hesabın var mı? giriş yap

  • "traş olurken berber örtüsünün altında ellerimle değişik hareketler, nah falan yapıyorum. kendimi çok çılgın hissediyorum."

  • konseyde oylar açıklanırken ahmet çıktıkça takımdaki herkesin şaşırarak gözünü belerte belerte ahmet dursuna baktığı yarışma.

    amk sanki biz yazdık ahmet oylarını da koyduk kutunun içine.

  • oğlum dalga geçtiğimiz oyun büyük yeğenim diyen amcalar haklı galiba lan. anadolu irfanı dedikleri bu olsa gerek.

  • iv. murat koydugu yasaklara uyulup uyulmadigini bizzat kendisi kontrol etmeye merakli bir padisah oldugu için yine bir gün kiyafet degistirerek bir sandala biner. amaci sahil seridinde içki içilip içilmedigini kontrol etmektir. iv. murat'i tanimayan sandalci arada bir cebinden bir sise çikartip yudumlamaya baslayinca padisah sorar :

    - "nedir o içtigin ? "

    sandalci bekri mustafa'nin ta kendisidir; kendini kolay ele vermez.

    - "kuvvet surubu" der. "ben bundan iki yudum çekince kendimi aslan gibi hissediyorum. kürek çekmek viz geliyor".

    padisah tadina bakmak isteyince, bekri mustafa, nasilsa denizin ortasindayiz, bizi kim yakalayacak, diye düsünüp siseyi uzatir. padisah iki yudum alir almaz kükrer :

    - "bre zindik ! bu sarap. sarap içmeyi yasakladigimi bilmiyor musun ?

    bekri mustafa sasirir :

    - "sen kimsin ki içkiyi yasakliyorsun ?" der.
    - "ben iv. murat'im !.." yanitini alinca bekri mustafa küregi kaptigi gibi ayaga firlar
    - "simdi atarim seni denize, daha iki yudum aldin, kendini iv. murat sanmaya basladin. iki yudum daha alsan, dünyayi ben yarattim diyeceksin".

  • saç ve tırnak da yaradılış özelliği olduğuna göre, kesilmelerinin haram olduğunu düşündüren başlık. hatta koltuk altı kılları falan da öyle...

    ha, "koltuk altı kılı pistir de, kadının dudağının üstündeki ergen bıyığı temizdir" diyorsan, temizlik anlayışlarımız biraz çelişiyor; o ayrı.

  • yigit özgür'ün 2012 tarihli bu karikaturunun neredeyse aynisi 140 yil once 1872'de namik kemal'in ibret gazetesi'nde yayımlanmıs.

    https://eksiup.com/p/ib180728dtws adresinden ulasilabilecek olan bu karikaturde sunlar yazıyor:

    kayigin ustunde: "servet-i osmaniye"
    karikaturun sol tarafinda: "kanun-u esasiye'nin ilanindan evvel fıçılarını doldurup milleti aç bırakan mürtekipler"

    ficilar icinde resmedilenler:
    bahriye nâzırı rami paşa : "yedim yedim kaçarken tutuldum"
    zeki paşa: "bunları kandırırım ya!"
    serasker rıza paşa: "acaba bunlar bize kalacak mı?"
    izzet paşa: "avrupa'ya kaçabilsem"
    kabasakal mehmet paşa: "ah hepsi benim olsa"
    selim paşa: "siz çok yiyorsunuz"

    not: 1) karikaturu tolga gerger den aldim ve cevirmedigi yerleri cevirdim.
    2) kayigin ustundeki yaziyi suret-i insaniye diye okumustum ama sagolsun marionette duzeltti: servet-i osmaniye

  • gerçekten hayatımda bazı şeyleri aştığımı, artık insanların fiziğinden daha çok kişiliğe karaktere düşüncelere önem vermeliyim diye düşündüğüm su zamanlarda tüm telkinlerimi alt-üst etmiş insan. şu an kendime inanamıyorum. nasil bir hayvanmışım ben ya. su an yayinda olan iğrenç programa katlanıyorsam iki sebebi var, ikisi de birbirine çok yakın.

  • dünyanın net en gizemli hastalığı. 1915-1926 yılları arasında ortaya çıkıp sonra bir anda kaybolan (hatta bu sayede sandman'in tutsaklığına bahane olarak işlenmiş) uyku durumu hastalığı.

    nedeni belli olmayan bu hastalığın belirtileri ateş, boğaz ve baş ağrısı, yorgunluk, çift görme, gecikmeli fiziksel ve mental tepki verme, uyku düzeni bozulması ve katatoni olarak belirlenmiş.

    hastalık beyne saldırarak vakaların bir kısmını hareketsiz bırakarak ve konuşma yetilerini kaybettirerek heykel gibi bir hale büründürüyor.

    hastalar bilinçleri açık olmasına rağmen tam olarak uyanamamış halde hareketsiz ve tepkisiz olarak yataklarında veya sandalyelerinde istirahat halinde öylece duruyorlarmış. yemek yiyemedikleri, su içemedikleri vb yüzünden de yaklaşık 500,000 vaka hayatını kaybetmiş.

    hastalık bir anda kaybolduktan sonra da iyileşen vakaların çoğu nörolojik veya psikolojik sıkıntılar geliştirmişler. bir kısmı komalarından hiç uyanamamış, uyanabilenler de tam toparlayamamış.

    hastalığın neden ortaya çıktığı veya kaybolduğu bilinmiyor, bulaşıcı olmadığı düşünülüyor (hoş hastalarsa influenza patojenleri bulunmuş ama) ve çıktığı gibi yine aniden kayboluyor.

    burada başlığı olmamasına şaşırdım, paylaşmak istedim.

  • halk ile asıl dalga geçen; herkesin eşit ya da birbirine yakın gelir düzeyine sahip olması gerekirken halkı "gariban" sınıfı düzeyine getirenler ve onların şakşakçılarıdır.