hesabın var mı? giriş yap

  • iphone kullanmaya başlayan ve annemin beni özlediğini belirtmeye çalışan babadan:

    1.mesaj: akan dana sarılmak istiyor
    2.mesaj: akan dana
    3.mesaj: akan dana
    4.mesaj: anan sana

  • bu faydalı başlığa bir ekleme de ben yapayım. tüketicinin korunması hakkında kanunun ilgili maddesi gereği çarpraz satış yasağı bulunmaktadır. yani bankalar size kredi verirken ek kaza sigortası, ürün paketi satamazlar. ancak el mahkum çoğumuz kredi kullanabilmek adına ne derlerse kabul ediyoruz. şimdi gelin bu tutarları cayma hakkı ve çağraz satış yasağı kapsamında nasıl iade alabileceğimize bakalım.

    1.kredi kullanımından sonra en geç 1 ay içinde bankanın başvuru kanallarından iptal ve iade talebinizi iletiyorsunuz. banka 1-2 gün içinde genellikle red cevabı ile dönüş yapıyor.

    2.e-devletten türkiye bankalar birliği tüketici hakem heyetine derdinizi anlatan bir başvuru yapıyorsunuz. bankadan aldığınız cevap ve ürün satış dekontlarını belgeler kısmına ekliyorsunuz.

    3.yaklaşık 1 ay içinde karar çıkıyor iadeleriniz hesabınıza yatırılıyor.

  • bu kadına neden bu kadar tepki gösteriliyor ben söyleyeyim. çünkü bu kadın hepimizin hayatında bir x kişisi. kimimiz yakından tanıyoruz, kimimiz uzaktan gözlemleyip gıcık oluyoruz.

    işte o narsist, haketmediği halde bir yerlere gelen x kişisi ilk defa elimize düştü. bu kadın üzerinden o tanıdığımız kişileri cezalandırıyoruz. bu kadını kötü durumlara düşürünce, o kişilere karşı da hırsımızı almış oluyoruz.

    ama işte başkalarına olan kinimizi bu kadın üzerinde dozunu aşan şekilde tatbik etmek haksızlık değil mi?

    değil lan! ibreti alem olsun diye silin ki piyasadan, tüm narsistler, üçkağıtçılar kendine pay çıkarsın.

  • görev yaptığım okuldaki toplam 10 kadın öğretmenden sadece 2 tanesi açıkken ve kapalı olanlar halihazırda başörtülü derse giriyorken, açıklar ve kapalılar arasında çoktan zıtlaşmalar oluşmuşken, okul idaresi açık kadın öğretmenlere cephe almışken, yıldırma politikalarını hızlandırmışken, beni sadece acı acı gülümseten kampanyadır.

    not: açık kadın öğretmenlerden biri benim.

  • türkiye'de bir kişinin bireyselliğine saygı gösterirseniz, o kendini "sizi yenmiş" sayar. mesela sokakta karşıdan gelene yol verin, o da iyice üzerinize yürüyüp size sürtünerek geçsin. metroda yanınızdakinin rahat etmesi için bir alan açın, ve o insan sizi daha çok sıkıştırmaya başlasın. bir kişiye karşılıksız bir iyilik yapın, ve karşınızdaki sizin "ondan çekindiğiniz için" bu iyiliği yaptığınızı sansın.
    bu ülkedeki, çok az sayıdaki naif insanın sürekli başına gelen şey budur.

    türkiye, birey olamamış eziklerin ülkesi. birbirine omuz atan kişiliksizlerin memleketi.
    bu ezikler etraflarındaki kimsenin "bireysel alan"ına saygı göstermez. üstüne, gider isveç'teki adamların birbirine saygısını "samimiyetsizlik" olarak tanımlar.

  • cenk'in üçlüğüyle goool diye tavana zıpladığım maç. napalım amk gundiyiz anlamıyoz ama ülkemizi seviyoz.

  • kamil'in hapishaneye sürekli mükemmel bir otomobille gidip, hapishaneden dolmuşla eve döndüğü dizi. yazık lan koskoca emekli komiser... zaten adama rol vermiyorsunuz arada yalandan çıkıp "şimdi n'apıcaksın ezel?" diyor sonra bir iki direksiyon sallıyo... bari arabadan indirip durmayın adamcağızı.