hesabın var mı? giriş yap

  • biri:
    "kayak havuza merdivenle inmek board ise ters taklayla girmektir" demis
    bir digeri ise:
    "kayakta ayaginizi kirabilirsiniz ama boardda birsey olmaz" demis.

    yaklasin da anlatayim (milli takim duzeyinde sporcuydum, hala kayarim her firsat buldugumda)

    14 subat 1998 aksam saklikent'te sevgililer gununu kutluyoruz. arkadasin sevgilisi yaninda, annesi babasi ve ikiz kardesi de var. benim de kardesim var. yarin kayak yapacagiz diye heyecanliyiz. ertesi gun oluyor biz, arkadas ben ve kardesim tepeye cikiyoruz. kardesim ve ben kayak arkadas board yapiyor. tepede otururken (bkz: oturmak) arkadas bir anda kaymaya basliyor. buz oldugu icin duramiyor ve elim kaza gerceklesiyor. arkadasimin cesedine dakikalarca sariliyorum. cesedini asagiya indirirken saglik ekibine yardim ediyorum. asagida bekleyen sevgilisine, annesine babasina ve ikiz kardesine olan olayi ben anlatmak zorunda kaliyorum.

    eger yeterli guvenlik alinmamissa ve hava ve kar sartlari iyi degilse kayakta da boardda da olebilirsiniz.
    bakin bu iki spor da kis olimpiyatlarinin en cok izlenen branslarindandir. dunya kayak sampiyonasinin kuzey disiplini ayaklari her zaman alp disiplininden daha az izlenir. board icin de freestyle ayni sekildedir diyebilirim. ama bir gunden bir gune bu branslarda dunya rekoru ya da rekortmen sporcu diye bir ibare goremezsiniz duyamazsiniz. neden mi? cunku yarismalar da hava ve kar kosullari (tabi slalom kapilari da) degiskendir. siz bir gun once kayak ya da boardunuzun altina sert kar icin vax surersiniz ertesi sabah kalktiginizda pist buzdur ve durmak icin celiklerinize abanmak zorunda kalirsiniz sadece bir inisinizde 3 gun kaymis gibi yorulursunuz. buzda ise boardcular zaten cok zorlanir. mumkunse cikmasinlar. olumcul oldugunu yukarida anlattim.

    sabahtan aksama kadar bile hava degisebilir. bu yuzden ikisi de cok tehlikeli sporlardir.

    sikiciligina gelelim.
    15 subat 1999
    olen arkadasimizi anmak icin kazanin oldugu yere gelmisiz arkadaslarla. iki kisi board yapiyor ben hala kayak yapiyorum.
    duygulandik, cicek biraktik, konusmalar yaptik ardindan asagiya iniyoruz. yolun ortasinda durup bir rampa yapma fikri ortaya atildi. simdi dusunuyorum da arkadasimizin olumune uzulen bizler aslinda olmeye calismisiz herhalde. yoksa insan olan oyle rampa yapmaz. hizlanip rampaya girdim ve nose grab yapmaya calisirken yere yapistim, omzumu kiriyordum az kalsin. ama adrenalin yakamizi birakmadigi icin aciya katlanabildigimi anladigim an rampaya tekrar girip bu sefer method air denedim. oldu.

    amaciniz ne? havuza merdivenle girmek ile takla atarak girmek arasinda fark var ama olayin asli havuzun icinde oluyor. eger gun boyu slalom yaparak kayacaksaniz kayak da snowboard da isinizi gorur... eger dag tas rampa atlayip ziplayacaksaniz onda da ikisi de yeterli.

    hayir ben ozgur ruhlu bireyim, ben pist disina cikip kaybolup kartlar tarafindan buyutulmek istiyorum derseniz o zaman kayak tercihinizi yaparken en azindan %30 off pist gibi alirsaniz o zaman bol kar falan sizi durduramaz. normalde one otururken bol karda arkaya oturup slalomunuzu belinizden degil dizinizden yaparsiniz o zaman herkes mutlu olur.

    coolluk orani
    suphesiz board kayaktan daha cool. abi ben yillardir kayak yapiyorum (28 senedir) ama her zaman boardculara biraz daha imrenerek bakmisimdir. ipne cocuklari butun guzel dizaynlari onlar icin yapiyorlar. herifler dagda kayarken acayip guzel gorunuyorlar. ben de istiyorum ama yanlarindan hizla inerken kucuk slalomlar yapiyorum (onlar yapamiyor :)) karilar gene bana bakiyor. cunku o kadar kiyafetin icinde gobegim gorunmuyor...

    yalniz dikkatimi birsey cekti. son 5 senedir yurtdisinda yasadigim icin burada kayak yapiyorum, anladim ki turkiye'de kaymaya baslayan insanlar seceneklerini bu orana gore yapiyorlar ve genel olarak boardu tercih ediyorlar. burada o orana pek bakilmiyor. insanlar tercihlerini 'ne kadar cool gozukurum' diye dusunerek yapmiyor. siz de yapmayin.

    pahalilik.
    benim anladigim kadariyla board biraz daha pahali. kiyafetleri ozellikle. ama bu konuda daha once decathlon basligina da yazdigim bir durum soz konusu. eger baslangic seviyesini biraz gectiyseniz ve artik board ya da kayak kiralamak istemiyorsaniz decathlon gercekten iyi fiyatli.
    ozellikle kayak yapmak isteyenler icin bir tavsiyede bulunabilirim: ayakkabi cok onemli. eger maddi durumunuz tum takimi toplamaya ilk anda imkan vermiyorsa once ayakkabinizdan baslayin bir sene daha kiralik kayak ile idare edin, ekonomik durumunuzu toparlayinca kayak alin. bu konuda board icin birsey soyleyemeyecegim.

    malzeme bakimi
    ikisinin de zordur. ikisinin de alti ayni malzemelerden yapiliyor. iyi bakmaniz gereken taban ve celikler ikisinde de yipranabilir. tabanlari sezon bitiminde tamir ettirin, oyuklari parafinle kapatin, siz yapabilirsiniz. yeter ki gerekli malzemeleri temin edebilin. gerisi eski bir utuye bakar. ama gene decathlon bu hizmeti de veriyor. celikleriniz yipranmissa malzemenize veda edin...

    kullanmadiginiz zamanlarda malzemelerinizi cantada tutmak omur uzatir.

    malzemenin yasantiniza etkisi
    boardculari kiskandigim bir diger konu. adamlarin ayakkabilari benim sokakta giydigim 4 mevsim botla ayni amk.
    adam ayakkabiyi bir giyiyor, kosturuyor, atliyor zipliyor ickiliymis bilmem ne...
    ben ayakkabilari giydikten sonra attigim her adim bana iskence...
    pist disina cikinca ise kayak bariz ustun bence. cok daha rahat hareket edebilirsiniz. hatta yurumeniz gereken yerlerde kayagi cikarmaniz bile gerekmez. kayalarin ya da agaclarin arasinda dikkatli bir sekilde hareket edebilirsiniz. batonlar zaten avantaj saglar.

    (coolluk kisminda belirtmeyi unuttum, bu batonlar karizma puanindan 6 falan goturuyor, gecenlerde gondola binerken karinin birinin gozunu cikariyordum. ayrica sabahtan aksama kadar at yarragi gibi seyi elinizde dolastiriyorsunuz... amaaaa, eger batonunuzu kullaniyorsaniz -ki iyi bir kayakciysaniz batonsuz slalom yapamazsiniz- o batonlar aldigi karizma puanlarini misliyle geri verir. bir de batonlarla uzaktaki arkadasinizin gotune falan pandik atabilirsiniz ki lutfen yapmayin)

    gerisi hemen hemen ayni arkadaslar. bunlarla vakit gecirmeyin. kayak ya da board, hangisini iyi yapabileceginize inaniyorsaniz onu yapin. acin interneti baslangic videolarini izleyin size hangisi kolay geliyorsa onu secin...
    zaten turkiye'de bu sporu yapmak asiri pahali.

    ben artik musabik degilim, isi sadece zevk icin yapiyorum. cuma aksami bir arkadasim gelecek ve planimiz su: cuma aksam havalimanindan brasova 2 saatlik yolculuk. ardindan icmeye baslama. sizma. sabah 8 kahvalti 9.30 pist basi. aksama kadar icmeli kayma.
    adamlar dagin tepesine de kafe yapmis, ortasina da en asagiya da. sehirde ictigin birayi kahveyi burada da ayni fiyata iciyorsunuz. yani "abi biz sezonluk isletmeyiz bira bizde tabi pahali olur" bahanesiyle bir biraya 25 lira vermek zorunda degilsiniz. bir gunluk ski pass 75 liraya denk geliyor (butun romanyada gecerli).
    eger kar azsa adamlar yapay kar ile destekliyorlar. her aksam snowtruck cikip pistleri tekrar eziyor, kar kalitesi daha iyi hale geliyor. eger bu tarz durumda kayacaksaniz snowboard vs kayak anlamsiz her halukarda zevk alirsiniz.

    ama boardcu bebeler daha cool gozukuyor.

  • demin instagram keşfet'te önüme düştü de, sayfasına girdim bi. hesap onun mu diye baktım evvela. daha ikinci paylaşımında, yeni behzat ç. dizisi/filmi setinde, oyuncularla çektiği fotoyu gördüm. iki gün önce paylaşmış. fotoda erdal beşikçioğlu, hayalet, akbaba, evliya aykan vs. var. en son olarak da güven kıraç ile bir foto paylaşmış.

    insta 1 - görsel 1
    insta 2 - görsel 2

    ya ben anlamıyorum. bu adam, sarhoş halde araba kullanıp bir baba ile kızın ölümüne sebep olmadı mı? suçu arkadaşının üstüne atıp, yakalanacağını anlayınca teslim olmadı mı? sonrasında da iki yıl mı üç yıl mı ne yatıp tahliye olmadı mı? nasıl tahliye ettilerse orası da büyük bir muamma. bu, güya ahlâk ve hak hukuk timsali olan bir polisi canlandıran erdal beşikçioğlu, güven kıraç ve diğerleri; nasıl bu adamla tekrar iş yapmayı içlerine sindirebiliyorlar; nasıl hiçbir şey olmamış gibi güle eğlene film çekiyorlar?? bu nasıl bir iğrençliktir, nasıl bir akıl tutulmasıdır. üç kuruş için değiyor mu gerçekten?

    o zaman, ozan güven neden iki senedir ekranlarda yok? üstelik onunki darp idi, cinayet de değil. ya da, bir adamı öldürdüğü için yılmaz güney'i neden eleştiriyorsunuz o halde? leyla ile mecnun setinde ezgi asaroğlu'nu darp eden, ama yine de her dizide ve filmde yer almaya devam eden ushan çakır'ı neden konuşuyoruz o zaman? veyahut ahmet kural'ı? hı?

    herkesin yaptığı yanına kâr kalacaksa, doğru düzgün bir yaptırımı olmayacaksa; o zaman biz neyi konuşuyoruz? ya hiç konuşmayalım kimin ne yaptığını, ya da konuşacaksak herkesi konuşalım. en sevdiğimiz dizinin yazarı bile olsa. vince gilligan de olsa!

    ben hiçbir zaman behzat ç. izleyicisi olmadım ama, bu herif breaking bad bile yazsa; açıp bir saniye dahi bakmam. izleyecek olanlar da, neye onay verdiklerini tekrar bir düşünsün isterim.

    meramım bu kadar. herkese iyi geceler.

  • anadolu'da bir aşık, m.ö. 2000'li yıllarda konuşulan hitit dilinde tabletlere kalp kelimesi kazıyacaksa eğer ker ifadesini kazırdı çivilerle. sonra bu "ker" yunanca'da kardia olarak göründü. kalple ilgili tıbbi terimlerin kökeni buradan gelir.

    2000 yıl önce avrupa'da konuşulan germen dili grimm yasası denilen bir değişikliğe uğramıştı (grimm kardeşler sadece masal anlatmamışlar. aynı zamanda dilbilicimciydiler, avrupa dillerinin nasıl geliştiğini de incelemişler). bu yasaya göre -k sesi -h sesine, -d sesi -t sesine dönüştü.

    yani yunanca kard olarak bilinen kalp; flemenkce hart, isveççe hjärta, ingilizce heart olur.

    kelime yunanca'dan latince'ye cord olarak geçmişti. cord ifadesi birçok kelimede görünmeye devam ediyor.

    anlaşmazlık dis-cord; kalplerin ayrılması

    kayıt re-cord; bir şeyi kalbe geri getirme.

    ve şimdiki anlamından biraz uzak olan kredi. birine veya bir şeye sonuna kadar inanırsanız ona kalbinizi koymuş yani kredi vermiş oluyorsunuz. sonra batıyorsunuz.

  • elimde çekirdek entryler arasında yalnız ve güzel kız aramaktan kör oldum, tuz krizine girdim.

    osman, mahmut, hasan siz bi yazmayın aq.

  • lozan'ı kimse zafer olarak görmüyor zaten. mevcut şartlarda yapılabilecek en iyi antlaşma olarak görüyor. ama bazıları başarısız bir darbe girişimini, ülkenin kurtuluş savaşı gibi göstermeye çalışıyor o ayrı.

  • merkez üssü bir üniversite olan dumurluk olaylar kümesidir*. bir elemanı da şöyledir; internette gezinirken denk geldim, gerçek midir nedir bilemiyorum ama bildiğim şudur ki mevzuya uygundur.

    "çapa tıp fakültesinde okuyan arkadaşlarım anatomi öğretmenimiz sami zan'ın ününü bilirler. sami hoca sırf üreme organlarını kendi üslubuyla anlatan ve her dersinde 400 kişilik amfide dışarıdan gelenlerle birlikte yaklaşık 700-1000 kişiyle dolduran çok degerli bir hocamızdı... bu yazıyıyı yazarken de kendisini rahmetle anıyorum... anatomi derslerinin birinde erkek menisindeki yüksek glükoz, yani bizim bildiğimiz şekerin düzeyini anlatıyordu. o yıl liseden mezun genç bir ögrenci kız arkadaşımız el kaldırdı ve bombayı patlattı. "anladığım kadarıyla, menide çok şeker olduğunu söylüyorsunuz..", "evet aynen öyle" dedi sami hoca ve dediklerini destekleyen istatistik oranların tablosunu gösterdi. arkadaşımız gene elini kaldırıp söz istedi "o zaman tadı neden şekerli değil?.." amfide korkunç bir sessizlik oldu... ve sonra tüm amfi gök gürültüsü gibi bir kahkaha koyverdi... yüzü birden kıpkırmızı olan arkadaşımız, hızla defter ve kitaplarını topladı ve sırasından hızla fırladı. o kapıya koşarken, sami hoca çok ciddi bir yüz ve buz gibi sesle dersini sürdürdü... "şeker tadı alınamaz. çünkü şekeri duyumsayan tad alma hücreleri insanin dilinin ucundadır... gırtlak derinliğinde ise, acıyı ve ekşi tadı algılayan reseptörler bulunur... sana neşeli bir gün dilerim kızım..."

  • merak edilen dizidir.
    ya siz ne aptal adamlarsınız böyle. “bu akşam izleyeceğim bakalım” “ merak ediyorum” diye entry mi girilir. burası facebook mu birader hayırdır amk? diziyi izleyin yapın yorumunuzu da okuyalım neymiş ne değilmiş. adam bu akşam izleyeceğim için çok heyecanlıyım yazmış, bu kutsal bilgi için çok teşekkür ederiz kardeş.