekir. böylece kim haklı kim haksız ortaya çıkar.

    emniyet video alan kişi hakkında soruşturma başlatmışsa bu bir skandaldır. kadın çirkefin teki. yarın polis beni elle taciz etti diyebilecek kadar dengesiz hareketleri var. polis videoya alıp kendini ve ekip arkadaşlarını güvence altına almıştır. yine görüntülerden anlaşıldığı üzere 2 ekip arabası olay yerine gelmek zorunda kalmış. kadın neler yaptı daha belli değil.

  • içindeki ofislerin 2-3 milyonlara satıldığı acayip yer.

    üstelik 500 metre kare falan dedikleri bi ofise gittim geçen. sahipleri de 500 metre kare diye bayılmış 2 milyonu.

    bi girdim içeri lazer metre ile ölçtük. 200 den az içerisi. brüt hesap 500 diye almışlar. ofisleri kabadan teslim ettikleri için ince işini alırken tabi adam senden 400-500 metrelik istekte bulunuyor ama içerisi 200.

  • arkadaş sınavı filan boşverdim, ulan adam sınavdan çıkarken verilen silgi-kalemtraş ve kalemleri çöpe atıyor, ve sınav gözetmeni olan hocada bunu çöpten topluyor. hoca ya söyledim, " ihiyacı olan vardır benimkileride alın" diye, adam "kalemi olmayan öğrencilerim oluyor onlara dağıtıyorum yıl içinde" dedi.

    bi tarafta şerefsiz-ler- sırf bedava olduğu için çöpe atar verilenleri, bir taraftada başkasının çocuğu kalemsiz silgisiz olduğu için bir öğretmen bunları çöpten toplar. işte memleketin hali....

  • ucak yolculugu sirasinda degil de sonrasinda sinir eden olaylarin basinda, ucak yolculuklari ustunden fakir edebiyati yapilmasi geliyor.

    40 liraya yurtici, 20 euroya yurtdisi seyahat yapiyorsun, artik bu bir statu sembolu degil ki bunun muhabbetini yapanlar seni ezmeye calisiyor olsunlar.

    tis arkadaslarim ayda ortalama 15-20 kere ucuyorlar. yoneticilerim icin bu rakam muhtemelen 30'dur. george clooney'nin up in the air filmindeki gibi bir hayati yasayan milyonlarca insan var: her gittigim havaalaninda, otelde goruyorum; yanyana ama yalniz basimiza kahvalti eder, konusmak yerine laptoplarimiza bakariz. klon ordusu degil de drone ordusu.

    tabii bu kesim de yine gorece azinlik. ama kriteri, ne bileyim, senede en az bir kez ucmaya cektigin zaman bir anda yuz milyonlara ulasiyorsun.

    her gun avrupa havasahasindan 30 bin ucak geciyor. bunun mukemmel gorselini kacirmayin bu arada.

    bir yandan istanbul dunyanin en cok direkt baglantili hubi, bir yandan da hala bunu bir statu sembolu olarak gorecek kadar dunyadan kopuk vaziyetteyiz. gelir dagiliminin boktanligi ve agir calisma sartlari elbette bunda buyuk rol oynuyor. ama acliktan agzi kokacak kadar fakir olmayan herkes senede bir kere ucabilir.

    ***

    ucak yolculugu sirasinda sinir edenler:

    -ter kokusu. artik iyice bosverdim, ter kokanlara koktuklarini soyluyorum. milletin ortasinda rezil edercesine degil, sadece onlarin duyabilecekleri sekilde. boyle birseyi samimice birinden duymak insanlarin daha once tecrube ettikleri birsey olmuyor, sasiriyorlar. sadece o sasirmaya deger.

    -bebek aglamasi. yapacak birsey yok. kulaklari tikaniyor basinctan, acamiyorlar ve bu onlara aci veriyor. sakin aglamayi duymamak icin kulak tikaci filan kullanmayin buna karsi, sonra basinc degisikliginde kulaginiz tikali kalir, zar yirtilmasina kadar yolu var.

    -namaz sov yapanlar. bunlari iki uc kez uyarip, sona kargo bolumune kapamak lazim. ucak turbulansa girecek, pilot ikaz vermis, salak hala koridorda dua ediyor. hava bosluguna dussek, 80 kiloluk vucudu bir kalas gibi birinin boynunu kirabilir.

    -ucak iner inmez ayaga kalkanlarin nesli giderek tukeniyor. en son ne zaman gordugumu hatirlamiyorum bile. ama ucak taksi yapar yapmaz piston assagi indi moduna girenler hala onemli bir demografi. bunlara hitap eden bir parti kursak akpyi deviririz. kapinin acilmasina en az 5, yurumeye baslamana 10 dakika var. ecis bucus duracaksin oyle, agzinda onundekinin cantasi, kicinda arkandakinin gitari. ilk defa ucanlari tenzih ederim ama onlarin orani yuzde 5-10'tir tas catlasa, geri kalanlarin da birkaci baglantiya yetisecekler ve o kazanacaklari 10 saniyeye ihtiyaclari var desek, her ucusta duzinelerce insan dusunmeden davranan suru hayvanlari olduklarini kanitliyorlar.

    -elektronik aletlerin tum ucus boyunca, ucus modu dahil, kullanimini yasaklayan havayollari. ucakta calismak imkansiz oluyor.

    -arkasina bakmadan zart diye koltugu yatiranlar. bacagima vuruyor, elimde icecek olabilir, vs. bunlara bir iki saniye sure veriyorum, hani bazen koltuk kontrolsuzce yatiyor, belki donup geri alirlar diye. tinmiyorlarsa, direkt tekmeliyorum koltugu. sonra donup bana cemkiriyorlar. diyorum "ya ben otobuste senin kucagina otursam, sen de beni itince "ama efendi gibi derdinizi anlatsaniz, niye itiyorsunuz" desem?". o vakitten sonra insan gibi konusmaya basliyoruz. insan gibi diyalog olmazsa, bilin bakalim kim kazaniyor? toplu tasimanin altin kurali sudur: arkandakiyle arani bozarsan gotu kaybetmeye mahkumsun.

    -gecikmelerin nedenini aciklamayan pilotlar. psikoloji ogrenmiyorlar mi? tabii ki gecikmemizin suresini degistirmeyecek aciklamalari, ama havayolu acisindan asil sorun gercekte beklenilen sure degil, yolcunun algiladigi gecikme suresidir. ve sen birine gecikmesinin nedenini aciklamazsan, o algilanan gecikme suresi gercek sureden fazla olur. bunun hakkinda dunya kadar deney var. havayollari da dunya kadar parayi pazarlamaya harciyorlar. bir yerde bir kopukluk var.