hesabın var mı? giriş yap

  • + doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
    - immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
    + la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..

  • şu başlık okuyunca görülüyor ki videoyu izleyip imrenen kadar beğenmeyen ve kötüleyen de var. yazarlardan biri danışıklı dövüş yazmış. ilginç geldi.

    danışıklı dövüş'ün anlamı, ortada bir anlaşma olduğu halde yokmuş gibi davranmak ve insanları kandırmak. yani böyle konuşuyorlar videoda ama, anlaşmışlar. kimi kandırmak için? belli değil. türkiye gibi sivil ve bireysel özgürlüklerle alakası olmayan ülke vatandaşlarına "bak biz çok özgürüz, siz değilsiniz" mesajını vermek için? danışıklı dövüş olduğunu yazan kişinin söylediği bu. özgür olmalarıyla ilgisi yok, öyleymiş gibi davranıyorlar.

    kafalar ilginç.

    obama ile sözünü kesen arasında bir anlaşma olduğu doğrudur. aralarında bir kontrat vardır. o kontrata göre her ikisi de düşüncelerini özgürce ifade edebilirler ve bu özgürlükleri anayasa maddesi ile garanti altındadır. obama konuşurken sözünü kesen kişi bu kontrata güvenerek konuşmaktadır. obama da kontratın taraflarından biridir.

    abd'de de olmuyor mu bu tip bireysel özgürlüklerin kimi zaman kısıtlandığı durumlar? pekala oluyor. ülkenin ve sisteminin vizyonu şudur: abd özgürlükler ülkesidir ve bu vizyonu oluşturan, vizyonlarına sahip çıkan amerikan halkıdır. özgürlüklerin kısıtlandığı durumların artmasını ve normlaştırılmasını hiç istemezler. o yüzden ekranda sözü kesilen başkanları medeni davranır.

    sivil ve bireysel özgürlüklerden haberi olmayan kişilere sorsan tabi danışıklı dövüş. yalandan da olsa şunu biz de görelim demiyor da danışıklı dövüş diyor. bildiğin köle.

  • vücudu hizaya sokan, neredeyse her kası çalıştıran spor hareketi.
    kapıya asıp hepsiburada'dan aldığım, taşınabilir; dandik gelmişti ilk başta bunu itiraf etmek lazım şimdi, takması falan epey bi zaman almıştı, uzatmadan kapının üzerine asılı bu aletle habire barfiks çekmeye başladım. öncesinde altı yedi tane çekerdim, şimdikini söylemeyeyim, salla. bu bir iki yıl içerisinde sabah kalkınca, öğlen, akşam demeden başladım. tabii sonuç çok iyi oldu. boy 1.80, kilo da 80, kardiyo ile de istediğime ulaştım denilebilir. kas kütlesini artırmak için birebir hareket velhasıl. ayrıca bel, sırt, kol karın kaslarını geliştirmesi de cabası. barfiks çekerken dikkat edilecek hususlardan biri de şudur; barfikste asılıyken"c" harfine benzer bir şekilde ayakları da kaldırmak, adonis ve six pack için de faydalı, denedim test ettim. şayet vücudu iyi bir hale getirmek isteyen varsa bunu önemle yapmalı, şiddetle tavsiye edilir. kolay gele.

  • amerika'ya yerlesen ikinci kolonidir. 1587'de north carolina aciklarindaki roanoke adasi'na yerlesmisler ve 1590 yilinda arkalarinda hicbir iz birakmadan ortadan kaybolmuslardir. bu ortadan yokolus hakkinda cesitli teoriler uretilmis olsa da, bu kolonidekilere ne oldugu hakkinda kesin bir bilgi yoktur.

    1585 yilinda, sir walter raleigh tarafindan gonderilen 100 kisi, roaneke adasinda ilk ingiliz kolonisini kurmuslardir. raleigh bu adanin ispanyollarla savasacak olan ingiliz savas gemileri icin mukemmel bir liman oldugunu dusunmustu. gemilerin onarimi burada yapilabilir, eksik cephane ve gidalari tamamlanan gemiler savasa tekrar donebilirlerdi. ama plan basarili olamadi. topraklar hem kolonileri, hem de civardaki kizilderilerin ihtiyaclarini karsilayacak kadar berekletli degildi, ustelik adanin etrafindaki sularin sigligi, gemilerin adaya yeterince yaklasmasina engeldi. boylelikle ertesi yil kolonidekiler ingiltere'ye geri donmeye karar verdiler. bu sirada raleigh ingiltere'den bir grup kolonist daha gondermisti. yeni grup, ilk yerlesen kolonistlerin ayrilmasindan birkac gun sonra adaya ulastiklarinda, 15 kisi haric herkesin ingiltere'ye geri donmus oldugunu ogrendiler.

    1587 yilinin ilkbaharinda raleigh yeni kitaya bir grup kolonist daha gonderdi. fakat gemiler daha kuzeydeki (simdiki virginia) chesapeake korfezi yakinlarina dogru hareket ettiler. gemiler temmuz ayinda outer banks'e ulastilar ama donanma komutani, kolonidekilerin roanoke adasi yerine, bu yeni limana yerlesme isteklerini kabul etmedi ve kolonistleri roanoke adasina birakti. koloni lideri john white, ki kendisi adaya ilk yerlesen ingiliz kolonisindendi, 1587'nin agustos ayinda, ingiltere malzeme tedariki icin geri dondu. fakat ingiltere ve ispanya arasinda devam etmekte olan savas, adaya geri donmesini uc yil kadar ertelemesine neden oldu. agustos 1590'da roanoke adasi'na geri donen john white ailesi ve yuz kadar kolonist tarafindan karsilanmayi beklerken, koloninin terk edilmis oldugunu gordu.

    john white'in rastladigi tek ipucu bir agacin uzerine kazilmis olan croatoan kelimesi idi. croatoan ya da hatteralar, adanin guneyinde yasayan ve kolonistlere dostane davranan kizilderilerdi. john white kolonositlerin hatteralar'a katilip katilmadiklarini ogrenmek icin arastirmalara basladi ancak hava kosullari yuzunden arastirmasini tamamlayamadan ingiltere'ye geri donmek zorunda kaldi.

    koloniye yerlesenlerin kaybolmasi ile ilgili iki teori uretildi. ilki, daha en basinda chesapeake korfezi'ne gitmek isteyen kolonistlerin, buraya hareket ettikleri ve kizilderili direnisi ile karsilasip oldukleri. diger teori ise kuzey carolina'daki diger kizilderi kabilelerine entegre olduklari. kolonistlere ne oldugu bilinmiyor, haklarinda tek soylenebilecek sey bir daha avrupalilar tarafindan gorulmedikleri.

    hollywood icin super bir hikaye olabilecekken bu kadar kenarda kosede birakilmis olmasi sasirtici aslinda.

  • maldır, evet malım. o akbilin ücretini almadım hiç. saçma belki ama hep aynı şeyi söyledim ısrar edenlere, hatta ısrar etmeyenlere de söylüyorum: "aynısını siz de başka birine yaparsınız, ödeşiriz." kendimce aptalca bir kural yarattım askıda akbil gibi, tek ben biliyorum mesela bunu, bir tek ben uyguluyorum belki. olsun ama, söylüyorum denk geldiğim herkese. e mallık tabi ne yapalım, hayat işte...