hesabın var mı? giriş yap

  • - bayern deplasmanı
    - 75 dakika 10 kişi
    - 5 golle yakayı kurtarmak
    - milyonlarca yürek
    - tek bir soru

    "siz o maçta 8 tane yemeyi nasıl becerdiniz, allah aşkına!?"

  • kör topal bir eğitim aldıktan sonra askere gidiyorsun. sonra dönerci oluyorsun. tamam belki öncesinde de birkaç ufak tefek başka işler yapıyorsundur. ama sonuçta dönercisin. döner kesip duruyorsun.

    günler geceler böyle geçiyor. az buçuk yıllık izinlerinde yaşamaya çalışıyorsun. geceleri düşündüğün tek şey toplumun geldiği nokta. gündüzleri ise 1 m2 alanda döner başındasın. gören gözler, işiten kulaklar, milyarlarca nöron ne için?

    bazen bir taşa imreniyor insan. arzularını hiçe sayan bir organizmanın yalnızca yaşayıp ölmesi en korkunç varoluş masalı değilse ne?!

  • gol sonrasi sevinci cok itici. evet. deplasmanda rakibi susturuyor ve ronaldo'nun hareketini aynen kopyaliyor.
    gozlerimiz 4-5 gol gerideyken deplasmanda gol atip rakibe sus isareti yapan pembe yanakli kezban tuncay sanli'yi ariyor.

  • ücretsiz kargo ile elinize ulaşacak olan bisiklettir. çok rahatladım şu an, elimde tam da 5798tl vardı, bisiklet alacaktım, bütçem kısıtlıydı. kargo ücretleri düşündürüyordu beni ama rahatça bisikletime kavuşabilirim. selesini falan yalarım artık napiyim.

  • patronu klavyede selamlama buton kombinasyonu.

    - maraba gencler, nabiyonuz oyle butun bilgisayarcilar bir bilgisayarin ba$inda?...
    - alt f4, alt f4, alt f4.....

  • yine sanrılarla uzuuuun uzun komplo teorisi kasanlar başlığına dadanmış bu şirketin.

    sanrıları bir kenara bırakırsanız, şirkette çalışan mühendislerin %5'i ila %10'u zaten türk. buraya gelen türkler de "amman gül gibi işi kaybetmeyelim" diye ülkede yaptığı gibi yan gelip yatmıyor, çok daha verimli çalışıyor. kaldı ki, bir defa girdiğinizde sizden ertesi gün yarı-iletken dünyasını değiştirecek devrimsel tasarımlar beklenmiyor, işi iş yaparken öğreten bir sistemi var. müdürünüz size müdürlük taslamıyor, sizin sorununuzu sizinle beraber çözmek için akıl yürütüyor.

    firma içinde türklerin repütasyonu oldukça iyi. tek sorun "belirli bir konuda uzmanlaşmadan geliyor" oluşumuz. herşeyden biraz biliyoruz ama hiç bir şeyi tam bilmiyoruz. ama şirketin yapısı gereği bu büyük bir sorun değil. şirket içi eğitimle üstesinden kolaylıkla geliniyor.

    peki neden türk mühendisler birden bire bu kadar önemli oldu?

    son yıllarda yarı-iletken üretimi tüm dünyada büyük sıçrama yaptı. evinizdeki tartı bile iot'la telefona bağlanıp sizin kilo değişiminizi kontrol ediyor. daha çok, daha çok mikroçip üretmek gerekiyor. bu adamların yaptıkları makineler de bu işe yarıyor işte. ve daha çok mikroçip demek daha hızlı makineler demek, daha stabil performans demek... bu daha daha fazla mühendis işe alınması demek.

    peki türk mühendisler neden önemli burada?
    - türkiye avrupa'nın yanıbaşında... adamlar homesick olup da işi tamamen bırakması çinli, hintli, japon, vs gibi bir adama göre daha az olası. çünkü 3 saatlik bir uçak yolculuğu ile memleketine dönebiliyor.

    - hollanda'da yaşayan büyük bir türk popülasyonu zaten var. dolayısıyla bu adamların uyum sorunu çekme ihtimali az önce saydığım mühendislere göre daha zayıf.

    - hollanda, inanmazsınız ama, türklere vize ve oturma izni konusunda diğer ülke vatandaşlarına göre daha fazla kolaylık sağlıyor. (mesela kalıcı oturma izni alırken dil sınavına girmenize gerek yok.) bunun sebebi de osmanlı'nın hollanda'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olması zamanında. dolayısıyla türkler için vize başvurusunda bulunmak bu şirket için daha kolay.

    - daha da önemlisi, türkleri ülke değiştirmeye ikna etmek diğer ülke vatandaşlarını ikna etmekten daha kolay. bunun büyük bölümü ekonomik... 1 euro = 6 lira oldu son aylarda. bir diğer sebebi de ülkenin içinde bulunduğu politik kararsızlık. ülkede yarın ne olacağını kestirebilen kimse yok. kargaşadan sıkılan / çekinen / endişelenen insanlar bir çıkış arıyorlar.

    kendinizi işe aldırdığı adam başına bonus kazanan bir hr çalışanı olarak düşünün şimdi asml'de... siz de harıl harıl türk mühendis avına çıkmaz mısınız? türkiye'de gerçekten mühendislik yapan kuruluşlar da belli: aselsan, tai, roketsan, vs... anahtar kelimeleriniz hazır. gerisi bu kişilerle iletişime geçip istekli / uygun olup olmadıklarını öğrenmek.

    "asml'in türk mühendislerini işe alması normal değil" demek türk mühendislerin potansiyelini küçümsemektir en başta. sorunun aslı, en iyi mühendislerini elinde tutamayan türkiye'den kaynaklanmaktadır.

  • şarabın yıllandırılması için kullanılan meşe türleri kuzey amerika ve fransız kökenlidir. bu türlerin seçiilmesindeki neden gözenekli bir dokuya sahip olması, hafifliği, esnekliği, akıtmaması ve şarabın yıllandırılması esnasında şaraba kazandırdığı koku ve tatların şarabın karakteristiğiyle uyuşması nedeniyledir. günümüzde fıçı yapımı esnasında bombeliğin kazandırılması için toasting denilen bir metod kullanılır. bu şekilde fıçıların içi yanıklık özelliği kazanır ve yıllandırılan şaraplar da bu sayede baharatımsı aromalar taşır. şarap asidi denilen tartarik asidin zamanla fıçıların gözeneklerini kapatması sözkonusu olduğundan 5 yılda bir fıçıların yenilenmesi gerekir. modern şarapçılıkta eskiye göre hacimce daha ufak olan 225 lt'lik barik adı verilen fıçılar kullanılmaktadır. yüzey alanı ne kadar ufak olursa, fıçının şaraba olan etkisi o kadar fazla olur. bir fıçının yapılabilmesi için ağacının 80 yaşına gelmiş olması gerektiği gibi, bir ağaçtan sadece 2 adet meşe fıçı yapılabilmektedir. şu anda türkiye'ye geliş fiyatları 1.500 - 2.500 usd arasındadır. henüz türkiye'de fıçı yapımında kullanılan meşe türü yetiştirilmemektedir. çok eskiden iğneada'da fıçı yapımıyla uğraşıldığı bilinmektedir.

  • -anne ben arkadaşlarla dışarı çıksam?
    +saat kaç olmuş... olmaz. çıkmasan ölmezsin ama çıksan belki ölürsün.

    -bıdıbıdıbıdı işte oraya gidicez
    +otobüsle gidin
    -niye ki?
    +ya şimdi kaza falan yaparsınız, bilmiyordur belki iyi kullanmayı
    -ama ayarladık her şeyi?
    +olmaz. arabaya binmesen ölmezsin ama binsen belki ölürsün

    +ne yapıyorsun?
    -acıktım ekmek almaya çıkıyorum
    +aa çok geç olmuş gitme
    -ama çok açım
    +gitme sen gitme. aç kalsan ölmezsin ama gitsen belki ölürsün

    -bıdıbıdıbıdı işte eskişehir'de paraşüt kursu veriyorlarmış başvuru yaptım gidic...
    +hayatta olmaz! kesinlikle hayır! kursa katılmasan ölmezsin...
    -ama katılsam belki ölür müyüm anne?
    +ağzını topla salak. o ne biçim laf öyle ölmek falan? allah korusun