hesabın var mı? giriş yap

  • 40 güvenlik

    35 temizlikçi

    dini partiyi bir kenara koy. bugün çoğu avm de o görevleri yapan bu sayıda personel yok.

    iti kopuğu bekçi yaptılar, gönder 10 tanesini, temizliğe de görev bölgesindeki belediye baksın mantıklı makul olan budur.

  • son yılların yeni trendi.

    dobrayım, açık sözlüyüm ayağına insanların kalbini kırmak moda olmuş durumda.

    özellikle kendinden zayıf ve güçsüz insanlara karşı uygulanan bir çeşit güç gösterisidir bu.

    açıksözlü olmak ile patavatsız ve küstah olmak arasındaki farkı dahi idrak edemeyen insanlardır bunlar.

  • sermayeyi yola dokmus, dokerken de sokagi yapis yapis yapmis olmasi muhtemel bakkaldir. onu fabrikadan almamak gerek, aldiktan sonra sen onu bakkal olarak musteriye satsan da icsen de doksen de coca cola icin bir sey degismiyor.

    kesin ak partiye oy veriyordur.

  • bir kemalist olarak afrin operasyonunu elbette destekliyorum. yalnız afrin bir kahramanlık hikayesi değildir. salonun ortasına sıçan birisinin o salonu temizlemeye çalışmasıdır. bu bağlamda afrin'de savaşan türk askeri hariç siyasilerden kahraman yaratmak isteyenler 'kifayetsiz muhteris'lerdir. tek kahraman cephede, ayaklarıyla toprağa basan, bu soğukta üşüyen ve hayatı pahasına orada şu an nefes alıp veren türk askeridir. hürmetimiz de onadır.

  • türkiyede takip mesafesi 0 mt. bunun yanı sıra 2 şerit yolda emniyeti de katıp 3 şerite çıkarıyor ve orayı da tıkıyoruz. böyle bir şey olduğunda türkiye'de olan şey yolun bir süre yarı hareketli otoparka dönüşmesi.

    bu şekilde yol açmayı bir yana bırak herhangi bir şekilde yol açmak mümkün değil bu ülkede.

  • cok konusanin yanindaki "bak ne guzel sessiz sakin sen de biraz ona benzesene" diye ornek gosterilen konu mankeni olmaktır.
    okula gitmedigi gunun sonrasi kendine verdigi gazla "ee naptiniz dun ben yokken?" sorusuna "sen gelmedin mi dun hic farketmemisim" cevabi verilmesiyle yıkılan ruhunun temelinde demir kullanilmamis fazla cimento kullanılmıs orta hasarli bina olmaktır.
    oturdugu yerde surekli etrafi gozleyen ve yandaki de kendisi gibi bacak bacak ustune atmissa duzelten, yandaki ellerini gogsunde kavusturmussa ellerini cebine sokan dedigimi yap yaptigimi yapma insanı olmaktır. onceki cumleye "yuh be" demektir (bkz: gulmeye utanan smiley)
    sacini kurutma makinesiyle kurutmayi taramayi jolelemeyi, giyinmeyi, alisverisi, gazete almayi, adres sormayi, hakkini aramayi herkesten sonra ogrenen bazılarını ogrenemeyen insandan bozma android olmaktır.
    gun gelip de digerleriyle konusmaya baslayinca digerlerini sasirtacak olan sen neymissin be dedirtecek insandir sosyal fobili cunku anlatacak o kadar seyi vardir ki

  • "seni işe yaramaz, içkici, pezevenk"
    babam

    ilk ikisi tamamdır, üçüncüyü de becerebilirsem bir yön vermiş olacağım hayatıma.

  • bundan şikayet edenler, türbanlı kızlarının hoplatılmasına, oğullarının da türbanlı kızları hoplatmasına izin vermesin mümkünse. böylece 20-30 yıl sonra sizin gibileri daha az görmüş oluruz.

    rahatsızlığınız şampanyadansa eğer, bunun kızı hoplatılırken kolbastı oynayan türbanlı teyzeden ve badem bıyıklı amcadan ne farkı var, bilemedim.

  • amerika birleşik devletleri'ni anayasasından, ekonomik sistemine kadar derinden etkilemiş, iskoçya'nın 18. yüzyıldaki entelektüel kazanımlarını ifade eden süreçtir.

    17. yüzyılda dinerki, şarki ve cenubi avrupa memleketlerinde nasıl güçlüydü ise iskoçya'da da o kadar güçlüdür. blasfemi ciddi bir suçtur ve iskoçya parlamentosu'nda "act against blasphemy 1661" adlı bir yasa mevcuttur. blasfemi yasasının aldığı bir can ise thomas aikenhead'dir, aikenhead henüz 20 yaşında iken asılmıştır. neyse ki aikenhead, adada bu suçtan asılan son kişi olmuştur. zira iskoçya yeni bir süreci kucaklıyordur: iskoç aydınlanması.

    iskoç aydınlanmasının en iyi bilinen figürleri arasında david hume, james watt,
    francis hutcheson, adam smith, james clerk maxwell, kelvin gibi entelektüeller vardır. hareketin çok boyutlu yönü buradan anlaşılabilir. modern buhar makinesinin mucidi watt, elektromanyetizma teorisiyle öne çıkan maxwell, modern ekonominin babası adam smith, david hume gibi büyük bir filozof: hepsi iskoç aydınlanmasının birer parçasıdır.

    özellikle hume, felsefesi ile öyle büyük bir etki bırakacaktır ki utilitaryanizmin kurucusu bentham'ı ve mill gibi liberalizmin mühim bir öncüsünü, kant gibi dev bir düşünürü etkileyecek, adeta domino taşı etkisi ile kendisinden sonra gelecek pek çok yabancı aydınlanma figürlerine de tesir edecektir.

    iskoçya'daki aydınlanma hareketinin abd'yi etkilemesinde ise yapılan göçler ve benjamin franklin rol oynamıştır. zira franklin iskoç filozoflarıyla tanışmış ve yeni nesil amerikalıların britanya'da eğitim görmesine yardımcı olmuştur.

    dahası, federal cumhuriyet için plan, hume'un önerisi üzerine yazılmıştır. smith'in the wealth of nations'ı ile "ticaret ve özgürlük" tezi ortaya atılmış, böylece iskoç aydınlanması abd anayasasının yapımına ve amerikan ulus inşasına doğrudan sağlam bir zemin hazırlamıştır. (bkz)

    buna ek olarak, entelektüel seçkinlerin buluştuğu mason localarının iskoçya'daki aydınlanma dönemi ile paralel olarak sıra dışı bir gelişim gösterdiği görülebilir. iskoç riti mason ritleri arasında önemli bir yere sahiptir. ne var ki kitaplarında kendilerini eski bir monarklığın üyeleri gibi göstermek için kullanacakları düşünülen bazı uydurma hikayeler (kral ii. charles'ın mason olduğu uydurması gibi) akademiden tepki alacaktır.

    "iskoç aydınlanması neden bu kadar başarılı oldu?" sorusunun cevabı ise dini faktörler olabilir.

    protestanlar, katoliklere göre avantajlıdır. max weber'in die protestantische ethik und der geist des kapitalismus adlı eserini bilmeyen yoktur. buna ek olarak, protestanlarda okur yazarlık halk tabanının geneline cinsiyetten ve meslek grubundan bağımsız olarak daha erken yayılmıştır. bu da bir nevi iskoç aydınlanmasının hızına katalizör olmuştur.