hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • gariban vatandaşın karşısında kovboy gibi davranan polisler arkası sağlam birini görünce kuzu gibi oluyor
    ayrıca gördüğüm polislerin çoğu reisci. bu düzenin oluşmasında payları var. yarattıkları canavardan şikayet etmesinler

  • cüneyt özdemir’in ahmet şık’a laf söyleyebilmesi haddine değil. önünü ilikleyip saygı duruşunda bulunmalı.
    ahmet şık gibi bir adama para ağır basıyor demek ciddi anlamda saçmalamaktır. hele hele trol demek için kafayı sıyırmış olmak gerek.

    mevcut düzene mafyalaşmış devlet diyebilme cesaretini göstermiş, mahkemede tutuklanırken bu ülkeye hesap vereceksiniz diye iktidara bas bas bağırmış, aylarca içerde yatmış birisi ahmet şık. korkmadan cesaretle mafyalaşmış siyasete kafa tutmuş, hukuksuz faşizan sisteme boyun eğmemiş, mecliste de takır takır ağzına geleni söylemiş cesur bir siyasetçi.

    cüneyt’in ahmet şık’a laf söylemesi için kırk fırın ekmek yemesi lazım. sonra da abdest alıp takım elbise giyip kapıda sıranın kendisine gelmesini beklemesi lazım.

  • donanımhaber ölücülerine rahmet okutan olay.

    bunlarınki açlıktan falan değil. karaktersizlikten..

    ezkaza oradaki kamyondan yola domates yerine havuz dibi aydınlatması saçılsaydı, hiç ihtiyaçları olmamasına, evde havuzları bulunmamasına rağmen arabayı durdurup o dökülen havuz dibi aydınlatmalarını yağmalarlardı.

    sonra bizim ülkenin önünü gavurlar kesiyor..

    al işte ülkenin halkı bu. bu halktan bir halt olur mu?

  • merhaba mirkelam bey. bundan 8 sene evvel, kadıköy'deki bir apartmanda sabaha karşı "tavla, tavla beni tavla, salla pulları zarları" şarkınızı son derece yüksek sesle dinleyen komşumun zilini çalmıştım. müzik yüzünden duymadı tabii, bir daha çaldım. elimi çekmedim zilden. sonunda müziği hiç kısmadan kapıyı bi kız açtı, içeriden dumanlar yüzüme yüzüme geliyordu. "buyurun?" dedi. "hanımefendi sabahın köründe bu nasıl bir ortam, lütfen müziği kısar mısınız?" demiştim. o da bana "mirkelam bizde kısamam ayıp olur" demişti. o anın şokuyla "ha pardon o zaman" dedim, hatta nedense özür falan diledim. ben şunu sormak istiyorum abi size: "o gün orada mıydınız?"
    teşekkürler.

  • 26.02.2017 cumartesi sabahı 05:30 da istanbuldan ankara’ya eşim, oğlum,teyzem, annem ve anneannem ile yaptığımız araç yolculuğunda saat 07:00 civarı düzce yakınlarında berceste dinlenme tesislerinde konaklamaya karar verdik.

    sabah annem kahvaltı ettiği için ben oğlanı yediririm birşey yemeyeceğim dedi. teyzem ve eşim 1, ben de 2 tane tost yemek istediğimi söyledim ve 4 tane tost siparişi verdik.
    anneanneminde dişlerinden sorunu olduğu için “ben açık büfeden birşeyler alırım” dedi ve kendisine salatalık, beyaz peynir, çeri domates ve zeytin ezmesi aldı. kocaman tabak içinde 3-4 malzeme var (açık büfe fiyatı 27,5 tl). sorun değil sonuçta işletmenin biçtiği fiyat bu ve yemek istiyorsan ödeyeceksin. neyse masamıza geçtik tostlar geldi annennemde kahvaltısını aldı yemeye başladı.
    anneannem kendi çatalını aldı ama masaya 4 tane daha çatal geldi bir de 2 sepet ekmek getirdiler. önceleri anlam veremedik ama işletmenin ikramı falan sandık ve yemeklerimize devam ettik. o arada teyzem, anneanneme dedi ki ”anne ya peynir çok güzel duruyo alayım biraz” dedi ve masadaki 4 çataldan birini alarak peynir alıp yedi.

    aradan 1 dk geçmeden tipinden şef olduğu anlaşılan biri geldi elinde sipariş aldıkları cihazdan var ve masaya doğru bakıp bişeyler ekle çıkar yapmaya başladı. sonra bana gönderek “ne almıştınız?” dedi. bende başladım anlatmaya 4 tost var 2 si kaşarlı 2 si karışık 1 de açık büfe var” tamam dedi ve sonra ağzından o saçma kelimeler dökülmeye başladı.” efendim işletmemizin prosedür gereği açık büfe kahvaltı tek kişiliktir ve ortak yenilemez” bende dedim ki “zaten ortak yenmiyor sadece teyzem içinden çatalla peynirden aldı” “hayır alamaz dedi o kişiye aitir masadaki diğer kişilerle paylaşılamaz.” bundan sonrasını aşada konuşma şeklinde yazıyorum.

    şef : hayır alamaz, o kişiye aitir masadaki diğer kişilerle paylaşılamaz
    ben : bir dakka yanlış anlamadım dimi masaya 4 çatal getiriyorsun 2 sepet ekmek getiriyorsun ki zaten elimizi sürmüyoruz bir de özenipte içinden çatalın ucuyla da olsa peynir zeytin vs alamayız öyle mi?
    şef : evet efendim.
    ben : peki o zaman aynı arabada geldiğimiz anneannemin yediğinden canımız çekmesin diye başka masaya mı oturtalım yani?
    şef : onu bilemem o sizin kararınız.
    ben : arkadaşım ben bunun parasını verdim mi? evet verdim. sonuçta bunu kaç kişiyle yiyeceğim bana kalmış.
    şef : kahvaltı 1 kişiliktir ama eğer bir başkası da o tabaktan alırsa 27,5 tl de onun ödemesi gerekir.
    ben : dalga mı geçiyorsunuz!!!
    şef : lütfen sakin olun beyefendi.
    ben : bana sakin ol diyorsun, 1 kişi açık büfe yerken 4 çatal ve 2 sepet ekmek getiriyorsun içinden aldık diye herkese kahvaltı fiyatı yazarım diyorsun.
    şef : bakın beyefendi, buraya öyle kişiler geliyor ki 1 kişi açık büfe alıyor herkes ondan yiyor onu demek istiyorum.
    ben : önce bize bir bak nasıl tipler olduğumuza bak. 72 yaşında anneannem, teyzem,annem eşim ve oğlumla masada oturuyoruz ve 3 kişi 4 tane tost söylemiş yiyor,1 kişi hiç kahvaltı etmiyor çocuğa yemeğini yediriyor. açık büfe almış anneannemin tabağında sadece salatalık,zeytin domates ve birazda peynir var. maksadım kötü olsa tostları niye söyleyeyim. hadi onu geç açık büfeden 4 kişi 1 tabakta yiyecek olsa sadece salatalık vs koyar mı? sucuk salam pastırma ne varsa alıp o tabağı doldurmaz mıyım? bir de derim ki oğlum getir ordan 2-3 sepet ekmek mis gibi doyurmam mı karnımı?
    şef : haklısınız beyefendi ama işletme prosedürümüz böyle?
    ben : göster o zaman prosedürü utandır beni bende herkes için kahvaltı parası ödeyeyim?
    şef : girişte yazıyor efendim 1 kişilik kahvaltı 27,5 tl dir diye.
    ben : o doğru ama kimse kimseden özenemez tabağından birşey alamaz yazıyor mu?
    şef : kahvaltı 1 kişiliktir diye yazıyor işte.
    ben : şuan iyice saçmaladınız farkındasınız dimi. (masadaki herkese kalkın dedim bunlardan bişey olmaz laf anlamaz bunlar gidiyoruz)
    şef : siz bilirsiniz efendim.

    kasaya geldik şef de yanımda dedi ki 1 kahvaltı parası alın. bende dedim ki hayır sizin gibi firmanın bana yapacağı kıyağa ihtiyacım yok. 1 açık büfe, 2 kaşarlı,2 karışık tost,açık büfenin yanında verilen 1 çay hariç 4 tane de çay var. 53 tl ödedim. o arada 2 de garson yanımızda. garsonlara dönüp dedim ki bi düşünün ki 5 kişi yemeğe gittik 4 tanemiz tost yedi ahanda bu şef arkadaşta açık büfe yedi. garsona dönerek sende şef’în tabağındaki peynirden özendin çatalınla aldın olamaz mı dedi verdiği cevap daha da vahim “ olmaz efendim istanbulda bile böyle bir prosedür yok burada da olmaz dedi” bunun üzerine diyecek laf bulamadım gerçekten. tabii ki bu konuşma başladığından bu yana benim sesim yüksek şekilde konuştum ki tüm müşteriler duysun anlasın diye. çıkarken şef’e sizi şikayet edicem haberiniz olsun dedim ve verdiği tek cevap ”ismimi de vereyim onuda yazarsınız” oldu.
    siz siz olun yolculuk yaparken berceste denilen tesise asla ama asla girmeyin.