ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5.25 tl'ye simit almak
-
az önce ankara çayyolu beğendik mağazası açık büfe kahvaltı bölümünde başıma gelen olaydır. kasiyerin verdiği bilgiye göre, mağaza müdürünün talimatı ile, simitlerde kahvaltının kg fiyatı ile tartılarak satılmaya başlamış. bu sayede az önce 1(bir) adet simite 5.25 tl ödemiş oldum. şimdi bodrum'da 50 tl'ye lahmacun yiyenleri daha iyi anladım. gerçekten insan kendini çok farklı hissediyormuş. :)
milli takımın izlanda'ya alınmaması
-
izlanda neden böyle bir şey yapmış anlamış değilim fakat bizim onlara karşı daha fazlasını yapmamız lazım olan olay. maç izmir'de oynanacaksa erzurum havalimanında insinler, otobüsle gelsinler.
chapel hill katliamı
-
katil müslüman olsaydı "islamcı terörist 3 kişiyi öldürdü", "abd'nin kara günü", "chapel hill'de terör" şeklinde manşetlerin havalarda uçuşacağı saldırı. katil müslüman olmadığı için her zamanki gibi, "psikolojik sorunları olan yalnız adam" tanımlamasına başvurulmuş.
unutmadan; (bkz: american sniper)
bunlar da ölen kişilerin facebook hesaplarıymış;
[https://www.facebook.com/razan.abusalha https://www.facebook.com/razan.abusalha]
[https://www.facebook.com/deah.barakat https://www.facebook.com/deah.barakat]
[https://www.facebook.com/yabusalha https://www.facebook.com/yabusalha]
çok üzücü gerçekten
kokain değildi pudra şekeriydi
genel anestezi
-
çok ilginç bir deneyim. elinize takilmis seruma "tamam; basliyorum." tarzi bir komuttan sonra siringadan gerekli ilaci vermeye baslarlar. genel anestezi alan bircok insan gibi ilk birkac saniye "hayir beni uyutamazsiniz" dersiniz, sonra siringa takili eliniz yavas, yavas karincalanmaya baslar. akabinde duyumsadiginiz sesin kalitesi giderek azalmaya baslar(böyle cızırtılı duymaya baslarsınız, belli bir süre sonra ses de azalmaya baslar). ve görüntü kalitesi.. o da giderek azalir, ve bu olurken etraf kararmaya başlar ve bilincinizin kalitesi* de giderek düşer, sonra farkinda olmadan uyursunuz.
[bu sırada ameliyatinizi yaparlar, hiçbir şey hissetmezsiniz.]
sonra ayılma faslı.. iste burasi biraz kötü. çünkü ayılırken, her sabah uyandiginiz gibi kendinize geleceginizi zannetmeyin. ameliyathanenin yeterince soguk ortami, anestezide kullanilan maddenin vücüdunuza etkisi, vs.. gibi etkenlerden ötürü boğazlarınız ağrıyor bir şekilde kalkarsınız bir kere. tabi tekrar "online" olan beyninizin, adaptasyon sürecinde yaşadığı kasılmaları atlamamak gerek. bir kere ilk birkaç saniye aşırı sarhoş bir haliniz oluyor, öyle doğru düzgün pek birsey algilayamiyorsunuz. yavas yavas kendinize geliyorsunuz(işte boğaz ağrısı burada hissedilebiliyor.). sonra ameliyatli yerinizin acı ve ağrısını hissetmeye başlıyorsunuz. tabi hala iğrenç bir şekilde sarhoşsunuz..
daha önce genel anestezi almis kisilerden duydugunuz "olm, 3 ay kendime gelemedim, cos30 nedir düşünmem gerekti" tarzı laflar yalan değildir. fakat bu kesin olacak diye birşey de yok.. şahsen bu tür birşey oldugunu önceden bildiğim için, ayıldıktan sonra bir-iki dakika icinde, ameliyat öncesi süreci kafamda kronolojik olarak canlandirabiliyor muyum, bazi basit matematik işlemlerini hizlica yapabiliyor muyum, hastaneye yatmadan önceki yaşantım hakkında yaptigim genel kültür yarismasinda basarili olabiliyor muyum, vs.. tarzı testleri yaptim; çok şükür bir değişiklik yoktu.
genel anestezi ayrıca bana çok önemli bir gerçeği de yaşatmış oldu: the matrix, total recall gibi filmlerden "yaşam" dediğimiz şeyin, tamamen beyinde yaşanan algılar bütünü olduğunu biliyordum. fakat bunun nasıl olduğunu deneysel olarak da görmek istiyordum. işte g.a. bu açıdan benim için çok önemli bir deneyimdi. serumdan gelen ilacın birkaç saniye içinde kolunuzdaki sinirler vasitasiyla beyninize etki etmesiyle, yaşam dediğiniz algılarınızı teker-teker ve yavaş-yavaş kalitesizleşmeye, azalmaya başladı. bir süre sonra tamamen "offline" oldunuz. sonra beyninizi tekrar uyardılar, bu sefer aradan sanki hiçbir süre geçmemiş gibi yaşantınıza ameliyat olmus bir sekilde algiladiginiz bedeninizle devam ediyordunuz.. çok ilginç..
tarkan
-
ulen adamlar 70lerde cocaine diye şarkı yapmış dünyayı sallamış
yıl 2010 türkiye'nin megastarı kokain kullanıyor diye gözaltına alınıyor...
mick jagger falan bizde olsa 30undan sonra mapus türküleri söylerdi.
thy hostesleri
-
hay tüküreyim güzellik tutkunuza
buyrun size dünyanın en büyük havayollarından delta nın kabin ekibi.
http://www.ausbt.com.au/…endants-cabin-crew--pr.jpg
buda avrupadan klm.
http://i2.cdn.turner.com/…ms-horizontal-gallery.jpg
ulan uçağa seyahat için biniyorsun bin koltuğuna ikramını al git tatilinimi yapıyorsun ailenimi ziyaret ediyorsun napıyorsun onu yap! sana ne elin kadınının güzelliğinden bacağından fiziğinden sana ne!
ya vatan ya soğan
-
soğansız vatanın amk
18 şubat 2016 galatasaray lazio maçı
-
maç sonrası spiker sabri sarıoğluna soruyor roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor diyebilir misiniz?
sabri : roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor.
gerçek olmayan genel kabul görmüş en yaygın bilgi
-
eminemin kaburgalarını aldırmış olması
evli çiftlerin robot süpürge merakı
-
hanım bel fıtığından ameliyat oldu evi ben süpürüyorum çamaşırları ben hallediyorum ağır işler bende
kurutma makinesi yoktu çamaşır asma toplama kurutma mesaisi süpürmekten daha fazla olduğu için önce kurutma makinesi aldım.
sıra robot süpürgede.
evli çift olarak bizim de merakımız bu yönde
edit: lan ne kadar dangalak varmış şu platformda söven mi dersin, sen niye süpürüyorsun ameliyat olduysa oldu diyen mi dersin.. nasıl ailelerde yetiştiniz böyle bu kafalar ne böyle hastalıkta sağlıkta yan yana duramayacağınız insanlarla evlenmeyi bırak sevgili bile olmayın allah iyilerle karşılaştırsın
bu arada iyi mesajlar da var onlara ayrıca teşekkür ederim
edit2 bu post u unutmuştum güncelleme yapayım. robot süpürgeyi alalı 1 yıl oluyor. elektrik süpürgesini haftada bir iki koltukları süpürmek için açıyorum sadece. halıları ve yerleri çok güzel süpürüyor. evde yaşadığımız konfor arttı bütçe varsa tavsiye ederim