hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • şüphesiz ki pluton'dur. gezegenlikten çıkartmaya çalıştılar ama o çizgisini hiç bozmadı: mesafeli ve istikrarlı. yürü be pluton!

  • murphy kanunları uyarınca, doğru insan tam da beklenmeyen anda çıkar aslında karşımıza.
    her kalabalık kutlamaya, üzerimize en kibar elbiseler, en içten gülücükler alıp gideriz.
    herkesin alnında ne yazar okumaya çalışırız, gel gör ki doğru insan, kafada takke, ayakta sabo terlik ve dizleri çıkmış bir eşofmanla bakkala indiğimizde düşen parayı yetiştirmek için arkamızdan koşan insandır.
    ya da otobüste cep telefonunu açık unuttuğumuz için tüm yolculardan azar işitirken, -ikarus otobüste ne abs' si- diyerek bizi kollayandır.

    doğru insanı ararken girilen şekil şemal, bizi onun için doğru olmaktan çıkarır aslında. en doğru en doğal olandır. bunu unutur, o bizi yüzlerce metreden seçsin diye şatafata boğarız kendimizi.yüksek sesle konuşuruz o ne kadar esprili olduğumuzu anlasın uzaklardan diye, pembe, morlara boğarız kendimizi elalem çok yakışıyor dedi diye, sosyal görünmek için bir merhabamız olan herkesi öperiz yol ortası rastlantılarında.

    bu sebeple bekleyiş kaybettirir aslında ha keza arayış da. çünkü gerçek, yağmuru seyrederken yalnızlığa ağlamaktır.
    doğru insan bu anı içten içe bilen ve bu anı silmek için emek verendir.
    oysa göremeyiz. çünkü yaptığımız şatafatın benzerini bekleriz ilk etapta.

    karizmatik bir merhaba bekleriz belki de o her bayram mesaj atanımızdır. 15 yıldır doğum günümüzü unutmayan ve sadece dost gördüğümüzdür.
    belki okulda sınav dönemi bize de fotokopi çektirendir.

    doğru insan biz teklif etmeden ders çalıştıran, hava soğuduğunda ceketini verendir.
    doğru insan yalındır, doğaldır. bunu bilmek bekleme süresini kısaltır.
    aramak ya da beklemek değil aslolan görebilmektir.

    herkes için doğru insan vardır, önemli olan omzunuza bırakılan ceketteki sıcaklığı hissedebilmektir.

  • yunanistan'dan dönen edirne savcısı fatih aslan'ın arabasını arayan gümrük muhafaza memuru için açılan davada istenen ceza. sebebi de hakimler ve savcılar kanunu'nun 88. maddesi uyarınca savcı ve hakimlerin aranmasının yasak olması. oysa gümrük mevzuatına göre gümrük kapılarında istisnasız her araç aranır. savcı, memur hakkında soruşturma açtırdı. soruşturmayı açan başka bir savcı 2 kez takipsizlik kararı verdi. ama savcı fatih aslan'ın itirazları sonucu üçüncü başvuruda memur hakkında dava açıldı.

    bugün davanın ilk duruşması görüldü. gümrük memurunu edirne baro başkanı dahil 3 avukat savundu. trakya gümrük başmüdürlüğü üst yetkilileri memura destek amacıyla tam kadro mahkemeye geldi. mahkeme nisan ayına ertelendi.

    sonuç olarak devletin iki farklı kanununun birbiriyle çakışması yüzünden ihale memura kaldı. savcı, olayı saçma bir şekilde onur meselesi haline getirip dava üstüne dava açtı. bu dava sonunda memur, istenen 1 yıllık cezayı alırsa o günden sonra sınır kapılarında memur olanlar araçları aramazsa haklıdır.

  • link
    vahim yazının başlığı: umarım büyükelçinin sözleri doğru değildir
    her koldan ayrı satılmışız benim masum halkım.

    --- spoiler ---

    iki sene önceydi.

    güney kıyılarımızdaki bir tatil sitesinde, türkiye’nin dışişleri bürokrasisinde önemli görevler üstlenmiş, sonrasında da chp milletvekilliği yapmış ve benim de çok sevip, saygı duyduğum bir ağabeyim ile karşılaştım.

    uluslararası ilişkiler konusunda türkiye’deki en duayen isimdi.

    deniz kenarındaki sohbet kesmeyince, akşam bizi yemeğe davet etti.

    yemekte elbette konu siyasetti ve ister istemez chp’nin yerel seçimlerdeki başarısına geldi.

    “senin başarı dediğin chp’yi sağa çekerek, türkiye’yi iyiden iyiye sağa çekme projesinin yerel ayağıdır” diye kestirip attı.

    şaşırdım.

    “chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bir dış projedir. nasıl ki, akp bir dış proje ise ve okyanus ötesinde kotarıldığı ve desteklendiği artık ayan beyan ortada ise, kemal kılıçdaroğlu da öyle bir projedir. chp’yi atatürk çizgisinden çıkarmak, türkiye’de din eksenli bir dualite kurup yeni bir fay hattı yaratmak üzere gelmiştir göreve” dedi.

    ona göre kılıçdaroğlu da bop’un gerçekleşmesi için destek ayağı idi.

    “abi yapma, adam genel başkan olsun diye ben bile yazdım. bende mi bu projeye destek verdim yani” dedim.

    “öyle bir ortam oluşturulur ki, farkında bile olmadan böyle bir projeyi farkına bile varmadan herkes destekleyebilir. zaten projenin iyisi öyledir. öyle bir pakete koyar ki, sen doğru bir şeyi desteklediğini zannedersin. emin ol kılıçdaroğlu akp’yi yaşatma ve kalıcı hale getirmek için oradadır.” dedi.

    ne yalan söyleyeyim, iddialarını abartılı buldum. hatta biraz da kızdım.

    seçim öncesi mali attı.

    “bak kazanmamak için kendini aday gösterdi” diyerek.

    önceki gün yine bir mail attı.

    “istifasını istiyorsun ama etmez. çünkü işi bitmedi. daha yerel seçimler var. onu da kaybettirmeden bırakmaz” diye yazmış.

    bu iddialarını hiç inanmamış ve şahsi öfkesine, kızgınlığına bağlamıştım hep.

    ama dünkü gelişmeleri ve parti içindeki kumpasları görünce içime bir kurt düşmedi değil.
    --- spoiler ---

  • casablanca filmi, bu projeye dahil olmuş ekip için cehennemden gönderilmiş bir proje idi. o dönemde, warner brothers şirketini yöneten jack warner, casablanca filminin büyük bir fiyasko ile sonuçlanacağını söylerken, filmin aktörleri ise proje sürecinin işkenceden farklı olmadığını anlatıyordu herkese.

    casablanca projesi, warner brothers şirketinde yapımcı olarak çalışan hal wallis’in “everybody comes to rick’s” adlı bir senaryoyu 20 bin dolara alması ile başladı. hal wallis, bu tiyatro oyununu, film haline getirmek için hemen çalışmalara başladı. wallis, ben-hur filminin yönetmeni olarak tanıdığımız william wyler’i yönetmen olarak projeye dahil etmek istiyordu ama anlaşamadılar. böylece, wallis, macar bir yönetmen ile anlaştı: michael curtiz.

    tiyatro oyununu, filme adapte etmek için, wallis, harika diyalog yazım sitili ile iyi bilinen julius ve philip epstein ikizlerine bu işi verdi fakat epstein kardeşler, senaryonun 3’de birini yazıp, başka bir proje için işi bırakmak zorunda kaldı. wallis, bir dolu yazarı projeyi bitirmeleri için işe aldı.

    bütün bu talihsizlikler içinde, sıra aktör seçimine geldi. hal wallis, o dönemin en meşhur kadın oyuncularından biri olan ann sheridan’i istiyordu ama onunla da anlaşamadılar. bu nedenle, ismi daha duyulmamış aktris ıngrid bergman ile anlaştı. bütün bunlar olurken, hal wallis, jack warner ile kimin başrolde oynayacağı tartışması içindeydi. warner, rick rolünü oynaması için george raft’i istiyordu. wallis ise humphrey bogart’in başrolü oynaması için ısrarlıydı. wallis, bu tartışmayı kazanan kişi oldu.

    humprey bogart ve ıngrid bergman, film setinde, öğle yemeği molalarında, bu projeden nasıl çıkabilecekleri konusunda birbirlerine akıl veriyorlardı. onlara göre, filmin konusu inandırıcı; diyaloglar ise ilham verici değildi. hatta rezil olmamak için, film galasına bile katılmamayı düşündüler.

    film çekimi devam ettiği halde, film setine her gün yeni senaryo sayfaları gönderiliyordu. filmin belirli bir sonu yoktu ve bu nedenle, hal wallis, iki değişik son çekmeye karar verdi. ilkini çektiler ve film çekimlerine son verdiler. diğer alternatif sonu çekmemelerinin nedeni, ilk çekimde çıkan sonucu beğendikleri için değil, film için ayrılan bütçenin bitmesi nedeniyleydi.

    max steiner, filmin müziklerini yazan kişiydi. max steiner, film çekimlerinin son günü, herkesin çok iyi bildiği, filmin en popüler şarkısı olan “as time goes by” şarkısından nefret ettiğini ve başka bir şarkı ile değiştirmek istediğini söyledi. wallis, bu teklifi kabul etti. bugün herkesin çok iyi bildiği, filmin en meşhur sahnesini yeniden çekmek için ıngrid bergram ile temasa geçtiklerinde bunun çok geç olduğunu anladılar çünkü, bergman, başka bir film projesi için saçlarını çok kısa kesmişti. istemedikleri halde, filmin konusu içinde büyük bir yer kaplayan bu şarkı ile devam etmek zorunda kaldılar.

    kimsenin, ona ve filme inanmaması, her şeyin planlanmayan bir şekilde gitmesi, istediği yönetmene, aktriste sahip olamaması, senaryonun apar topar yazılması ve istenilen yazarların işi bitirmemesi, set içindeki engeller, bütçe yetersizliği gibi daha bir çok şey, hal wallis’in vizyonundan ve projeye olan inancından hiçbir şey kaybettirmedi. bu proje, onun itibarini zedeleyebilecek büyük bir riskti.

    oscar adayları açıklandığında, casablanca, 8 kategoride oscar adayı gösterildi. 1942 oscar gecesi, 3 büyük oscar’ı kazandı: en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo. o günden bu güne, casablanca, gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında yer alır. ve bu başarı, hal wallis’in aldığı risk sonucu gerçeklesen bir başarıdır.

  • sultan mahmud bunun dedesinin kafasını kesmişti. dedesinin kellesini istanbul surlarına asıp sergilemişler.
    o yüzden bunların bize kini nefreti bitmez.
    türk askerini selamlamak büyük bir eziyet bunlar için.

  • adam resmen problem oğlum. gittiği yerde problem yaratıyor.

    getirirseniz başımıza otobüs şoförünü diplomasiyi 20 senede öğretemezsiniz.

    kalitesizlikten midemin bulantısı dinmiyor artık

    edit: çaylak troller mesaja boğuyor, sövüyorum bilginize

  • ara ara dahil olduğum durumdur.arkadaş olmadığınızı bilirsiniz .ara sıra görüşürsünüz yok yere,öperken belinizden tutar. bir şey yapacaksa size de danışır. telefonda konuştuysa yanınızda,hele de kadinsa konuştuğu aciklama yapma gereği duyar çocukluk arkadaşım diye. bir hafta içinde birkaç defa yazar, halinizi hatrınızı sorar. küçük jestler yaparsınız kitap, albüm vs. alırsınız. tatlı bir flört vardır fakat bazen sinir bozucu olur. her istediğinizde yazamazsınız, sarılıp öpemezsiniz,yanında olamazsınız kıskanırsınız arkadaslariyla vakit geçirdiğini görünce çünkü sizin onunla görüşmeniz için ya biraz zaman geçmesi gerekir yada bir nedenin olmasi.arkadaş desen değil sevgili desen hiç değil. tatlıdır, hoştur fakat oldukça yorucu ve kafa karıştırıcıdır.

  • eski akp milletvekili hakan şükür'ün üyelikten atılmamasıdır. bir beşiktaşlı olarak beni hiç ilgilendirmez ancak düne kadar bu adamı meclise çıkaran akp'ydi. gelip kimseye şimdi atar yapmaya hakkınız yok.

    siz bi şey yapınca kandırıldık ama başkaları yapınca hain. oldu canım.

  • şoke eden bir şey. tam da hülya teyze ile ahmet hakan’ın rakı masalı fotoğrafı hakkında yorum yazarken güncellendi arayüz, insan bir önceden haber eder!

    bu arada bok gibi olmuş.

    yıllar sonra gelen edit: 2024 yerel seçimindeki chp başarısı sebebiyle 02.04.2024 itibarıyle kullanmış olduğum özellik.

    ilk profil fotoğrafım yerel seçim sonuçları oldu, şu haritanın güzelliğine bakar mısınız?:
    https://ibb.co/frm9x92