hesabın var mı? giriş yap

  • yarım tavuğa bakıyoruz, 2 tl. yarım kokoreç 6 tl 7 tl. neden? hayvanın bokunu yiyip yemediğimiz belli değil, 7 tl'yi kitliyolar. öbür tarafta boksuz et 2 tl, burada boklu et 7 tl? bu nası mantık lan ecdadına koştuklarım...
    üzücü.

  • baş döndüren bir yapit, hem de gercek anlamda. aslinda biyografi tarzi bir sey.beklerken kendimi cilgin ressam klimt'in düsünce ve hayal aleminde buldum, biraz karıstı kafam ama gustav'in guzelim alegorilerini gormek hosuma gitti dogrusu, keske derr kuss isimli tablo da yer almış olsaydı filmde.
    john malkovich usta bayagi gercekci oynamis, ona sakal her zaman yakisiyor nitekim.
    --- spoiler ---

    gustav'in aslinda ne kadar capkin oldugunu ogreniyoruz filmin sonunda. kac cocugun var diye soran annesine bile cevap veremiyor, cunku bilmiyor sayiyi ve dahi cocuklarini.
    --- spoiler ---

  • ampül ve hırsızlık çok moda. bu trende yabancı kalmayan bir kiracıdır.
    kim bilir belki havaya atıp zevkle yere düşüşünü seyretmiştir ampülün.

    yanında da bir cigara.

    (yazarken farkettim, ampül; ne iğrenç bir kelime. başka bir şey bulamadınız mı?)

  • bir gün istiklalde dört arkadaş elde biralar yürüyoruz. gitar çalıp para toplayan bir şarapçı gördük. biz de sarhoş ve genciz, yanına oturduk. o bizden içki istedi, biz de ondan şarkı. çalıp söylerken adam bize ”ne çalayım” diye sordu. o sıra haluk levent'in kağızman şarkısı her listede bir numaraydı. benim de nereden aklıma geldiyse geldi ve ”kağızman çal be” dedim. tam o sırada arkamdan bir ses ”ne çalsın, ne çalsın!” dedi. kafamı bir çevirdim haluk levent. dört kişi, alkolün bokunu çıkarttık diye düşünürken haluk gülümseyip karşımızda dikiliyordu.

    bizim grupta kahkahalar ve gülüşmeler

    abi dedik gel sen söyle bari.
    yok dedi işim var ama dönüşte uğrarım..
    iç sesimiz direkt ”yalaan” diye fısıldadı. uğramayacaktı.
    ama dönüşte uğradı! ve bizi de utandırdı.

    siz dedi çalın ben amcaya para toplayacağım...
    yoldan geçenleri çevirip gitar çalan şarapçı için tomarla para topladı.
    şarapçı belki iki üç ayda kazanacağı parayı bir gecede haluk levent sayesinde kazanmıştı.

    işi bitince teşekkür edip gitti haluk. sonra biz de dağıldık

    o zamanlar sosyal medya yoktu. adamın kariyeri desen zirvedeydi. peki o zaman bu adam bunu neden yaptı?

    sevin, sevmeyin ama ben iyi kalpli bir insan olduğuna bizzat şahit oldum. o yüzden bana samimiyetsiz de gelmiyor.

  • rus nihilizmini açıklayan en iyi kitaplardan biridir. var oluşun anlamsızlığı ve ölüm olgusunun dehşeti karşısında hayattaki anlam duygusunu yitirmiş olan bireyin, aynı zamanda nasıl hem duyarlı hem kaba; hem hayata sonsuz bir merakla yaklaşıp hem de her türlü değere karşı kayıtsız kalabileceğini gösterir.

    bu anlamda, hayata “tutunamayan” bireyi stendhal’dan sartre’a; yusuf atılgan’dan oğuz atay’a, ve hatta orhan pamuk’a kadar takip etmek mümkündür.

    “grushniski: insanları küçümsememek için nefret ederim onlardan; yoksa hayat çok iğrenç bir komedi olurdu.

    pechorin: kadınları sevmemek için onları küçümserim. aksi durumda yaşam çok anlamsız bir melodram olmaz mıydı?”

  • birinci haçlı seferi sonucunda urfa ve çevresinde kurulan devlet.

    kısaca devletin tarihi şöyledir:

    + i. baudouin (baudouin de boulogne) devri ve kuruluş:
    1090'lı yıllarda urfa şehrinin hakimi thoros isimli bir ermeni'ydi. birinci haçlı seferi esnasında anadolu'da başlayan kaos neticesinde urfa'da asayiş ve düzen bozulmuştu, yönetimde sorunlar yaşanmaya başlamıştı. bu sebeple thoros, haçlı seferi esnasında anadolu'ya gelen fransız asilzade baudouin de boulogne'a bir heyet göndererek yardımını istedi. baudouin de bu fırsatı kaçırmadı ve ordusuyla urfa bölgesine geldi.

    baudouin 1097 sonbaharında fırat'ın batısındaki toprakları kontrolüne aldı. 1098 şubat ayında da urfa'ya hakim olmayı başardı. bölgedeki karışıklık sona erdiğinden halk baudouin'i büyük kurtarıcı olarak görmeye başladı. baudouin yönetimini güçlendirdikten sonra bir entrikayla eski hükümdar thoros'u öldürttü ve bölgenin tek hakimi oldu.

    1098 senesinde kürboğa komutasındaki selçuklu ordusu urfa'yı kuşattı. 3 hafta süren bu kuşatma başarılı olmadı. baudouin, selçuklu kuvvetlerinin ve civardaki diğer türk kuvvetlerinin antakya'ya haçlı kuvvetleriyle savaşmaya gitmesini fırsat bilerek samsat'ı ve suruç'u ele geçirdi. diğer yandan antakya'nın türk taarruzlarına direnmesi için yiyecek ve teçhizat desteğinde bulundu.

    1099 senesinde kudüs'ün haçlılar tarafından ele geçirilmesinden sonra antakya prensiyle ile kudüs'e gitti. kudüs haçlı krallığı'nın başına getirilen ağabeyi godefroi de bouillon ile görüşüp, tekrar urfa'ya döndü. bir yıl sonra kudüs kralı godefroi de bouillon ölünce baudouin urfa tahtını kuzeni baudouin de bourg'a bıraktı ve kudüs'ün kralı oldu.

    + ii. baudouin (baudouin de bourg) devri:
    ii. baudouin'in ilk yıllarında mardin hükümdarı artukoğlu sökmen suruç'a saldırıp ele geçirmeyi başardı. ii. baudouin, antakya'dan destek alıp suruç'a saldırdı ve artukoğlu sökmen'i mağlup etmeyi başardı. akabinde şehri yağmalayıp, müslüman ahaliyi katletti. 1102 yılında ii. baudouin'in kuzeni joscelin of courtenay urfa'ya geldi. hükümdar fırat'ın batısındaki toprakların idaresini ona bıraktı.

    1104 senesinde ii. baudouin ve antakya prensi bohemund harekete geçerek harran'a saldırdı. burada mardin hükümdarı artukoğlu sökmen ve büyük selçukluların musul valisi çökürmüş bey komutasındaki türk ordusuyla karşılaştı. savaşta haçlı kuvvetleri yenildi ve ii. baudouin ile kuzeni joscelin of courtenay esir düştü. bunun sonucunda urfa kontluğu 4 yıl boyunca antakya prensliği'ne bağlandı. bu dönemde 1106 senesinde anadolu selçukluları sultanı birinci kılıç arslan şehri kuşattıysa da ele geçiremedi. 4 yılın sonunda ii. baudouin ve kuzeni esaretten kurtulup urfa yönetimini tekrar ele geçirdi.

    1110 yılında büyük selçuklu devleti sultanı muhammed tapar'ın emriyle urfa kuşatması başlatıldı. yaklaşık 4 yıl boyunca aralıklarla devam eden bu kuşatmalar sonucunda urfa kontluğu fırat'ın doğusundaki topraklarını kaybetti. kuşatmalar sona erince ii. baudouin fırat'ın batısında ermenilerin elinde bulunan raban, keysun, birecik gibi şehirleri ele geçirip, topraklarını genişletmeyi başardı.

    1118 yılında kudüs kralının ölümü üzerine yerine ii. baudouin geçti. urfa tahtına kısa süreliğine birecik lideri galeran du puiset geçti. 1119 yılında da joscelin of courtenay geçti.

    + i. joscelin (joscelin of courtenay) devri:
    i. joscelin hükümdarlığa gelir gelmez güneye saldırılar düzenledi. artukoğlu ilgazi ile çatışmalara girdi. 1122 yılındaki savaşta ilgazi'nin yeğeni belek tarafından esir alındı. kendisini kurtarmaya gelen kudüs kralı ii. baudouin de esir düştü. fakat ermenilerin yardımıyla esaretten kurtuldular. tekrar yönetime dönünce haçlı ittifakına dahil olup musul'u kuşatmasına katıldı fakat başarılı olamadı. 1131 yılında öldü. yerine oğlu ii. joscelin geçti.

    + ii. joscelin ve devletin sonu:
    1137 yılında bizans imparatoru ioannes komnenos ordusuyla bölgeye gelince ii. joscelin ve antakya prensliği, imparatora bağlılıklarını bildirdi. urfa ve antakya kuvvetleri bizans ordusuna dahil oldu ve imparator suriye içlerine saldırdı. fakat ii. joscelin ve antakya prensinin entrikaları sonucunda imparatorun bu seferi başarısızlıkla sonuçlandı.

    1144 yılında büyük selçuklu devleti'nin musul ve halep atabeyi imadeddin zengi, urfa kontunun şehirde olmadığı bir zamanda urfa'ya saldırdı. 3 haftadan uzun süren bir kuşatma sonunda 24 aralık 1144 tarihinde şehre girmeyi başardı. 1146 senesinde imadeddin zengi'nin ölümü üzerine fırat'ın batısındaki toprakları halen elinde bulunduran ii. joscelin urfa'yı ele geçirmek için harekete geçti. fakat imameddin zengi'nin oğlu nureddin zengi tarafından bozguna uğratıldı. böylelikle urfa kontluğu resmen tarihe karıştı. (1149)

    kaynaklar:
    + birsel küçüksipahioğlu - haçlı devletleri - türkler ansiklopedisi - cilt: 6 - yeni türkiye yayınları - 2002.
    + steven runciman - haçlı seferleri tarihi 2 - çev: fikret ışıltan - türk tarih kurumu yayınları - 1987.
    + ışın demirkent - urfa haçlı kontluğu tarihine bir bakış - belleten - cilt: 53 - sayı: 206 - nisan 1989.

  • "akp'yi eleştirdiği" gerekçesiyle alınmış ve bugün resmi yazıyla tebliğ edilmiş karar. devlet televizyonunun parti çiftliği olarak kullanılmasının güzel bir örneği.