hesabın var mı? giriş yap

  • günümüze yön veren bu para piriminin üzerinde abd tarihine haliyle dünya tarihine yön vermiş siyasetçiler var.

    1 dolar
    düğünlerde çılgınca saçılan, çocuklarla garsonların kapmak için birbirleriyle yarıştıkları ancak son zamanalarda fetö ile anılan 1 dolarda amerika birleşik devleri’nin ilk başkanı george washington bulunuyor.

    2 dolar
    2 dolarda amerika birleşik devletleri’nin 3. başkanı, 4 temmuz 1776 yılında ilan edilen bağımsızlık bildirgesi’ni kaleme almış ünlü siyasetçi ve avukat thomas jefferson var.

    5 dolar
    5 dolarda abd başkanları içerisinde en bilinen isimlerden olan, köleliği kaldırmak amaçlı yaptığı çalışmalarla bilinen abraham lincoln amcamız var.

    10 dolar
    amerika birleşik devletleri tarihinin ilk hazine bakanı ve amerika birleşik devletleri’nin mali sisteminin kurucusu olan, açıkçası ilk duyduğumuzda kim bu diyeceğimiz alexander hamilton? 10 doları süslüyor.

    20 dolar
    2016 yılına kadar banknotların üzerinde amerika birleşik devletleri’nin yedinci başkanı andrew jackson yer alıyordu. ancak yapılan değişiklik kölelikle mücadelenin öne çıkan ismi harriet tubman banknotların üzerinde yer almaya başladı. bu güncelleme sayesinde kızılderili tehcirine ne olan jackson’un resmi de tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş oldu.

    50 dolar
    50 doların üzerinde amerika birleşik devletleri’nin 18. başkanı ulysses s. grant bulunuyor. bir rivayete göre literatüre önemli bir kelime kazandırmıştır. bu kelime “lobicilik” kelimesidir. ofis ortamından ziyadesiyle sıkılan grant, vaktinin büyük kısmını bir otelin lobisinde viski ve puro içerek geçirirmiş. grant’in otelin lobisinde vakit geçirdiğini öğrenenler bu durumu avantaja çevirmeyi bilmiş tabi ki. birçok vatandaş istek ve taleplerini direk başkana iletme şansına sahip olmuş.

    100 dolar
    amerika birleşik devletleri’nin kurucu babaları arasında yer alan, sima olarak aşina olduğumuz benjamin franklin, çok yönlü bir insan olmasıyla ön plana çıkıyor. yayımcı, yazar, kaşif, bilim adamı, diplomat ve siyasetçi yok yok.

  • ertuğrul kürkçü anlatıyor:

    ben, deniz'in 70'in sonbaharında odtü'ye geldiğinde bana söylediği sözleri hatırlıyorum, onlar oldukça kritik sözlerdi. bazı kararlarımı hep o sözleri aklımda tutarak verdiğimi hatırlıyorum. rastgele bir tartışma içerisinde ama çok ciddi bir tartışma içerisinde deniz, şöyle bir öngörüde bulundu:"bütün türkiye'ye sıkıyönetim gelecek, herkesi cezaevine dolduracaklar. orada herkesin bir koğuşu olacak, her eğilimin bir koğuşu olacak." o zamanki adlara bağlı olarak, "kırmızı aydınlık koğuşu, beyaz aydınlık koğuşu, sendikacılar koğuşu...ziyaretçiler tavuk getirecek, onlar, bu tavukları nasıl paylaşacaklarını tartışacaklar." şimdi hatırlamıyorum kimdi, birisi: "peki ya biz ne yapacağız" diye sordu. deniz, "biz öleceğiz oğlum" dedi, "çünkü biz dövüşeceğiz. ve esas oportünizm nasıl bir şeydir, mücadele nasıl bir şeydir, devrimcilik nasıl bir şeydir onu o zaman herkes görecek."

  • 4 yaşlarındaki ufaklık, elini bırakır bırakmaz sahilde etrafına bakmadan koşmaya başlar.

    + oğlum gel buraya. şimdi denize düşeceksin bak!
    - baba sen ne biçim konuşuyorsun öyle, allah korusun.

    bildiğin dindar nesil yetişiyor lan dfgfdsfd.

  • orfoz son derece ürkek bir balıktır. kendisi için tehdit olarak algıladığı en küçük şey için bile yuvasının derinliklerine kaçar. bu noktada önemli olan balığı vurmak değil vurulan balığı yuvasından dışarı almaktır. şöyleki vurulan orfoz solungaçlarını açarak kafasını şişirir. ve dışarı çıkarılması çok güç bir hal alır. bu yüzden orfoz avcılık açısından kolay değil zor bir balıktır. 94 yılında avı yasak değilken vurduğum 8 kiloluk bir orfozu yuvasından dışarı almak için 3 saat uğraştığımı bilirim...
    sanılanın aksine bu balığın neslini serbest dalış ile balık avlayanlar değil, gece ve tüple avlananlar kurutmuştur. ağırlığı 1 kiloyu bulmayan orfozcukları kolay para için vurup turistik restoranlara satmaktadırlar. bilinçli zıpkıncı 5 kilonun altındaki orfoza zıpkın sıkmaz. sıkarsa seneye o bölgeden orfoz alamayacağını bilir çünki.

  • hava güneşliyse çok doğal olan eylem. insanlar gözlerine güneş gelince rahatsız oluyorlar demek ki.

  • "çalışan kesiminin %7'si asgari ücretliyken, şu an %30'unun asgari ücretli olmasını sağladık, onu da bulamayan 3 milyon haneye de her ay fakir fukara fonundan para pompalıyoruz. herkesi bu yoksulluk bataklığına sürükleyip, etrafımızdaki 50-60 bin insanı milyarder yaptık, vergi de vermiyorlar hepsini sizden alıyoruz çok şükür"

    diye devam etmesi gereken açıklama.

  • bundan iki bin beşyüz sene önce sokrates nam bir feylesof demiş ki :

    eğer bir toplumda doktorlar ve hukukçular değer görüyorsa o toplum yozlaşmıştır, doktorlar değerlidir çünkü toplumda hastalıklar baş göstermiştir, hukukçular değerlidir çünkü toplumda adalet yoktur.

    varın gerisini siz düşünün.