hesabın var mı? giriş yap

  • naughty dog 'un 1996 yılında tasarladığı muhteşem playstation platform oyunudur. daha sonra oyun playstation oyunları arasında en çok satılanlar arasına yerleşti. sırayla piyasaya sürülen crash bandicoot 1, crash bandicoot 2 : cortex strikes back , crash bandicoot 3 : warped, crash team racing'den sonra oyunun yaratıcısı şirket jak&dexter adlı projelerine odaklanmak için oyunun tüm haklarını farklı platformlarda da hizmet veren konami firmasına devretti.

  • bir marka bir anda ancak bu kadar yükseltilebilir.
    reklam ajansını ayrı, marka yöneticilerini ayrı takdir ediyorum.
    önümü ilikliyorum.

  • - oğlum bi iş yapacağın zaman önce anana sor, ne söylerse tam tersini yap doğru yolu bulursun.

    baba işte... bu benim babam.. diğeri de anam..

    işin garip yanı anam da aynısını babam için söylüyor..
    kardeşim ablam için söylüyor
    ben kardeşim için anneme söylüyorum
    bizimkiler toplanıp benim için söylüyorlar

    doğru yolu bulan yok daha..

  • #137044047 bu entryde johnny depp için yazdığım yorumun benzerini amber heard için de yazacağım.

    heard'ün hikayesinden başlayalım. yaptığım kısıtlı taramada kendisinin geçmişiyle ilgili ayrıntılı bilgi veya kendi ağzından demeç bulamadım. o yüzden yorumlarım biraz spekülatif olacak. heard'ün annesiyle ilgili pek bir bilgi bulamasam da babasıyla ilgili bazı bilgiler var. babası david heard texaslı. pos bıyıkları ve kovboy şapkası, silahlara ve arabalara (her ikisi de fallik nesneler) olan ilgisiyle tam bir texas alfası, ek olarak alkolik ve aktör. amber heard de oyuncu olmayı seçmiş ve onun da silahlar ve arabalara ilgisi var, bu bağlamda babasına hayranlık besleyen bir yapısı olduğunu tahmin edebiliriz. bu açıdan düşününce johnny depp'e hayranlık ve tutku duyması kaçınılmaz, çünkü depp de aynı babası gibi 'tarz sahibi' (ki sonradan davadan öğrendiğimiz üzere johnny depp'i tarz sahibi olmamakla suçlayacak - yani babası gibi bir alfa olmamakla), depp de alkolik ve aktör; ek olarak kendisinden yaşça oldukça büyük bir adam.

    amber heard yetiştiği evde babasının annesine karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ve alkol sorunları yaşadığını belirtmiş. johnny depp ile olan kayıt altına aldığı tartışmaların çoğunda da depp'in alkol içmesi üzerinden bir kavga dönüyor. burada sanıyorum şöyle bir durum olmuş, bu babayla benzerlik konusunda heard'ün yapmak isteyeceği iki ihtimal var; ya babasını kurtaramadığı için babası gibi olan bu adamı alkolden kurtaracak, ya da bu adam da aynı babası gibi olacak ve babasının annesine yaptığı gibi kendisine şiddet uygulayacak. fakat sonuç olarak bu ikisi de olmuyor ve olmadıkça heard babasının daha ünlü ama daha az alfa olan bu versiyonuyla ne yapacağını bilemeden büyük bir öfkeyle kalakalıyor.

    depp babası gibi fallik değil, silahlarla değil de gitarlarla ilgileniyor. ek olarak heard'ün babası onlarca pittbull besleyen hatta yasadışı olarak bunları dövüştüren bir adam. pittbullar da babasının fallik birer uzantısı gibi - güçlü, görkemli, dişli, tuttuğunu koparan ve korkutan. depp'in köpekleri ise yorkie cinsi; küçük, sevimli ve korkutmaktan oldukça uzak.

    babası ile depp arasındaki bağlantıyı heard kendisi de dile getiriyor, ikisini kıyaslıyor ve diyor ki; "babam depp'e kıyasla melek gibi kalıyor. babam hayatı boyunca alkol sorunuyla uğraştı; bağımlı ve şiddet gösteren biriydi ama onu çok seviyorum." heard farklı kaynaklara babasını çok sevdiğini birçok kez belirtmiş ama bu cümlenin başı ve sonu kulağı tırmalıyor. bağımlıydı, şiddet gösterirdi dedikten hemen sonra sanki dilinin ucuna gelen öfkeyi örtmeye çalışır gibi "ama çok seviyorum" diye bitirmesi babaya duyduğu hayranlığın yanında bastırmaya çalıştığı bir öfke de olduğunu düşündürüyor. bu bağlamda depp bastırdığı bu öfkeyi dökebileceği daha güvenli bir ikame. yani benim yorumumca heard, babasına söyleyemediklerini ve yapamadıklarını, babasıyla özdeşleşerek babası gibi olan birine yapıyor.

  • üniversite 2. sınıfta evlenseydim, kuracağım cümle olurdu.

    herhalde bu cümleyi kuran ilk erkek de ben olurdum amk.

  • başlığı altında saçma sapan entry'lerin girildiği takım. adam olsaydık da hatay'a 3-0 değil 1-0 yenilseydik. ya da 90+5'te kendi sahamızda rize'den 4. golü yemeyip 1 puan bari alsaydık. 76. dakikada 3-1 öne geçtiğimiz maçta beşiktaş'a 4. golü atıp şampiyonluğu genel averaja bırakmasaydık. şampiyonluk maçında averaj lazımken emre akbaba ve arda turan gibi el frenlerini ilk 11 başlatmasaydık. bunların hiçbirinin suçlusu hatayspor değil. 30 yıldır ankaragücü maçını konuşan beyinsiz adamlardan bi farkınız olsun.

  • her şeyden dram yaratmayı ne kadar da seviyorsunuz. eminim ki babası sizden çok düşünüyordur. boş yapmayın işinize bakın

  • fbtv güzeli. müzik box isimli bir klip programı sunardı bir ara*

    5 yıl sonra gelen edit: kendisi artık yeteri kadar meşur olduğundan foto linki vermeye gerek yok. endamını her gün ntvspor'da görebilirsiniz. kaldı ki google ve yandex bir tık ötede. (ne dilara gönder miş arkadaş 5 kişi mesaj attı "foto ölmüş" diye. biri ssg.)

  • yeni gelen yavrumuz küçük ve pranoyaktı biraz. diğer kedilerden de korkuyordu. kendine güveni gelsin diye bir kedi ile karşılaştığında kendisi fark etmeden arkasından, karşısındaki kediye hareket çekiyor ve korkutup kaçırıyordum, bizimki de aynı anda kediye hareketler çektiğinden, öküz kadar kedilerin kendinden kaçtığını sandı. sonuç iyi oldu kendine güveni geldi ama o da fazla geldi. şimdi de araba, kamyon, köpek, gergedan, sibirya kurdu ne varsa saldırıyor mal. geçen gün, beton mikserine hırladı.

  • dekanla telefonda konuştuktan sonra kapatırken "öptüm" demek. şu an hislerimi anlatmak için hazır hissetmiyorum.