hesabın var mı? giriş yap

  • çalıştığım için karanlıkta evden çıkıp, karanlıkta eve dönen biri olarak aydınlığımı çalanlara ''allah belanızı versin, gözünüzdeki ışığı alıp dünyanızı karartsın'' diye dualar ettiğim uygulama.

  • dogu illerimizde halen daha sikca uygulanmakta olan degi$-toku$ usulu evlendirme yontemi. ilk ciki$ sebebi buyuk ihtimal ba$lik parasi kaynaklidir. ba$lik parasina durumu el vermeyen aileler berdel yoluna giderek hem ekstra mali yukten muaf olmakta hem de 2 dugunu birarada gormektedirler. tabi akrabalik baglarinin ekstra guclendirilmesi de cabasi.

    berdelin bahsedilebilecek pek iyi bir yani yok. binlerce insanin berdel yuzunden kotu zamanlar ya$adigi bilinmekte. aile baskisi yuzunden berdele mecbur birakilmi$ligin acisini tarif etmeye de gucumuz yetmiyor. 4 ki$inin birbirine baglanmi$ oldugu bu hadise zannedildiginin aksine 2 ayri aileyi de mutlu kilmiyor. herhangi bir ailede sorun ya$anmasi demek diger ailede de sorun ya$anacagina i$aret etmekte. zira bir damat gelinin ihtiyacini ona almami$sa diger damatta kendi gelininin ihtiyacini kar$ilamayabiliyor. neredeyse tamamen "iyilik yap-iyilik bul" veya "kotuluk yap-kotuluk bul" tabanli bir felsefe gecerli berdellerin cogunda. herhangi bir berdel vakasinin mensuplarinda gorulen catirdama veya sorun hemencecik diger berdel mensuplarina da i$lemekte. mukkemmel bir cift olsalar bile aralarina kara kedi girebilmekte.

    gelelim sonu husranla biten berdellerin neticelerine. sonu husranla biten bir berdel vakasinda ciftlerden biri ayri du$erse diger ciftin durumu da kritik bir hal almaktadir. zira bozulan evlilik 2 aileyi de yakindan ilgilendirdigi icin kiz tarafinin ba$lik parasi gibi bir talebi olabilir. mevcut tek bir evlilik oldugu icin ve herhangi bir kar$ilikli ali$veri$ durumu ortadan kalktigi icin kiz vermi$ olan taraf "madem berdel yok o zaman ba$lik parasi rica edeyim" moduna girebilmektedir. bu da cozumu olarak du$unulen ba$lik parasina bir geri donu$ten ba$ka bir $ey degildir...

    berdelde sadece aile buyuklerinin lafinin gecerli olmasi da i$in bir diger aci tarafidir. aileyi olu$turacak olan gelin ve damat adaylarinin du$unceleri genelde hic sorulmaz. ailenin ekonomik yapisi ve gelecegine dair en saglam kararlari alabilecek merci olarak gorulen babalar genelde berdele kendi aralarinda oturur karar verirler. hatta uygulattirirlar. aile buyugu olduklari icin ona itiraz edebilecek bir merci de bulunmamaktadir. hal boyle olunca olan cocuklara olmaktadir ama bu tabi ki berdeli halen daha uygulanabilen bir yontem olmaktan alikoymamaktadir.

  • -dudağı tutturmaya çalışın, burnun altındaki pembemsi yumuşak dokudan bahsediyorum.
    -dili yemeye çalışmayın, çıkmıyo o ordan, küçük dilden hiç bahsetmiyorum bile.
    -dudakları toplu olarak emmeyin, parçalı olarak emin. alt dudak-üst dudak ayrımı iyidir. diğer türlü "azından öpmüş" olabilirsiniz.
    -nefessiz bırakmak için enseden tutup bastırıyosunuz ya hani, işte onu abartmayın, kasığa tekme yiyebilirsiniz. sonuçta akciğer solunumu yapıyoruz ve amaç öpüşmek. ölüşmek değil.
    -sonnacığıma, dişinizi fırçalamış olmanız güzel olur, ağzınızın sigara ya da içki kokmaması falan, bunlar zaten "default" gelmesi gereken hâller.
    -inlemek güzeldir ama dayak yemiş it gibi sesler çıkarmayın.
    -hep "hard" biçimde öpüşmek 2 tarafı da yıpratır, bazısı var ki insanın dudaklarını eskitir, buna gerek yok. arada yavaşlayın ve ufak, tatlı, küçük, muttarid, muhteriz darbeler kondurun, burna pıt yapın.
    -ara verdiğinizde, birbirinizin gözlerinin içine bakın, gülümseyin, susun, gözlerinizle anlaşın, birbirinizin nefesini dudaklarınızda hissedin, başını ellerinizin arasına alın ve yaklaşın, yeter daha fazla yazamicimmmmmmmm böhühühüh.

  • ulan hep tıraş. kültür önemliymiş de, iyi adam kalmamış da, ailesinin onaylaması lazımmış da, salla babam salla. çok düzgün arkadaşlarım var okumuş, kültürlü, iyi niyetli ama aileleri varlıklı değil. gariplerim hepsi yolda yürürken kaldırım parkelerini sayıyorlar.

    ülke çok ciddi bir ekonomik krizde ve erkeklerin yalnızca %5-10'u ekonomik olarak iyi durumda. onları match ettiğimizde kadınların %90-95 civarı da otomatik olarak eşleşemiyor işte.

    ne kadar meraklısınız la yalan söylemeye...

  • titanik filmi deyince akla ilk gelen tabii ki en bilineni , 1997 yapımı olan ve
    james cameron'ın yazıp yönettiği, leonardo dicaprio , kate winslet ve billy zane'in baş rollerinde oynadığı on bir (11) oscarı olan filmdir.
    başka titanik filmleri yok muydu? vardı elbet.
    işte o filmlerin listesi tarihlerine göre aşağıda sıralanmıştır :

    *saved from the titanic -1912
    imdb : 7.0
    hayatta kalan bir kişinin ( dorothy gibson) anlatımına dayanan titanik felaketinin hikayesi. ilk titanic filmi.
    yönetmen : etienne arnaud
    yazar: dorothy gibson
    oyuncular: dorothy gibson, alec b. francis, julia stuart

    bu filmde, gerçek titanik'ten kurtulmuş bir aktris olan dorothy gibson rol alıyor.
    gemi batmaya başladığında gibson, gemideki 2228 kişi arasındaydı. suya indirilen ilk cankurtaran sandalında bir yer bulmayı başarmıştı. rms carpathia adlı oradan geçen
    hayatta kalan diğer birçok kişiyle birlikte onu da kurtardı.
    saved from the titanic, gibson'ın üzücü deneyiminin bir kurgusudur. biraz daha özgünlük için, carpathia onu bulduğunda giydiği kıyafeti giymişti. hayatının en kötü gecesini yeniden yaşamak, gibson'ı çok etkiledi. çekimler sırasında sık sık kontrolsüz bir şekilde ağladığı söylendi ve aktris, yapım tamamlandıktan sonra zihinsel bir çöküntü yaşadı. saved from the titanic'in bilinen hiçbir kopyası günümüze ulaşmadı;
    bu filmin bilinen son baskıları 1914'te éclair'deki bir stüdyo yangınıyla yok edildi.
    ancak birkaç tanıtım fotoğrafı hala bulunmkta.

    *in nacht und eis- 1912 (gece ve buzda)
    imdb: 5.8
    yönetmen: mime misu
    yazar: mime misu
    oyuncular: waldemar hecker, mime misu, otto rippert

    orijinal titanic'in batmasından sadece dört hafta sonra yapılan film.
    film tarihçileri onlarca yıldır in nacht und eis'in -saved from the titanic gibi - tarihe karıştığına inanıyorlardı. ancak 1998'de, iki özel koleksiyoncu ve büyük bir alman film arşivi, misu'nun filminin orijinal kopyalarıyla ortaya çıktı. kurtarılan görüntüler, o zamandan beri, youtube'da ingilizce altyazılı olarak izlenebilecek şekilde kısaltılmış bir kurgu halinde yeniden düzenlendi.

    * atlantic- 1929 (atlantik)
    imdb: 5.2
    filmin yazarı ernest raymond, bu yapım için titanik felaketini kapsamlı bir şekilde araştırıyor. film, bir buz kütlesiyle ölümcül bir çarpışma yaşayan kimliği belirsiz bir okyanus gemisinin son iki saatini anlatıyor.
    fakat 1909 ile 1911 yılları arasında titanik'i inşa eden ingiliz nakliye şirketi white star line'ın isteği üzerine,filmde bu gemiden asla ismen bahsetmiyor. yine de bazı gazeteler yine de noktaları birleştirerek resmi "titanik filmi" olarak tanımlıyor.

    *titanic- 1943
    imdb: 6.2
    yönetmenler: herbert selpin, werner klingler
    yazarlar: harald bratt, hansi köck,herbert selpin
    oyunculer: sybille schmitz, hans nielsen, kirsten heiberg

    1941'de adolf hitler'in propaganda bakanı joseph goebbels, tarihin en ünlü gemi enkazı hakkında büyük bütçeli bir film yapmaya karar veriyor.( asıl olaya sadık bir yeniden anlatım olmadan)
    ikinci dünya savaşı sürerken goebbels ve senarist harald bratt, bu projeyi almanya'nın baş düşmanı büyük britanya'yı lekelemenin bir yolu olarak kullanmak istediler.
    yönetmen herbert selpin, filmi yapmak için 155,8 milyon dolara eşdeğer bir bütçe almasına rağmen propaganda şaheserini görecek kadar yaşamadı. bazı vatansever olmayan sözler söylediği duyulunca, yönetmen 1942'de asıldı.

    *titanic - 1953
    imdb: 7.0
    yönetmen: jean negulesco
    yazarlar: charles brackett, walter reisch, richard l. breen
    oyuncular: clifton webb ,barbara stanwyck, robert wagner

    bu versiyonda da mutsuz bir evliliği olan julia sturges, iki çocuğuyla birlikte titanic ile amerika'ya gitmeye karar verir. kocası richard da iki çocuğunun velayetini almak için lüks gemiyle geçiş ayarlamaya çalışır.
    ancak gemi bir buzdağına çarptığında tüm bunlar önemsizleşir.
    çoğunlukla gerçek yolculardan esinlenerek modellenmiş film, kurmaca karakterlerden oluşuyor.

    *a night to remember - 1958 (unutulmaz gece )
    imdb: 7.9
    yönetmen: roy ward baker
    yazarlar: walter lord, eric ambler
    oyuncular: kenneth more, ronald allen, robert ayres

    yapımcı william macquitty 6 yaşındayken rms titanic'in inşa edildiği belfast'tan kalkışını izler. bu asla unutmadığı bir deneyim olur.
    1956'da macquitty, tarihçi walter lord'un geminin batışıyla ilgili çok satan kitabı a night to remember'ın film haklarını seçer.
    1958'de vizyona giren, tamamlanan film, selphin'in resminden batan görüntülerin bir kısmını geri dönüştürür. buna rağmen film, eleştirmenler tarafından sevilir ve bazen şimdiye kadar yapılmış tarihsel olarak en doğru titanik filmi olarak gösterilir.
    walter lord, kitabı bir araya getirirken hayatta kalan en az 64 kişiyle röportaj yapmış. macquitty onu akıllıca bir danışman olarak işe almış ve adamın uzmanlığı son senaryoyu büyük ölçüde etkilemiştir. lord, onlarca yıl sonra james cameron'ın titanik'i için danışman olmaya devam edmiştir.

    * s.o.s. titanic (1979)
    imdb: 6.2
    yönetmen: william hale
    yazar: james costigan
    oyuncular: david janssen, cloris leachman, harry andrews

    bu film de, 1912'deki titanic yolculuğunun, birinci, ikinci ve üçüncü sınıftaki üç farklı yolcu grubunun bakış açısından anlatıldığı versiyon.

    * raise the titanic -1980 (titanic macerası)
    imdb: 5.1
    yönetmen: jerry jameson,eric hughes, clive cussler
    oyuncular: jason robards, richard jordan, david selby

    film, devrim niteliğinde yeni bir füzesavar savunma sistemi inşa etmek için kullanılabilen, bizanyum adı verilen nadir, kurgusal bir mineral etrafında dönüyor.

    *la femme de chambre du titanic 1997 (titanic'in hizmetçisi)
    imdb: 6.6
    yönetmen: bigas luna
    yazarlar: cuca canals, jean-louis benoit, bigas luna
    oyuncular : olivier martinez, romane bohringer, aitana sanchez-gijon

    sıradan bir dökümhane işçisi, kendisiyle rms titanic'teki oda hizmetçisi arasında bir aşk hikayesi uydurur. gemi battığında ve oda hizmetçisi muhtemelen öldüğünde, hikayesi popülerlik kazanır. ama yalanın her zaman bir bedeli vardır.

    * titanic ıı -2010
    imdb: 1.6
    yönetmen: shane van dyke
    yazar: shane van dyke
    oyuncular : shane van dyke, marie westbrook, bruce davison

    ikonik geminin batmasından 100 yıl sonra (yani: 2012) geçen titanic ıı, filme adını veren lüks bir yolcu gemisinin yolculuğunu konu alıyor.

  • her şeyi anladım da okulda ön sıraya oturan niye kıro oluyor onu çözemedim. derslerle ilgilenen insanlara çalışkan ya da uzağı iyi göremeyen insanlara miyop deniyor, kıro değil.

    derslerde ön sıraya oturan kızlara kıro diyenlere de cahil, laf olsun diye konuşan insan deniyor mesela.