ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
üniversitede fark edilen gerçekler
-
dört yıllık bölümü altı yılda bitirebilmiş biri olarak ilk fark ettiğim şey; "bir kere kapağı attıktan sonrası kolay" lafının çok büyük bir saçmalık olduğuydu.
19 ekim 2014 wesley sneijder'i protesto yürüyüşü
-
öncelikle söyleyeyim peta üyesi değilim. arkadaşlar benim zenci arkadaşım da var, alevi arkadaşım da var, afedersiniz fenerbahçeli arkadaşım da var; kimseyle bir sorunum yok.
ancak 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçında wesley sneijder adlı şahsiyetin halihazırda peta'nın türü tükenmekte olan cinsler listesinin tepelerinde olan sakallı ayıya milyonların gözü önünde yaptıklarına sessiz kalamayacağım.
saat 20.00 gibi galatasaray lisesi önünde başlayacak protesto yürüyüşü nevizade'de sonlanacaktır. herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.
game of thrones'un kuranı kerim'den alıntı yapması
ince düşünen insan
-
ben.
mesela buraya 'ben' yazarken bile acaba egoist bi tavır olur mu lan diye düşünüp tereddütte kaldım, mesela bu açıklamayı yapınca da aynı şüpheye düştüm.
detaylı, yoğun, ince ve çok düşünen bir insan olmak demek zeki bir insan olmak demek değil tabi. kendimden biliyorum.
yerli arama motoru için isim önerileri
özgür demirtaş'ın ekmek 10 tl olacak demesi
-
hahaha! ona bakmayın, dolar'a da 10 lira olacak diyordu. ama oldu mu?
olmuş. kaçın...
atatürk'ün ayakkabısız çocukla fotoğrafı
bir erkeğe en çok yakışan şey
-
bağlaç olan de'leri de, ki'leri de ayrı yazması.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''kız gecelikle fotoğraf çekilmiş yüzüne 1 kilo makyaj yapmış fotoğrafın altınada 'ev halim' yazmış. hangi evdeyse artık.''
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer: migros
kahramanlar: bir evli çift ve bir kasiyer.
malzemeler kasadan geçer. kadın 1 metre arkada erkek de kasiyerin önündedir.
kasiyer: beyefendi toplam 120 lira. 90 lira hediye puanınız var. buradan çekmemi ister misiniz?
erkek: evet ordan çekelim 30 da nakit vereyim
kadın: hayır sami ordan çekme dursun onlar, lazım.
erkek: çekmeyin hanımefendi, durcakmış o, biz ev alcaz çünkü onla seneye.
babanın en iyi olduğu konu
-
dürüst olmak.
bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.
bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.
pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.
sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.
edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.
kız arkadaşa taksi pahalı otobüse binelim demek
-
bunu diyemeyeceğiniz kızla evlenmeyin. benden demesi...
ebru gündeş'in 600 bin tl'lik yazlık alışverişi
-
aklıma şu hikayeyi getiren olay.
zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. "öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş. öldüğünde "kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar. kimse çıkmamış. nihayet bir hamal,
-benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. sabaha kadar durursam zengin olurum." diye düşünerek kabul etmiş.
vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. sorgu sual melekleri gelmiş. bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var. "nasıl olsa bu ölü elimizde... biz şu canlı olandan başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar.
-o ip kimin? nereden aldın? niye aldın? nasıl aldın? nerelerde kullandın?"
sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. sabahleyin kabirden çıkmış.
- tamam, servetin yarısı senin, demişler.
- aman, demiş hamal, istemem, kalsın. ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. o kadar servetin hesabını nasıl veririm?
arkadaş annesiyle tanışırken zeki müren olmak
-
kendi sesini bile tanıyamayacak kadar yabancılaşmaktır.
'size en derin hürmetlerimi arz ediyorum. lutfen kabul buyurunuz efendim.'